Tweet |
Türkiye’nin, Kasım ayı itibarıyla;
115 bin Megavat (MW) seviyesine yaklaşan
elektrik enerjisi kurulu gücü içerisinde temiz enerji kaynaklarının payı,
yüzde 59’a ulaşırken; enerji ekipmanlarının,
Türkiye’de yerleşik şirketler tarafından üretilmesi, kritik önem taşıyor.
Türkiye’yi, temiz enerji teknolojilerinde
kümelenme merkezi yapma hedefini vizyon olarak belirleyen
Enerji Sanayicileri İş İnsanları Derneği (ENSİA);
bu alanda yatırım yapan yerel yönetimlerin, Türkiye’de üretilen ekipmanlar yerine;
maliyet avantajı sunan, ithal ekipman kullandıklarına dikkat çekti.
Enerji sektöründe;
ana ve yan sanayide faaliyet gösteren işletmelerin
mevcut kur düzeyi, yüksek enflasyon,
finansman kaynaklarına erişim sorunu ve
sürekli artan girdi maliyetleri sonucunda;
rekabetçi üretim yapısından hızla uzaklaştıklarını belirten
ENSİA Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı,
“Uzun süredir;
kamuoyumuzla ve kamu otoritelerimizle
paylaştığımız bu durumun, en somut sonucu;
birer kamu kuruluşu olan yerel yönetimlerin
inşa ettikleri projelerde bile; ithal ekipman kullanılmasıdır.
Bu durum;
üretim maliyetlerimizde yaşanan kronik sorunu
en özlü şekilde, ortaya koyuyor” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın,
rüzgâr ve güneş enerjisi için açtığı Yenilenebilir Kaynak Alanları (YEKA) ihalelerinde,
yüzde 65 yerlilik koşulu aranırken; aynı kamu yönetiminin,
yerel otoritelerinde bu oranın gözetilmediğini kaydeden Kalaycı,
“Belediyelerin gerçekleştirdikleri projelerde kullanılan ve
Türkiye’de yaklaşık 25 yıldır,
en yüksek kalitede üretilen türbin kanatlarının dahi; ithal edilmesini,
bu durumun; basına, müjde olarak servis edilmesini,
anlamakta güçlük çekiyoruz.” dedi.
Bugün itibarıyla;
rüzgâr, güneş, jeotermal, biyokütle, hidroelektrik gibi
temiz enerji kaynaklarında;
yerli üretilmeyen ekipman ve aksam sayısının,
yok denecek kadar az olduğuna dikkat çeken
ENSİA Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yerel yönetimlerin, yaptıkları enerji yatırımlarında;
Türkiye’de uzun yıllardır en yüksek kalitede üretilen ekipmanlar yerine,
ithal ekipman kullanmalarını;
ülke kaynaklarının yurt dışına transferi olarak görmekteyiz.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından,
2035 yılı için belirlenen kurulu güç hedefi;
rüzgâr ve güneş enerjisi toplamında, 120 bin Megavat olarak revize edildi.
Bu hedef;
iki enerji türünde bugüne kadar devreye alınan kurulu gücün dört katının,
gelecek 11 yılda; inşa edileceği anlamına geliyor.
Yaklaşık 100 milyar dolar yatırım anlamına gelen bu hedefleri;
elbette, alkışlıyor ve destekliyoruz.
Ancak; bu projelerin ekipman üretiminde,
ülkemizde konuşlu şirketlerin yer alması da
en az hedef koymak kadar önemlidir; diye düşünmekteyiz.
Yerli enerjiyi ithal ekipman ile üretmek yerine;
değer zincirinin her halkasında,
ülkemizde yerleşik şirketlerin yer almasını sağlamalıyız.”