romabet romabet romabet
deneme bonusu veren siteler
Bugun...


Çiğdem GÜVEN

facebook-paylas
Gençleri anlamamanın bedeli
Tarih: 01-08-2025 14:13:00 Güncelleme: 04-08-2025 06:18:00


Z Kuşağı sadece ayna değil, aynı zamanda bir maliyet kalemi

 

Bugünün iş dünyasında en sık duyduğumuz serzenişlerden biri:

"Yeni nesil çalışanlar; zor, sadakatsiz ve sabırsız."

Kahve sohbetlerinden yönetim kurulu odalarına kadar,

Z Kuşağı'na yönelik eleştiriler; adeta bir salgın gibi yayılmış durumda.

Ancak; bu eleştirilerin, bir de somut maliyeti olduğunu gözden kaçırıyoruz.

Gençleri anlamamanın,

onlara karşı önyargılı yaklaşmanın şirketlere getirdiği maliyet;
sadece, insan kaynakları departmanlarının bir problemi değil;
doğrudan, verimliliği ve karlılığı etkileyen stratejik bir sorundur.

 

Gençleri anlamamanın gizli maliyetleri


Peki, gençlerin eleştirilmesi ve kurumsal hayata uyum sağlayamamaları

ne gibi maliyetler doğurur?


1. Yüksek Personel Devir Hızı (Turnover):

Gençler;
kendilerini değerli hissetmedikleri,

gelişim imkanı bulamadıkları veya

takdir edilmedikleri bir ortamda kalmak istemezler.

Bu da sık sık, iş değiştirmelerine neden olur.

Her bir çalışanın ayrılışı;
şirket için yeni işe alım, eğitim ve adaptasyon süreçleri gibi önemli maliyetler yaratır.

Kaybedilen bilgi birikimi ve tecrübe de cabası.


2. Düşük Verimlilik ve Motivasyon:

Eleştirilmek ve anlaşılmamak, bir çalışanın motivasyonunu doğrudan etkiler.

Kendini ait hissetmeyen,

fikirlerine değer verilmediğini düşünen bir genç,

işine olan bağlılığını yitirir.

Bu da sadece o kişinin değil; tüm ekibin verimliliğini düşürür.

Yaratıcılık, proaktiflik ve problem çözme becerileri gibi

gençlerin en güçlü yanları, bu tür bir ortamda; körelir.


3. İnovasyonun Kaybı:

Z Kuşağı, dijital çağın yerlileridir.

Teknolojiye olan yatkınlıkları ve farklı bakış açıları;

şirketlere, yeni pazarlar ve iş modelleri yaratma konusunda; büyük avantajlar sağlar.

Ancak; bu potansiyel, eleştiriler ve önyargılar nedeniyle göz ardı edildiğinde;
şirketler, en önemli inovasyon kaynaklarından birini kaybetmiş olurlar.

 

Verimliliği artırmanın anahtarı: Empati ve esneklik

Gençleri "kolay yorulan" olarak etiketlemek;

verimlilik konusundaki asıl sorunu, gözden kaçırmamıza neden oluyor.

Geleneksel iş hayatında önemli olan mesai saatlerini doldurmakken,

bu nesil için sonuç odaklılık ve esneklik ön planda.

 

Akşam 7'ye kadar ofiste oturup, verimsiz bir şekilde vakit geçirmektense;
işlerini daha kısa sürede halledip, kalan zamanlarını;
hobilerine, ailelerine veya kişisel gelişimlerine ayırmak istiyorlar.

Bu, tembellik değil;

iş ve yaşam dengesini kurarak,

daha verimli ve mutlu bir birey olma arayışıdır.

 

Kurumlar olarak; bu duruma adapte olmak zorundayız.

Esnek çalışma saatleri,

uzaktan çalışma modelleri ve

performans odaklı değerlendirme sistemleri gibi uygulamalar;

hem gençlerin beklentilerini karşılar, hem de verimliliği artırır.

Yöneticilerin de gençlerin getirdiği dijital yetenekleri, yaratıcı fikirleri ve

hızlı problem çözme becerilerini, bir tehdit olarak değil;

bir avantaj olarak, görmesi gerekir.

 

Sonuç olarak;
Z Kuşağı'nı anlamaya çalışmak, sadece insani bir görev değil;
aynı zamanda stratejik bir yatırımdır. 

 

Eleştirmek yerine, dinlemek; dışlamak yerine, dahil etmek;

önyargılı olmak yerine, empati kurmak,

şirketlerin geleceğini inşa etmenin en akılcı yoludur.

 

Gençleri kazanmak, kısa vadede maliyetleri düşürürken;
uzun vadede verimliliği ve karlılığı artıracaktır.

 

Unutmayalım;
gençleri sevmek ve dinlemek,

geleceğimizi sevmek ve verimliliğimize yatırım yapmak demektir.

 

 

 

cigdemguven@cigdemguven.info


 



Bu yazı 2910 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA