Tweet |
'Bu yıl; iyi analiz edilip, hareket edilmesi gereken bir yıl olacak'
Canovate Group CFO'su - Ekonomist Mehlika Hediye Yıldırım,
“2024 yılı;
yine enflasyonun yüksek olup, yüksek faizi beraberinde getirdiği,
özellikle; seçim sonrası parasal sıkılaşmanın
kemerleri daha çok sıkmak demek olacağı için;
bizleri girişimsel risklerden alıkoyacağı,
hala ekonomik, jeopolitik ve siyasi risklerin etkisini koruduğu ve
en büyük pazarımız olan Avrupa’da; resesyon etkilerinin görülmeye devam ettiği,
özetle; yine çok iyi analiz edilip, hareket edilmesi gereken bir yıl olacak.” dedi.
İşletmelerde nakit akışı yönetiminin önemine işaret eden Mehlika Hediye Yıldırım,
şunları kaydetti:
“Şirketler, karsızlıktan değil, ama;
nakit akışlarını iyi yönetemediği için çok büyük darboğaza girebilir ve
hatta; batabilirler maalesef.
Hele de, yüksek faiz ve parasal sıkılaşmanın olduğu bu gibi dönemlerde;
anlık, saatlik, günlük olarak;
gelen, giden bedellerin gözden geçirilmesi,
sabit gelir-gider kalemlerinin tek tek irdelenmesi ve
nakit akışın dinamik yönetimi önemlidir.
Kısaca;
Nakit akışı, günümüzdeki gibi çalkantılı ortamlarda;
yeri geldiğinde, anlık takip edilmesi gereken bir olgudur.
Doğru sipariş ile başlayan yolculukta;
doğru üretimi sağlayan doğru stok yönetimi ve doğru teslimat sonrası,
tahsilatın en kısa sürede yapılabilmesi ile beraber;
şirketin, yeri geldiğinde piyasa borçlarından faydalanması;
likit kalınabilmesi ve
işletme sermayesi finansmanına en az ihtiyaç duyulması bakımından, çok önemlidir.
Bununla birlikte;
dolarize olmuş bu piyasanın dinamiklerini iyi okumak,
yüksek cari açık etkisini bertaraf etmek için de ihracata ağırlık vermek ve
hatta; yurtiçi satışların döviz ve dövize endeksli olması,
bir diğer; dikkat edilmesi gereken konudur.
Burada; dikkat edilmesi gereken ana hususlardan biri de,
yerine koyma maliyetlerinin yüksekliğidir.
Kurdaki artışın maliyete olan geçişkenliği yadsınamayacağı için
döviz yönetimi en az nakit akış yönetimi kadar;
dikkat edilmesi gereken, bir diğer noktadır.
Bu noktada;
yüksek enflasyon ortamı, özellikle son dönemde;
döviz bazlı mali tablolar üzerinden, takip etme gerekliliğini de getirmiş olup;
enflasyon muhasebesi bilançolarda yerleşene kadar, bu şekilde takip edilmesi;
reel anlamda getiriyi algılamak için, elzemdir.”
Nakit akışının etkin yönetimine ilişkin önemli tavsiyelerde bulunan Mehlika Hediye Yıldırım,
konuşmasına şöyle devam etti:
“İşletme sermayesi sağlamak ve dolayısıyla; nakit akışın etkin yönetimi için,
ön ödemeli ve kısa sürede nakde dönüşen satışların beraberinde,
en uygun vade ve koşullarda tedarikçiden yapılan alımlar ve
bu mamül ve malzemelerin; en kısa sürede üretime dönüşerek,
etkin satışın optimal döngüde tamamlanması, ana denklemi oluşturmaktadır.
Günümüzdeki gibi yüksek faiz ortamında;
maliyetlerimizi düşürüp,
en optimal fiyatla satışlarımızın devamlılığını sağlayabilmek adına;
alacak tahsil süresinde ana hedefimiz,
vadelerimizi bir ay daha kısaltmak yönünde olmalıdır.
Doğru finansal yapı ile gelen doğru sipariş,
bu siparişin getirdiği en yüksek karlı ve kısa vadeli tahsilat ve
en uygun maliyeti beraberinde getiren en uzun vadeli tedarik;
kendi içsel verim oranlarına göre değerlendirilen ve karar verilen projeler,
işletme sermayesi yönetimi için idealdir.
Bununla birlikte;
döviz dengesi yönetimini sağlamak ve burada kazançlı çıkabilmek adına,
ihracat payını ve katma değerli ürün gamını arttırmak; bir diğer etkendir.
Günümüzde pek çok gider ve tedarik kalemi, maalesef; dövize endekslidir.
Bu noktada;
ihracat tutarımızı arttırmak ve
en büyük dolaylı döviz çıktısına neden olan
gider kalemi enerjide verimliliği sağlamak için
yatırım kaynakları bulmak ve yenilenebilir enerji ile giderlerimizden kurtulmak da
akla gelebilecek planlar arasında, yer alabilir.
Buna ek olarak;
teşvik ve hibe gibi ücretsiz finansman kaynaklarından
bu yüksek faiz ortamında yararlanmak da;
bir diğer, kaynakları optimize etme yönetimi olarak değerlendirilmelidir.”