Tweet |
Hibya Haber Ajansı stüdyolarında;
Nilgün Serimoğlu moderatörlüğünde, 'Güncel' yayını hibya.com ve Hibya ağında gerçekleşti.
Hibya, 'Güncel' programında;
Maden Mühendisi ve İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyesi Birol Kaya'yı, stüdyosunda ağırladı.
Yayında;
"Enerji elde etmek için yakıtlar",
"Yakıt çeşitleri", ve
"Katı yakıt kategorileri" gibi konular yer aldı.
Birol Kaya;
İstanbul Teknik Üniversitesi Maden İşletmesi Bölümü'nden mezun olduğunu ve
yaklaşık 35 yıldır madencilikle ilgili çalıştığını ve
madenciliğin bütün dallarında çalıştığını belirterek;
briketleme konusunda çalışmaları olduğunu ve
ilk fabrikaları kendisinin kurduğunu ve yönettiğini ifade etti.
Kaya; zamanla kendi firmasını kurduğunu ve
şirketinin ticaret odasında sektörü temsil ettiğini ve
dört dönemdir, komite üyesi olarak seçildiğini,
bu dönem ise; meclis üyesi olarak iş hayatını devam ettirdiğini söyledi.
Maden Mühendisi ve İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyesi Birol Kaya;
“Katı yakıtlar komitesindeyiz.
Katı yakıtlar dendiğinde, başlangıçta;
antrasit, taş kömürü, linyit kömürü, turbaya kadar uzanan bir kömür silsilesi,
odun ürünlerden oluşuyor.” dedi.
Maden Mühendisi Kaya, kömür çeşitlerini şöyle anlattı:
“Kömürler; daha çok,
ormanların milyonlarca yıl tektonizmalar sonucunda
yerin altında kalmasıyla, basınçla; oksijensiz kalarak oluşan yakıtlardır.
Bunların, daha çok yerin altında kalmasına ve yaşa göre
kaliteleri, içerisindeki karbon oranları değişebiliyor.
Mesela, %100’e yakın antrasit kömürü var;
onun pek evlerde kullanılma olasılığı falan yok ama;
çok yüksek kaloriye sahip olan, karbon miktarı yüksek olan bir malzemedir.
Onun dışında;
daha az yaşlı olan taş kömürü Zonguldak bölgemizde çıkartılıyor.
Onların dışında; tüm Türkiye çapında linyit kömürler var,
içerisindeki karbon miktarı %50’lere kadar ulaşıyor.
Aşağıya linyite doğru inildikçe, istenmeyen malzemeler de fazlalaşabiliyor.
Uçucu malzemeler, kükürt olabiliyor, rutubeti artabiliyor;
bunlar, yakıtın kalorisini etkileyen faktörler.”
Bütün dünyada belli bir yakma tekniğinin olduğunu,
ona göre de o yakıtın yakılması gerektiğini, belirten Birol Kaya;
“Bir evin bacasına baktığımda;
siyah duman çıkarsa, o kömürü yakamadığını;
eğer beyaz bir duman varsa, sağlıklı bir şekilde o kömürü yakabiliyordur derim.
Çünkü;
diğer türlü karbonmonoksit ve diğer kalori verebilecek bütün gazlar,
dışarı atılmış oluyor ve hava kirliliği yaratılmış oluyor” diye konuştu.
Maden ocaklarında grizu patlamasına değinen Birol Kaya;
“Dünyada madencilik gelişti, kömür madenciliğinin ne olduğu biliniyor;
bizim dışımızda, bu tür kazalar yaşanmıyor.
Biz, bu konuda çok bilgiliyiz ama; şanssızlıklar yaşadık,
işte su baskınları oldu, grizu patladı falan, böyle birtakım ihmaller oluyor.
Grizu patlaması olayında;
orada ölçümler yapılır,
içerideki metan gazının günlük oranları falan, onun mutlaka saptanması gerekir;
ama; oradaki üretim yapma gayreti içerisinde,
emniyet faktörlerinde biraz geriye gidişler olabilir” ifadelerine yer verdi.
Birol Kaya, briketleme konusundaki çalışmalarının üniversite başladığını;
bitirme tezinin, briketleme konusunda olduğunu ama;
çok meraklı bir kişiliği olduğu için bu konuda bir buluş da yaptığını açıkladı.
Kaya;
“Briketleme konusunda çalıştığım şirkette de,
briket fabrikaları kurma konusunda da çalışmalar yaptım.
Türkiye’deki ilk briket fabrikasını Koç kurmuş,
ama; kömürden çalıştıkları için istenilen sonucu alamamışlar.
Benim gittiğim fabrikada da, petrokoku kullanarak;
deneyimci ile bir araya geldim, orada çalışmalarımızı yaptık, laboratuvar kurduk.
Ve briketlemeye başardım, ürettim ve tüm Türkiye’ye sattık, böyle bir başlangıcım oldu.
Ama; orada kullanılan malzeme petrokoku, sağlığa uygun bulunmadı ve o firma kapandı.
Daha sonra ise; hava kirliği yapmayacak olan, ithal kömürlü bir fabrika kurdum.
Sonuç aldık ve halen daha çalışıyor o fabrikalar.” görüşünü savundu.