Tweet |
Her yıl düzenlenen AHEKON Aile Hekimleri Kongresi,
bu yıl da Antalya’da gerçekleştirildi.
Türkiye’nin dört bir yanından aile hekimlerinin bir araya geldiği kongrenin başlangıcı;
Sağlık Bakanlığı’nın yeni yönetmeliğinin, Resmî Gazete'de yayınlanmasına denk geldi.
AHEKON Aile Hekimleri Kongresi’ne yaklaşık bin aile hekimi katıldı.
Aile Hekimleri,
geçen hafta Ankara’da gerçekleştirdikleri Büyük Ankara Mitingi'ne rağmen;
yok sayılmalarına tepki göstererek, kongrede bir basın açıklamasında bulundu.
AHEF Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı
Dr. Türkü Yağmur Nehir,
“Sanılmasın ki;
bu yönetmelik, sadece aile hekimlerini etkiliyor.
Bu yönetmelik, 85 milyon vatandaşımızı etkiliyor.
Bakanlık; her yerde, güzellemelerle;
yönetmeliğin iyi olduğuna dair açıklamalar yaparak, halkımızı kandırıyor” dedi.
Dr. Türkü Yağmur Nehir basın açıklamasında,
sözlerine şöyle devam etti.
“Bizler aile hekimleri olarak;
Sağlık Bakanlığı tarafından,
tüm uyarılarımıza rağmen; uygulamaya konan ve
aile hekimliği sistemini sarsan yeni yönetmeliğin yarattığı olumsuzlukları ve
bu yönetmeliğin sağlık sistemimize getirdiği ağır yükleri,
kamuoyuyla paylaşmak için toplandık.
Yönetmelikte dayatılan 6 ayda bir zorunlu hasta takibi,
dünyanın hiçbir yerinde olmayan, bilim dışı bir uygulamadır.
Aile sağlığı merkezlerine yapılan zorunlu hasta çağrıları,
asıl takip etmemiz gereken;
bebek, çocuk, gebe ve yaşlılarımız için olan
koruyucu sağlık hizmetlerini aksatacaktır.
Sağlıklı bir bireyin, 6 ayda bir doktor ziyaretine zorlanması;
kaynakların verimsiz kullanılmasına yol açacaktır.
Sadece sağlık harcamalarını değil;
sağlıklı çalışan hastalarımız, işe gidemediği için
ülke geneli iş gücü kaybına da neden olacaktır.
Yeni yönetmelik;
hekimlerin, bilimsel ve özgür meslek anlayışını hiçe saymaktadır.
Hastanın sağlık durumunu,
formüller ve hesaplamalarla belirlemeye çalışmak;
hekimlerin, hastaya özel tedavi uygulamasını engelleyecektir.
Bu tür formülsel kısıtlamalar konulması,
mesleki onurumuza yapılan bir saldırıdır.
Hastaya ihtiyacı olan ilacı yazmamız; engelleniyor,
hastaneye sevk etmemiz; engelleniyor.
Hedef puanlar ortaya atılarak,
aile hekimlerinin yarısı sözleşme fesih riskiyle karşı karşıya bırakılıyor ve
mesleki güvencemiz ortadan kaldırılıyor.
Zulüm yönetmeliği yüzünden, istifa edecek meslektaşlarımız var.
Aile hekimlerine;
salgınları önle, kanserleri yok et, engelleri ortadan kaldır deniyor.
Dünyanın bile çözemediği sorunlar, bizlere yükleniyor.
Bırakın, mesleğimizi yapalım.
Bırakın, hastalarımıza gereken hizmeti verelim.
Diplomamıza uzattığınız eliniz; aile hekimliğine bir darbedir.
Son dönemde ortaya çıkan “yeni doğan çetesi” skandalı,
denetim eksikliklerini ortaya koymaktadır.
Bakan, bu skandala karşı sorumluluk almak yerine;
aile hekimlerine baskı yaparak, gündem değiştirmeye çalışmaktadır.
Biz, bu duruma; kanmıyor ve boyun eğmiyoruz.
Yönetmeliği, idareci olduğunuzda gördüğünüz sorunlar üzerine
hazırladığınızı söylüyorsunuz.
Müdürlüğünüz zamanında, aile hekimlerine düşman olmak yerine;
hastanelerinizi gerçekten denetleseydiniz,
şimdi; o bebeklerimiz yaşıyor olacaktı.
Kulaklarınızı tıkadığınız aile hekimleri olarak;
hem kendi haklarımıza sahip çıkacağız,
hem de gözden çıkardığınız bebeklerimizin.
Bugün burada, yalnızca mesleki haklarımız için değil;
aynı zamanda, halkımızın güvenliği ve onuru için de bulunuyoruz.
Tüm bu haksız uygulamalara karşı güçlü bir sesle; 'dur' diyoruz.
Bakan’a sesleniyoruz:
eğer; halkımızın sağlığını ve hekimlerin onurunu koruyamıyorsanız,
yapmanız gereken tek şey, istifa etmektir.
Aile hekimleri olarak;
hakkımızı savunmaya devam edeceğiz ve
zulüm yönetmeliğini kabul etmeyeceğiz.
İş bırakmak da dahil olmak üzere;
gereken hiçbir eylemsellikten, çekinmeyeceğiz.”