![]() |
Tweet |
Fuar İzmir’de düzenlenen
“Pack Fair Türkiye Ambalajlama, Paketleme Teknolojileri Fuarı”,
plastik sektörünün geri dönüşüm süreçlerine ilişkin, önemli bir panele sahne oldu.
Fuarın Kurumsal Destekçisi,
Ege Plastik Sanayicileri Derneği (EGEPLASDER) tarafından düzenlenen
“Plastik Sektöründe Geri Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik” paneli,
dinleyicilerin yoğun ilgisi ile karşılaştı.
İBA Stratejik İletişim Danışmanlığı firmasının kurucusu
Serkan Aksüyek’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde;
TTCP Eğitim ve Danışmanlık kurucusu
Dr. Mevlüt Çetinkaya,
C&C Sürdürülebilirlik Yönetimi ve Danışmanlık Şirketi
Proje Uzmanı Özlem Özan Kesbiç ve
İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Mehmet Gençer bilgi ve deneyimlerini paylaştı.
Panele ilişkin değerlendirmelerde bulunan,
Ege Plastik Sanayicileri Derneği (EGEPLASDER) Yönetim Kurulu Başkanı ve
Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkan Yardımcısı Şener Gençer,
gelişmiş ülkelerin tüm evsel ve endüstriyel atıklarını “enerji kaynağı” olarak gördüğünü ve
bu bilinçle hareket ettiğini belirterek,
“Ülkeler; atıklarına, çöp ya da milli servet olarak bakanlar şeklinde, ikiye ayrılıyor.
Geri dönüşüm süreçlerinde,
son yıllarda önemli kazanımlar elde etsek de;
biz, hâlâ ilk kategorideki ülkeler arasındayız” dedi.
Plastiklerin, defalarca geri dönüştürülebilir özellikleri ile döngüsel ekonomi ilkelerine
en yüksek seviyede katkı sunan malzemeler olduğuna işaret eden Şener Gençer,
dünya genelinde; her yıl 414 milyon ton plastik malzeme üretildiğini,
bu üretimin sadece yüzde 9,5’inin, geri dönüştürülebildiğini vurguladı.
Avrupa Birliği ülkelerinde,
bu oranın yüzde 30 seviyesine kadar çıktığı bilgisini veren Gençer;
şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ülkemizde;
atıkların toplanması ve bertarafında yetkili olan il ve ilçe belediyelerimiz,
bu konuda maalesef; iyi bir sınav veremedi.
Bu sonuçta; vatandaşımızın bilinç ve farkındalık eksiği de önemli rol oynuyor.
Plastikler başta olmak üzere;
tüm evsel atıklarımızı, kaynağında ayrıştırarak;
geri dönüşüm süreçlerine sokabilirsek,
her yıl; milyarlarca dolar termoplastik hammadde ithalatını durdurabiliriz.
Ayrıca; yurt içinden işleyecek hammadde bulmakta zorlanan ve
bu ihtiyacını ithalatla karşılayan geri dönüşüm sektörümüzün,
daha az ithalat yapmasını sağlayabiliriz.”
Türkiye’de, endüstriyel ve teknolojik geri dönüşüm tesislerinin sayılarının artmasından,
heyecan duyduklarını kaydeden Şener Gençer;
Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat ilkeleri kapsamında,
Avrupa’ya ihraç edilen tüm mal gruplarında,
geri dönüştürülmüş malzeme kullanımlarının zorunlu hale geldiğine, dikkat çekti.
Otomotiv ve tekstil gibi temel ihracat sektörlerinde,
bu durumun etkilerinin ciddi oranda hissedildiği bilgisini veren Gençer,
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün, bir buçuk ton ağırlığındaki bir otomobilde;
yaklaşık, 300-350 kg plastik malzeme bulunuyor.
Avrupa Birliği’ne ihraç edilen her otomobilde kullanılan plastiklerin,
belli bir oranının geri dönüştürülmüş plastiklerden imal edilmesi,
koşul olarak; önümüze geliyor.
Keza; tekstil ve hazır giyimde;
geri dönüştürülmüş sentetik ipliklerden üretilmesi zorunluluğu, artıyor.
Kaynağında ayrıştırılan ve geri kazanılan her kilogram plastiğin,
birer milli servet olduğunu ve karşılığı olan dövizin;
cebimizde kaldığını, unutmamamız gerekiyor.”
Plastik sektörünün sürdürülebilirlik eksenindeki uygulamaları ve
döngüsel ekonomideki rolünün, dünyadan örneklerle ele alındığı panel sonrasında;
GL Fuarcılık firmasının Genel Müdürü Gül Ceylan tarafından,
Ege Orman Vakfı’na yapılan fidan bağışı sertifikaları, takdim edildi.