bursa escort bursa escort
1xbet MobilBetturkey GüncelBetist Mobiltrbetsupertotobet bonusbetrollerbetpionerMariobet Güncel GirişBahis.com girişTarafbet Giriş
1xbet supertotobet
Bugun...



Cinayetleri yalnız şu şekilde durdurabiliriz


facebook-paylas
Güncelleme: 29-10-2024 02:31:13 Tarih: 11-10-2024 13:58

Cinayetleri yalnız şu şekilde durdurabiliriz

Herkes size; yaşanan kadın ve çocuk cinayetlerinin,

hayatı nasıl tamamen durduracak kadar tehdit ettiğini anlatıyor.

 

Ben ise; bu sorunu kökünden çözecek tek formülü “tekrar” vermek istiyorum.

Çok ciddiyim!

Lütfen; okumakla kalmayın, doğru olduğuna inanırsanız;
bu yazıyı mümkün olduğunca yayın!

 

Hani; küçük bir köyde,

bir ailenin kendi evinde öldürdüğü kendi kızı,

Türkiye’nin sevgili meleği, Narin’in cinayeti bir türlü çözülemiyor ya…

 

Hani; utanmadan bütün aile mensupları ve köyde yaşayanlar

tüm izleri silip, polislerin kafasını karıştırıp,

cinayetin detaylarının ve faillerinin ortaya çıkmaması için

1,5 aydır büyük bir emek harcıyorlar ya…

 

Ne yapmak lazım biliyorsunuz değil mi?

“Madem; faillerin ortaya çıkmasını engelliyorsunuz,

o zaman her biriniz, bu iş aydınlanıncaya kadar;

ağır müebbet hapis şartlarında hapishanede tutulacaksınız.”

 

Elbet biri bir noktada pes, itiraf ya da ihbar edecek!

Sizce, bu onlara haksızlık mı olur?

Peki; Narin’e haksızlık ötesi korkunç şeyler yaşatılmadı mı?

En canavar duygularla öldürülmedi mi?

Ona yapılan haksızlığın bedelini kim ödeyecek?

Peki; 2 yaşındaki Sıla bebeğin başlamadan biten ömrü ne olacak?

 

31 Mart 2022 tarihinde Cumhuriyet’te yazdığım

Şiddet Kader Değil Çözümü: ŞİKAYA” başlıklı makaleyi,

şayet; milletvekilleri dikkatli okumuş olsalardı ve değer verselerdi, bir kamuoyu oluşsaydı,

belki; Narin de bugüne kadar öldürülen

yüzlerce kadın, çocuk, sivilin ihtimalle çoğu yaşıyor olacaktı.

Aynı sitemi, şayet; o makaleyi okuyup ilgilenmediyseniz,

kendi üstünüze de alınabilirsiniz.

 

Özetle ne diyordum, o makalede:

(…) Şiddetin korkunç bir şey olduğunu biliyoruz;

ama bunu kadermiş gibi yıllardır izlemekle yetiniyoruz.

 

Halbuki öyle yasalar konabilir ki;
biz bu şiddet melanetine hızla, üç beş ayda çok büyük bir darbe vurarak;
önemli bir yol katedebiliriz.

 

Gerekçeler hep aynı: 

‘Bir anlık öfkeye kapıldım’, 

‘Öfke kontrolü sorunu yaşıyorum’,

‘Önce o bana küfretti, tahrik altında vurdum’, 

‘Evet eski karımı öldürdüm, 

çünkü; başka biriyle gezdiği kulağıma geliyordu, ağır tahrik vardı’, 

‘Erkekliğime laf etti, mecburen öldürdüm’,

‘Kocamı öldürdüm, çünkü metresi varmış’,

‘Çocuk iki saattir ağlıyordu, dayanamadım’,

‘Bana yan baktı’,

‘Çıkma teklif ettim reddetti, onu başkasına yar edemezdim’, 

‘Öldürdüm, çünkü çok seviyordum.’

 

Öncelikle; bugünkü yasalarda,

bu cinayetlere veya insan yaralamalarına verilen her ceza;
tam 10 misli arttırılması lazım. 

 

Örneğin; yaralamaya normalde iki yıl veriyorlarsa, en az 20 yıla arttırılacak. 

Eşini, sevgilisini veya bir fahişeyi öldürmek doğrudan müebbet hapsolacak. 

Sözde bir anlık öfkeyle, sokakta veya trafikte işlenen bir cinayet,

beş yıl yazıyorsa, bu 50 yıla çıkartılacak. 

 

Trafik kavgalarında insan döven magandaların veya

düğünde, sünnette, asker uğurlamada göğe silah sıkanların alt cezası,

20 yıldan başlayacak.

 

Dolayısıyla; kimin kurbanı olduğu belli olmadan ölen vatandaşlar,

hayata tutunabilecekler.

Toplum yaşadığı çaresizlikten, bu sayede kurtulacak!”

