bursa escort bursa escort
escort bayan
1xbet MobilBetturkey GüncelBetist Mobiltrbetsupertotobet bonusbetrollerbetpionerMariobet Güncel GirişBahis.com girişTarafbet Giriş
1xbet supertotobet
Bugun...


Cengiz HERGÜNLÜ

facebook-paylas
Finansa içeriden bakma zorunluluğu
Tarih: 18-11-2024 21:40:00 Güncelleme: 24-11-2024 00:47:00


İşletmelerin krediye ihtiyaç duymalarının ana nedeni;

teknolojinin sürekli gelişmesi sonucunda,

ihtiyaç doğuran yeni yatırımlardır.

 

Kaynak ihtiyacının artarak devam etmesi,

teknolojinin gelişimiyle paralel ilerlemektedir.

 

Yeni teknolojiler, yeni endüstrilerin doğmasına sebep olmuş;
olmaya devam etmesi, yeni kaynaklara ihtiyaçları her geçen gün artırmaktadır.

Finansmanın ayrı bir bilim dalı olarak kabul edilmesi, buradan başlamaktadır. 

 

Kredi verenlerin;
firmalara dışarıdan bakmak olguları yerine,

işletmelere içerden bakmanın da önemini artırmıştır.

 

1929, 1930 krizleri sonucunda, firma iflaslarının artması;
kullandırılan kredilerin ne şekilde kullanıldığı,

nerelere harcandığına bakmanın önemi artmış,

firmalarda alınan iç kararların önemi üzerinde durulmaya başlanmıştır.

 

Kredi verenlere;
dışarıdan bakış açısıyla,

firmayı daha iyi tanıtma ve pazarlama çabasının yerine;

firmaların içeriden analiz, tahlil ve denetime tabi tutulması çabaları

daha ağırlık kazanmaya başlamıştır.

 

Krizlerde, geri dönmeyen kredilerin takip edilmesi amacıyla başlayan

içten değerleme çalışmaları; normal zamanlarda da,

aynı şekilde firmayı içeriden değerlendirme yapılması, devamlı bir hal almıştır.

 

Enflasyonun bu kadar yüksek olmadığı yıllarda, (2010 yılından önce)

kredi ihtiyaçlarının karşılanması sırasında;

bazı işletmelerin verdikleri,

işletme mali-finans raporlarına yansıyan olumsuzluklar sonucunda;
borç veren mali kurumlara ‘fabrikamızı bir görseniz’ biz sizi ikna ederiz,

muhabbetlerine fazlaca rastlamışlığım vardır.

 

Kredi verenler, firma ile ilgili olumlu raporlar tanımlamış olsalar bile;

fabrikaları gezme adetleri vardır.

İşletme yöneticileri tarafından talep etmek, farklı bir anlayışı yansıtmaktadır.

 

Kısaca;

yukarıda finansın gelişimini açıklamaya çalıştığımız gibi,

işletme yöneticileri; işletmeyi, dışarıdan tanıtma ve pazarlama çabası içine girmektedir.

İçeriden yapılan;

tahlil edilmek, denetlenmek üzere verilen mali-finans raporlarının sonuçlarına göre;
başarısızlıklar var demektir.

 

Her ne kadar; fabrika ikna gezileri yapılıp, işletme pazarlanmaya çalışılsa dahi;
mali tahlil raporlarının doğru ve gerçek olanlara göre,

gerekçeli açıklaması yapılamadığı müddetçe; kredi alınabilmesi,

kolay olamamakta veya ihtiyaç duyulan kaynaklar işletmeye sokulamamaktadır.

 

Bazen, İşletme riskli göründüğünden;

kredi faizi yüksek tutularak, kredinin maliyeti yükselmektedir.

 

Kredi veren bir bankaya,

fabrika ikna gezisi yaptırdığım bir işletmeden alıntı yapmaya çalıştığım gelişmeler sonucunda;
firmanın, olumsuz değerleme görmesinin nedenlerinin başında;
tepe yönetimin, bir sabah; finans müdürlüğüne

- bir makine alacağımız için krediye ihtiyacımız olacak-

verilen ani bir kredi talimatıyla, işlemler başlatılmıştır.

 

Finans kararlarının doğru alınabilmesi için,

finans fonksiyonu sorumlusunun fikirlerine başvurulmamıştır.

 

Muhasebe fonksiyonuna,

‘Karın vergisel dengede tutulması' gibi muhasebe sıkıntılarına rağmen;
rapor hazırlanmasına müsaade edilmiştir.

 

İşletme, görünmesi gereken resmin bütünlüğüne güvenerek,

olumlu sonuçlar alabileceğine, gereğinden fazla inanılmıştır.

Resmin buğulu göründüğü, anlaşılamamıştır.

 

İşletmeye içeriden bakmanın,

kredi ihtiyaçlarına-fon kaynağı elde etme- ulaşabilmek için

planlama yapmanın amacı göz ardı edilmiştir.

Planlamanın bir amacı da;
ileride ihtiyaç duyulacak kredilerin, bugünden tespit edilebilmesidir.

 

İşletmenin mevcut durumu;

aslında doğru tespit edilmiş olup, (işletmenin mali gücü açısından)

fakat; bu güç, mali tahlil raporlarına doğru yansıtılamamıştır.

Çünkü; Türkiye’de mevcut finansal raporlar,

hala; büyük ölçüde, yasal formaliteleri yerine getirmek için hazırlanmaktadır.

 

Doğru raporlamanın kurtuluşu olarak gördüğüm ‘enflasyon muhasebesinin';

yasal bazı sorumlulukları yerine getirme gibi,

toplumsal algı yaratılmaması veya

‘yüksek vergi’ ödenmesi için, bir kaynak yaratma amacında hiç olmadığı gerçekliğinin,

toplumda oluşturulması gerekir.

 

Ayrıca; enflasyonun çok yüksek olduğu bu yıllarda,

doğru analiz yapılabilmesi amacıyla;

enflasyon muhasebesinin gerekli olduğu beklentisi, yerleştirilmelidir.

 

Aksi takdirde;
toplum, işletmelerde ek bir faaliyet olmasa dahi,

vergi ödenebileceği gibi bir beklenti içine girerse; enflasyon muhasebesi,

daha sorunlu bilançolar,

mali finansal raporlar oluşturmaktan ileriye gidemez gibi geliyor, bana.

 

Son olarak;
2010 yılı ve öncesinden bugüne,

işletme ekonomi-finansı alanında içten bakılan,

alınan işletme kararlarının dengeli olduğu uygulamalar olgusuna ulaşma yolunda,

önemli adımlar atıldığından şüphem yok.

Fakat, benim yolda gördüklerimde; hala, pek bir değişiklik yok maalesef.

 

 

 

Cengiz HERGÜNLÜ

SMMM Bağımsız DENETÇİ

www.hergunlu.com

chergunlu@hergunlu.com

 



Bu yazı 2696 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA