![]() |
Tweet |
Türkiye’de temiz enerji sektörünün en kapsamlı kümelenme adresi olan
Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA)
Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı,
2023 yılı Ocak ayında yayınlanan;
“Ulusal Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası” ile
Türkiye’nin, Yeşil Hidrojen’e verdiği önemi ortaya koyduğunu anımsattı.
Ancak; aradan iki yıldan fazla süre geçmesine rağmen, ilgili mevzuatın oluşturularak;
yerli ve yabancı sermayeli yatırımcılara ilan edilemediğini vurgulayan Kalaycı,
“2030 yılına kadar 2 Gigavat (GW),
2035’e kadar 5 GW ve
2053’e kadar 70 GW
elektrolizör kapasitesine ulaşmayı,
ulusal hedef olarak; belirlemiş durumdayız.
Bu hedefler çok önemli ve
Türkiye’nin; 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşmasında,
kritik rol oynayacak.
Zamanımız daralıyor.
Bu noktada, başta;
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'mız olmak üzere,
tüm kamu otoriteleri ve mevzuat yapıcılardan talebimiz;
güneş ve rüzgar enerjisinde uzun yıllardır başarıyla uygulanan
Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması’nın
(YEKA) Yeşil Hidrojen için de uygulanmasıdır.
Bu model ile
Yeşil Hidrojen üretimi için gerekli elektrolizör yatırımlarının,
kademeli olarak; yüzde 50 oranında yerli katkı ve
Türkiye’de konuşlu şirketler kanalıyla gerçekleştirilmesi
mümkün olabilecektir.” dedi.
ENSİA bünyesinde,
Yeşil Hidrojen alanında uzmanlaşan şirketlerin de yer aldığını anımsatan Kalaycı;
Türkiye’nin, elektrolizör üretimine odaklanan bir ekosistemi
daha fazla zaman kaybetmeden, oluşturması gerektiğine işaret ederek;
gelişmiş ülkelerde, bu alandaki yatırımların hızla ilerlediğini belirtti.
Türkiye’nin, bugün hayal gibi görünen
“enerji ihracatçısı ülke” olabilmesinde;
Yeşil Hidrojen’in, anahtar rol üstlendiğine dikkat çeken Kalaycı,
şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yeşil hidrojen, sadece temiz enerji üretimi için değil;
enerji güvenlimizi sağlama,
enerji yoğun sektörlerde karbon yakalama ve
temiz enerji ihraç etme hedefimizde, kritik işlev yükleniyor.
Türkiye’nin, bu alandaki zengin potansiyelini harekete geçirebilmek için
doğru politikalar, yatırımlar ve iş birliklerine
altyapı oluşturabilecek mevzuatımızın;
bir an önce, hayata geçmesi gerekiyor.
Bu çalışma, YEKA destekleri ile birlikte kurgulanırsa;
ülkemizin potansiyelinin farkında olan tüm yatırımcılara,
somut bir yol haritası sunabilir ve
tüm dünyayı şaşırtacak bir hızla, yol alabiliriz.
Dünyada geçen yıl tüketilen Hidrojen’in
sadece yüzde 4’ü; Yeşil Hidrojen’den oluştu.
520 Gigavat’a (GW) ulaşan global elektroliz kapasitesi ile
Yeşil Hidrojen üretimi büyük ivme ile artıyor.
2030 yılında, bugünkü üretimin beş katına ulaşılması öngörülüyor.
Bu; güneş enerjisinin,
en hızlı genişleme aşamalarında yaşadığı büyümenin bile; çok üzerindedir.
Ülkemizin zengin temiz enerji potansiyeli ve Avrupa’ya yakınlığı,
potansiyel bir yeşil hidrojen ihracatçısı olabilmemizin de yolunu açıyor.
Türkiye’nin kendi hidrojen tüketiminin de, 2030’a kadar;
1-1,5 milyon tona ulaşması bekleniyor.
Bugün; Yeşil Hidrojen üretimi,
diğer temiz enerji kaynaklarına göre;
biraz daha yüksek maliyetli olarak görülse de
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) raporlarında,
bu maliyetin 2030 yılına kadar;
bugünkü değerin yarısına düşeceği öngörülüyor.
Yeşil Hidrojen’i bir enerji türü olarak değil;
küresel bir ihtiyaç olarak görmemiz ve üretimden nihai kullanıma kadar;
tüm değer zincirine, eş zamanlı yatırım yapmamız gerekiyor.
Üretime, taşımaya, dağıtıma, boru hatlarına, nihai kullanıma,
hidrojenle çalışan araçlara, dolum istasyonlarına ve
onların altyapılarına yatırım gerekiyor.
Bunun adı; bir endüstriyel dönüşümdür.
Hidrojen kullanan sektörlerde, bu dönüşüm gerçekleşecek.”
Dünyada yıllık 95 milyon ton Hidrojen üretilirken,
bu üretimin sadece; yüzde 4’ü Yeşil Hidrojen sınıfına giriyor ve
yenilenebilir kaynaklardan üretiliyor.
Üretimin kalan yüzde 48’i doğalgaz,
yüzde 30’u petrol,
yüzde 18’i ise; kömür, kaynak kullanılarak gerçekleşiyor.
Kömür kaynaklı hidrojen üretimi, “Kahverengi Hidrojen” olarak adlandırılırken;
doğalgaz kaynaklı üretilen hidrojen “Gri Hidrojen” olarak tanımlanıyor.
Yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrik kullanılarak,
sudan üretilen hidrojen ise; literatürde “Yeşil Hidrojen” olarak adlandırılıyor.
Türkiye’nin ulusal hedefleri arasında,
Yeşil hidrojen üretim maliyetini;
2035 yılında 2,4 USD/kgH2 ve
2053'e kadar; 1,2 USD/kgH2 altına düşürmek, yer alıyor.
YEŞİL HİDROJEN YATIRIMCISI, KAMUDAN NELER BEKLİYOR?
• 2035 yılına kadar en 5 milyar dolarlık elektrolizör yatırımın hayata geçmesi için
mevzuat oluşumuna ilişkin belirsizlikler, süratle kaldırılmalı;
• Yerli elektrolizör üretimine özel, finansman ve teşvik sistemi uygulanmalı;
• Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası’nda açıklanan büyük hedefler için
kamu otoritelerinin de yer alacağı, ‘Yeşil Hidrojen Kümesi’ kurulmalı.