 

Tüm ailelere de verilecek tek tavsiye var: 

Artık; pahalı avukatların saçma sapan indirim kovalamacalarına yer olmayacağı için

yaşanacak felaketlerden önce,

öfke kontrolü yaşayan çocuklarınızı psikologlara gönderin!

 

Kızlarımızı, kadınlarımızı korumaya almaktan öte,

önce oğullarımızı, erkeklerimizi eğitelim.

 

HANGİ HÜKÜMETLE BUNU BAŞARACAĞIZ?

 

Herhalde biliyorsunuz,

“Narin Güran Cinayetinin Tüm Yönleriyle Araştırılması” başlıklı araştırma önergesi

Büyük Millet Meclisi’nde reddedildi.

 

AKP ve MHP milletvekilleri, bu önerinin aleyhine parmak kaldırarak;
artık her birimizin çocuğu sayılan Narin’in, katillerini koruma altına aldılar.

 

Peki; merkez medya veya diğer muhalefet partileri,

ortalığı tersyüz edercesine buna şiddetli ağır bir tepki verdiler mi?

Ben göremedim.

Konu, Hüda-Par mı?

Konu, “diyalog zarar görmesin” safsatası mı?

 

Yanlış anlamayın, CHP’liler kendilerine göre,
Narin’in katlinden bahsetmeye devam ediyorlar.

Ancak olaylar öyle bir noktaya tırmandı ki, artık halkın beklediği;
mesela parlamentonun önüne 

milletvekillerinin bu affedilemez ve kabul edilemez karara karşı

birbirlerini zincirleyerek beklemeleri!

Yani; olağan dışı bir hamle, dünyanın ilgisini çekecek bir hamle!

Öyle geçiştirci, kınama pansumanları değil!

 

En az 5-6 hafta, tüm Türkiye Narin’le yattı, Narin’le kalktı…

Profesyonelce işlenmiş cinayeti, tüm detaylarıyla öğrendik ve

Kennedy cinayeti kadar teori atıldı ortaya…

Her an gerçekleri öğrenebileceğimizi sandık.

Ama bugün, ama yarın sabah, ama yarın akşam.

 

Sonra anladık ki; soruşturmalar, yorumlar, her şey;
olayı perdelemek, büyük bir sis perdesi arkasına saklamak, gerçek suçluları korumak için.

 

Gerekçe nedir?

Hizbullah silahları ve siyasi uzantıları mı?

Başka siyasi ortaklıklar ve bilemeyeceğimiz gelenek mi?

 

Medya önce birbirlerinden “alkış alarak” artık kendi aralarında,

bu Narin haberleri yarışına son verme kararı aldı.

Peki sonra ne oldu?

Maalesef; şu anda bu karar,

olayın gölgede kalıp unutulmasına ve suçluların dolaylı olarak aklanmasına yol açtı.

Yani; medya da şu anda artık bu konuda yanlış yaptığını anlamalı!

 

BU KONU İKTİDAR-MUHALEFET ÇEKİŞMESİNİN ÖTESİNDE

 

Bazılarınız diyecek ki;
Bedri Bey, bu sizin yasa öneriniz,

çok sert, suç ve ceza arasında orantısızlık olur.” 

 

İyi de; öbür türlüsünü denedik olmadı,

herkes herkesi öldürdü, yaraladı, sakat bıraktı ve sonra

birkaç ay içinde hapisten çıktı, güle oynaya suç işlemeye devam etti!

Bu dönemin artık kapatılması şart.      

 

Böylece; şiddet bağımlılarına, “erkeklik onuru” denen suistimal aracı üzerinden

şiddet yayan sokak serserilerine, ülke teslim olmaktan kurtulacak!

 

Demokrasinin, insan haklarının, özgürlüklerin ve vatandaşların

en temel hakkı olan yaşama haklarının korunması için

en ağır cezalar gerekiyorsa;

bu yasaların, artık yaşama geçirilmesinden başka hiçbir çare yoktur.

 

Maalesef, bu ülkede;
insan dövenler, yaralayanlar hatta; öldürenler,

bunun bedellerini ödemeden,

en kısa zamanda tekrar sokakları arşınlayıp yeni kurbanlar aramaya başlıyorlar.

Ve maalesef; yasalar, yalnız suçluları kolluyorlar, mağdurdan yana değiller!

 

Bazı insanlar zannediyorlar ki;
konu yalnız infaz yasasının yanlış uygulanması veya

“denetimli serbestlik” yasasının uygulanmaması,

iyi hal indirimleri ve benzeri konular…

 

Hayır sayın vekiller!

Bunlar detayın detayı!

Siz önce bahsettiğimiz cezaları onla çarpın! “10”’la!

Milli magandamız, vahşi günlük faaliyetlerine girişmeden önce

Acaba ömrümün son özgür gününü mü geçiriyorum? diye; bir aynaya baksın!

Daha iyi çözümünüz varsa, bekliyorum…

Maalesef; bugüne kadar göremedik!

 

 

Bedri Baykam
bedribaykam1923@gmail.com

 

 







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA