![]() |
Tweet |
PLASFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve
EGEPLASDER Yönetim Kurulu Başkanı Şener Gençer;
sektörü, yurt içinde bekleyen en önemli sorun başlıkları arasında;
“Yerli Malı Belgesi” alımına ilişkin yapılan, yeni düzenlemenin olduğunu belirtti.
Bu kapsamda;
sadece, Türkiye’de üretim yapmanın yeterli olmayacağına,
üretimde kullanılan hammaddenin de
yerli olduğunun belgelenmesinin gerekeceğine değinen Gençer,
“Ülkemizin, yerli petrokimyasal hammadde üretimi;
yüzde 10’un altına inmiş durumda.
Tek yerli üreticimiz olan Petkim’in, üretim seviyesindeki düşüşü;
her yıl, üzüntü ile takip etmekteyiz.
Bu mevzuat düzenlemesi;
bizim gibi yüksek oranda ithal hammaddeyle üretim yapan sektörlerde,
çok olumsuz sonuçlar doğurma potansiyeli taşıyor.” dedi.
Hollanda, Danimarka, Finlandiya, İsveç ve Norveç’in
Türkiye’deki Demokratik Ağları ve
Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) iş birliği ile düzenlenen
“Türkiye'de Plastik Sektörünün Döngüselliğe Geçişi Yuvarlak Masa Toplantısı”
Hollanda’nın İstanbul Başkonsolosluğu’nda gerçekleştirildi.
Hollanda’nın İstanbul Başkonsolosu
Arjen Uijterlinde’nin ev sahipliğinde yapılan toplantının
sonuçları hakkında değerlendirmelerde bulunan
PLASFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve
EGEPLASDER Yönetim Kurulu Başkanı Şener Gençer,
Avrupa Birliği’nin; plastiklerin üretimi, geri kazanımı ve
bertarafı ile ilgili mevzuatlarında yapılan kapsamlı değişiklikler hakkında,
bilgi sahibi olduklarını belirtti.
Avrupa Birliği’nin,
“Tek Kullanımlık Plastikler Direktifi (EU-2019/904)” kapsamında;
PET şişelerde, %25 oranında
geri dönüştürülmüş malzeme kullanılmaya başlandığına işaret eden Gençer,
2030 yılına kadar; bu oranın, tüm içecek şişelerinde %30’a yükseleceği bilgisini verdi.
Sektörün en önemli ihracat pazarı olan Avrupa ülkelerinde,
başta plastikler olmak üzere;
tüm evsel ve endüstriyel atıkların,
kaynağında ayrıştırılması ve geri kazanımında
dikkat çekici bir farkındalık artışı gözlemlediklerini kaydeden Şener Gençer,
şu değerlendirmeyi yaptı:
“Avrupa Birliği bünyesinde;
pet şişeler için bu yıl %77,
2029’a kadar ise; %90 oranında, kaynağında ayrıştırma hedefi belirlendi.
1 Ocak 2030 tarihinden itibaren ise;
ambalajların plastik bileşenleri, giderek artan oranlarda;
tüketici sonrası geri dönüştürülmüş plastik malzeme
içermek zorunda olacak.
Temasa duyarlı PET ambalajlarda bu oran %30,
bunların dışındaki tüm plastik ambalajlarda ise; %35 oranında
geri dönüştürülmüş plastik malzeme içermesi gerekecek.
1 Ocak 2040 itibarıyla da bu oranlar;
sırasıyla, %50 ve %65’e yükselecek.
Ambalajlar;
geri dönüştürülebilirlik performans derecelerine göre sınıflandırılacak ve
performans derecesi, %70'in altında olduğunda;
1 Ocak 2030 itibarıyla, piyasaya sürülmesi kısıtlanacak.
2030 yılına kadar,
kişi başı ambalaj atığı azaltım hedefi; %5 olarak belirlenirken,
bu durum; AB ülkelerine yoğun ihracat gerçekleştiren
plastik ambalaj sektörümüzün değer zincirini, yakından ilgilendiriyor.
Toplantıda;
bu ve benzeri başlıkların,
sektör mensuplarımıza olan etkilerini; detayları ile ele aldık.”
Toplantının ev sahipliğini yapan,
Hollanda'nın İstanbul Başkonsolosu Arjen Uijterlinde ise;
ülkesinin, plastiklerin döngüselliği konusuna;
büyük önem verdiğini vurguladı.
Uijterlinde;
bu alanın, dünya genelinde yürütülen iş birlikleri kapsamında;
öncelikli bir konu olduğunun altını çizerken,
Avrupa Birliği ve Nordik ülkelerle yapılan ortak çalışmaların,
sadece Hollanda için değil; tüm ülkeler için bir sorumluluk alanı teşkil ettiğini, söyledi.