|
Tweet |
İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED)
Bilim Komisyonu Üyesi Uzm. Dr. Ziya Köseoğlu;
yürüyüşün, sağlık açısından önemini vurgulayarak; şu ifadeleri kullandı:
“Yürümek; kendi sağlığımız için yapabileceğimiz
en basit, en etkili ve en ekonomik egzersizdir.
Pahalı spor salonlarına,
özel ekipmanlara ya da evden çok uzaklaşmaya, gerek yok.
Evden dışarı adımınızı attığınız anda,
hatta; merdivenleri inmeye başladığınız an itibarıyla,
hayat kurtaran bu egzersizin, bir parçası olursunuz.
Yürüme eylemi,
farklı kas gruplarının aynı anda ve koordineli bir şekilde
çalışmasına olanak sağlayarak;
sadece, fiziksel sağlığımızı desteklemekle kalmaz;
aynı zamanda, vücut postürümüzün korunmasında da kilit rol oynar.”
Köseoğlu;
“Bu zahmetsiz ve ücretsiz egzersiz, fiziksel sağlığımıza iyi geldiği kadar;
ruhsal sağlığımızı da korur,
düşüncelerimizi sakinleştirmeye ve stres seviyemizi düşürmeye yardımcı olur.”
diye konuştu.
Köseoğlu, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerilerini de hatırlattı:
“Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ),
5 yaşından 65 yaşına kadar herkesin,
sosyokültürel ve sosyoekonomik durumundan bağımsız olarak;
hareket etmesi gerektiğini vurguluyor.
Yetişkinler İçin Temel Hedef:
Hafta boyunca,
en az 150-300 dakika orta yoğunlukta veya
75-150 dakika yüksek yoğunlukta, aerobik fiziksel aktivite önerilmektedir.
Çocuklar ve Ergenler:
Haftada en az 3 gün, 60’şar dakikalık,
kas ve kemikleri güçlendiren yüksek yoğunluklu aktiviteler yapmalıdır.
Elbette, az yürümek hiç yürümemekten iyidir.
Ancak; genel kılavuzlar, haftada en az 5 gün ve
her defasında en az 30 dakika, tempolu yürüyüş önermektedir.”
Köseoğlu, yürüyüş hızına ilişkin; şu bilgileri aktardı:
“Yürüyüşün faydalı olabilmesi için
tempolu ve hafif nefes nefese kalacak şekilde, yapılması gerekir.
Doğru Tempoyu Anlama Kuralı:
Yürürken sakin konuşmaya engel olacak bir nefes açlığı, içinde olmak;
doğru tempoda yürüdüğünüzü gösterir.
Bu hız, her bireyin kondisyonuna göre; farklılık gösterecektir.”
Günümüzde teknolojinin,
doğru tempoyu belirlemeye yardımcı olduğuna işaret eden Köseoğlu;
şunları ekledi:
“Günümüzde akıllı saatler gibi teknolojiler sayesinde;
kişiler, kalp hızlarına uygun yürüyüş yapabiliyor.
Bu cihazlar,
hem kalp atım hızınızı ölçmesi,
hem de adımsayar olarak kullanılması açısından,
mükemmel birer egzersiz asistanı görevi görüyor.
Amerikan Kalp Derneği'nin verilerine göre;
yürüdüğünüz temponun,
yaşınıza göre kalp atış hızınızı, belirli bir hedef aralıkta tutması gerekir.
Eğer, 40 yaşındaysanız;
haftanın en az 5 günü,
her defasında en az 30 dakika süren ve
kalp atımınızı ortalama 130-140 vuruş/dakika aralığında tutan
tempolu yürüyüş, sizin için ideal bir fiziksel aktivite olacaktır.”
|
Yaş |
Hedef Kalp Atımı Aralığı (%50-85) |
Yaşa Göre Tahmini Maksimum Kalp Atış Hızı |
|---|---|---|
|
20 yaş |
100-170 bpm (atım/dakika) |
200 vuruş/dakika |
|
30 yaş |
95-162 bpm (atım/dakika) |
190 vuruş/dakika |
|
40 yaş |
90-153 bpm (atım/dakika) |
180 vuruş/dakika |
|
50 yaş |
85-145 bpm (atım/dakika) |
170 vuruş/dakika |
|
60 yaş |
80-136 bpm (atım/dakika) |
160 vuruş/dakika |
Köseoğlu;
yürüyüşün, hastalık risklerini azalttığını belirterek;
şöyle devam etti:
“Bilimsel kanıtlar,
düzenli ve tempolu yürümenin;
rahim, bağırsak ve meme kanseri riskini azalttığını gösteriyor.
Ayrıca; düzenli yürüyüş, şu konularda da size yardımcı olur:
• Tip 2 diyabet ve kalp hastalığı riskini azaltır.
• Sağlıklı kilonuzu korumanızı sağlar.
• Kabızlığı önlemede yardımcı olur.
• Kendinizi iyi hissetmenizi sağlar ve günlük enerjinizi artırır.
• Ruh halinizi iyileştirir; stres, kaygı ve depresyonu yönetmenize yardımcı olur.
• Uykunuzu düzenler ve kalitesini artırır.
• Bağışıklık sisteminizi destekler.
• Kas ve kemikleri güçlendirir; kondisyon, esneklik ve hareket kabiliyetini artırır.”
Köseoğlu, kamu kurumlarının çağrılarını da şöyle aktardı:
“Sağlık Bakanlığı;
2012'deki ‘10.000 adım için 2 milyon adımsayar’ kampanyasından sonra,
2025-2028 Türkiye Obezite ile Mücadele ve Fiziksel Aktivite Eylem Planı ile
tekrar sahalara dönüyor.
Şehir meydanlarında, aile hekimliği birimlerinde ve hastane bahçelerinde;
sağlıklı yaşamı teşvik etmek amacıyla, boy ve kilo ölçümleri yapmayı hedefliyor.
Sadece Bakanlık değil;
Mersin Büyükşehir Belediyesi gibi belediyeler ve
Amerikan Diyabet Derneği gibi sivil toplum örgütleri de
düzenledikleri kampanyalarla;
(örneğin; 10.000 adımı kanıtlayana, limonata ikramı)
toplumu, yürüyüşe ve hareketliliğe teşvik ediyor.
Unutmayın, en iyi egzersiz;
yapmaktan keyif aldığınız,
kolay ve düzenli olarak yapabildiğiniz egzersizdir.
Başlamak için sadece bir adım atmanız; yeterlidir!”