Tweet |
Günümüzde internet sitelerine her girişimiz,
bir anlamda kendi izimizi orada bırakmamız, anlamına geliyor.
Genellikle çerez (cookies) kullanımı için verdiğimiz izinler de
profilimiz, alışkanlıklarımız ve beğenilerimizin tümünü
firmalar için, çok değerli veriler haline getiriyor.
Bu verilerin, doğru şekilde ölçümlenip yorumlanması halinde;
petrolden bile daha değerli olduğuna dikkat çeken Group DP Ceo’su Tunç Günbey,
dijital pazarlamada, datanın önemini anlattı.
''İnternet kullanıcıları olarak, birçoğumuz;
çeşitli web sitelerini ziyaretlerimiz sırasında karşılaştığımız çerez (cookies) bildirimlerinin,
ne anlama geldiğini bilmiyoruz.
Aslında; ziyaret ettiğimiz sitelerin birçoğu,
kullanım alışkanlıklarımızdan alışveriş tercihlerimize kadar;
çeşitli verilerimizi yasal prosedürler çerçevesinde depoluyor.
Bir firmanın sitesine girip form doldurduğumuzda veya
havaalanı gibi halka açık yerlerde wi-fi kullandığımızda,
o platforma çok değerli bilgiler bırakıyoruz.
Bu veriler, doğru kullanıldığı zaman; petrolden bile daha değerli oluyor.
Günümüzde; markalar, işletmeler, şirketler ve
tüm ticari faaliyet gösteren kuruluşlar için en önemli değer, datadır.
Ancak; henüz bu konunun öneminin yeterince farkına varılmadı.
Düşünün arka bahçenizden petrol çıkıyor,
ama; siz bunu değerlendirmiyorsunuz ve boşa akıyor.
Birçok marka için de durum böyle.
Data petrolden daha değerli ve tıpkı boşa akan petrol gibi
datayı da işlemezseniz, boşa gitmiş oluyor.
Firmaların, bu dataları doğru şekilde değerlendirmesi;
o işletmelere büyük maddi kazançlar getirebiliyor.
Küçük işletmelerin bile, bu datayı paraya çevirme şansı var.
Sistemin nasıl işlediğini anlatmak için, bir örnekten yola çıkalım.
Örneğin;
havaalanlarının milyonlarca ziyaretçisi var ve
ziyaretçiler, wi-fi sistemine bağlanıyor.
Wi-fi girişi sırasında, kullanıcıların bilgileri toplanıyor.
Business Lounge’dan bağlanan ziyaretçinin verileri,
farklı bir tüketici segmentinde değerlendirilebiliyor.
Girişte seçtiği dile göre segment edilebiliyor.
Daha sonra toplanan bu veriler,
üçüncü parti bir platforma data olarak, yüklenebiliyor.
Seyahat edenlere ulaşmak isteyen bir otel işletmesi;
bu dataya ulaşıp, segmentlere göre hedefleme yapıp, reklam veren olarak kullanıyor.
Böylece; datayı paylaşan havalimanı da kazanıyor,
hedef kitlesine ulaşan otel de kazanıyor.
Başka bir örnekten yola çıkarsak;
siz bir bulaşık deterjanı markasısınız ve
elinizde web sitesi ziyaretlerinizden
e-ticaret sitelerindeki ürünlerinizin satışlarından gelen, bir data var.
Datanızı bir platforma yüklüyorsunuz ve
bulaşık deterjanı hedefleyerek seçim yapan reklam platformlarının
her kullanımından, siz de para kazanıyorsunuz.
E-ticaret sitelerinin dataları günümüzde çok daha büyük.
Bu dataları toplamak için birtakım yatırımlar yapmak gerekiyor.
Eğer, bir markanız varsa;
arka bahçemizde petrol, yani; datamız var mı diye düşünmenize gerek yok.
En basitinden,
bir şirketin kendi web sitesine yapılan ziyaretleri
ölçümlemek ve değerlendirmek için Google Analytics bile kurmadığını,
sıkça görüyoruz.
İnternetten satış yapıyorsanız;
Google Analytics’de hedef kurulumları ve süreçleri, iyi yönetebiliyor olmak lazım.
Hangi kaynaktan gelen kişiler,
web sitenizde hangi bölümleri dolaştı, nelere ilgi gösterdi; bunları bilmek gerekiyor.
Herkes web sitenizdeki formu doldurarak, datasını bırakmak istemeyebilir.
Bu kez de çerezler devreye giriyor.
Bir kere bile web sitenize gelmiş kişiyi takip etmek önemli.
Yeniden ziyaret etmese bile;
siz artık ona, reklamlarınızla nokta atışı ulaşabilirsiniz.
Data, sadece internetten satış yapan firmalar için değil;
tüm markalar için çok değerli.
Her firma çeşitli pazarlama faaliyetleri yapıyor.
Bir fuarda kartvizit alışverişi yapmak bile, bir data toplamadır.
Web sitenizi veya sosyal medya hesaplarınızı ziyaret etmiş kişiler,
kartvizit alışverişi yaptığınız veya toplantıya girdiğiniz kişiler;
sizin için potansiyel müşteridir.
Web sitenizi ziyaret eden,
sizinle ilgilenen bir sürü potansiyel müşteriniz olabiliyor,
ama; sizin bunlardan haberiniz olmayabiliyor.
Burada data yönetim sistemlerini düzgün kurulmadığı için
işletme, birçok datadan mahrum kalabiliyor.
Günümüzde; DMP tarzı data yönetim platformları ya da
CDP gibi birtakım programlar var.
Bir işletmeyseniz;
öncelikle, kendi datanızı kendiniz için kullanabiliyor olmanız, lazım.
E-ticarette, kendi datanızı işleyebilmeniz çok önemli.
E-ticarette kullanıcıların davranışlarını analiz edip,
bu davranışlara göre reklam modelleri geliştirebilirsiniz.
Daha yaratıcı tasarımlarla hedefinize ulaşabilirsiniz.
Örneğin; bir inşaat firmanız var.
Web sitenizi ziyaret eden kişi hangi tip daireyle ilgilenmiş,
kataloğu indirmiş mi, bunu çok kolay görebiliyorsunuz.
Hangi kaynaktan sizi bulup irtibata geçtiğini öğrenerek,
reklam için harcadığınız paranın verimliliğini artırabiliyorsunuz.
Sizin call-center numaranızı aradığında bile;
arayan kişiyle dijital ortamda web sitenize yaptığı ziyaretle anlık senkronize edip,
görebilmeniz mümkün.
Özellikle bankacılıkta, bunun eş zamanlı olarak yönetildiğini görebiliyoruz.
E-ticaret firmalarının ve mağazacılık, perakende sektörlerinin de
datalarını verimli kullanarak, iş hacimlerini ciddi oranda büyütmeleri mümkün.
Datasını ölçümleyip, doğru bir şekilde yorumlayarak;
bunu kullanabilecek teknolojilere yatırım yapan firmalar,
uzun vadede çok kazançlı çıkacak.''