Gelecekte, çevrimiçi kokusunu ve tadını deneyimleyip,
satın alacağımız ürünlerin bulunduğu dijital marketler ve mağazalar, restoranlar, dijital gezintiye çıkarak;
orman havasını ve çiçek kokularını içimize çektiğimiz
dijital doğa yürüyüşleri,
uzakta bulunan ailemiz yada arkadaşlarımız ile
aynı masada dijital buluştuğumuz dijital etkinlikler ve dijital eğlenceler,
dijital konserler, dijital dokunarak ve kullanarak kalitesini incelediğimiz dijital mobilya mağazaları, dijital mutfak tasarımları,
dijital iç mekan tasarımları,
dijital giyinerek satın alma yaptığımız dijital giyim mağazaları,
online toplantı ve etkinliklerde kullanabileceğimiz dijital kıyafetler,
dijital denediğimiz saç modellerinin bulunduğu dijital kuaförler,
belki de işletmelerin kendine özel dijital bir kokusunun bulunduğu web sayfaları uzak değil.
Hatta bazıları uygulanmaya başladı.
Dijital Aroma ise; on yıl sonra hedefleniyor.
Bu gelişmeler sonucu; Dijital Etik kuralların da yürürlüğe girmesi,
İnternet Etik kurallarının da güncellenmesi kaçınılmaz.
Gelecek yıllarda koku endüstrisinin dijital aroma alanında önemli bir gelişim göstereceği çok açık.
Kişiye ve şirkete özel dijital koku siparişi talepleri başlaması muhtemel.
Tabiki dijital tasarım, dijital pazarlama, dijital satın alma, dijital restoranlar, dijital konserler,
dijital eğlence, dijital turizm, dijital doğa turları geleceğin trendleri arasında ve ön planda.
Dijital aroma ile dijital tat çok güzel ve heyecan verici.
Elektrikli cihazlar da kolaylık sağlıyor.
Ama ben yine Türk Çayını demleyip cam bardakta veya fincanda içmekten
vazgeçmem kolay kolay.
Bunlar da duyuların nostaljisi.
Duyuların İnterneti
Evinizde yemek daveti vermek istediniz.
Mutfak birden değişmeye başlıyor.
Sonra müzik başlıyor, mutfak karoları değişiyor, burnumuza bir yahni kokusu geliyor ve
arkadaşlarınızın avatarları sandalyelerde beliriyor.
Masanız dijital bir mağazadan gelen malzemelerle donatılıyor ve
siz gelen ürünlerin tazeliğini ve sosun tadını test ediyorsunuz.
Ericsson Consumer & Industry Lab 2019 Aralık ayında,
2030 yılına kadar gerçekleşebilecek 10 Tüketici Trendini açıkladı.
Bu trendlerden biri Dijital Aroma.
Ericsson Research, vizyonlarının;
2025 yılına kadar ileri teknoloji ile
duyuların internetini etkinleştirmek olduğunu ve
2030'a kadar düşünce yoluyla dijital olarak iletişim kurmayı kapsadığını ifade etmekte.
Şu anda kokuyu dijital olarak iletmek neredeyse imkansız.
Ancak tüm bunların gelecekte değişmesi bekleniyor.
Gerçekte koku oldukça önemli.
Kokunun kimyasal dili, bizi doğrudan ve derinden etkileyen fiziksel bir duygudur.
Örneğin kahve dükkanlarında bulunan kahve;
süpermarketteki paketlenmiş kahveden çok daha çekici gelir.
Tipik çevrimiçi deneyimler günümüzde koku içermiyor;
ancak tüketiciler koku alma duyumuzun,
2030 yılına kadar internetin önemli bir parçası olacağını tahmin ediyor.
Dünya nüfusunun yarısından fazlası zaten doğadan uzakta yaşıyor ve
devam eden şehirleşme dürtüleri, doğal deneyimlere olan ihtiyacımızı artırdı.
Bu nedenle araştırmaya katılan 10 kişiden 6'sı
ormanları veya kırları dijital olarak ziyaret edebilmeyi ve
bu yerlerin tüm doğal kokularını deneyimlemeyi bekliyor.
Yüzde 56 oranında katılımcı ise; izlediği filmlerdeki kokuyu almayı hedefliyor.
Dünyada var olan aromaların çoğu hakkındaki bilgimizin yüzeysel olduğu düşünüldüğünde,
tüketicilerin bu alanda yeniliğe açık olduğu görülüyor ve
katılımcıların yüzde 47'si, şirketlerin ticari olarak kullanması için
koku verilerinin mevcut olmasını bekliyor.
Dijital Tadım
Bir ürünü satın almadan önce Çevrimiçi bir markette tatmak istermisiniz?
Çoğu kişi yemeğin tadını ekranda deneyimlemeyi sağlayan yemek programları hayal ediyor.
Dijital Tatiller
Dijital Tatil deneyimi seyahat ve turizmde gerçekten devrim yaratabilir ve
dijital deneyimleri sürükleyici maceralara dönüştürebilir.
Sadece antik kalıntıları görmekle kalmayıp,
aynı zamanda eski sokak yemeklerinin tadına bakabildiğinizi hayal edin.
Dijital Ofisler
Araştırmaya katılan 10 kişiden 4’ü,
işte veya okulda sanal olarak bulunmalarına olanak tanıyan bir dijital iş istasyonu istiyor.
Dijital ofislerde sadece iş arkadaşlarınız görünmekle kalmaz,
aynı zamanda bir meslektaşınızın doğum günü pastasını tatmak,
bir rapor vermek de dahil olmak üzere; odadaki her nesneyle etkileşime girebilirsiniz.
İşe gidip gelme ve ofis binalarının kullanımı gibi işin diğer yönleri de değişecek.
Dahası, katılımcıların yüzde 45’i kıyafetlerin ve mobilyaların dokusunu hissedebilecekleri,
sebzelerin tazeliğini koklayabilecekleri ve satın alacakları yiyeceklerin tadına bakabilecekleri
bir dijital alışveriş merkezine ilgi duyduklarını söylüyor.
Dijital yenilikler ile birlikte farklı güzel gelişmeler de oluyor.
Tuz tadı veren çatal
Tokyo Üniversitesinde tuz tadı veren çatal icat edildi.
Diyette veya az miktarda tuz kullanmak durumunda olanlar ve
tansiyon rahatsızlığı olanlar için geliştirilen bu elektronik çatal;
düğmesine bastığınızda tuz tadı veriyor.
Araştırma 2000 Japon Yeni’ne mal olmuş.
Yaklaşık 150 TL. Çatal 6 saat şarj etmeden kullanılabiliyor.
Bu özellikle diyet yapanlar için muhteşem bir gelişme.
Belki de ileri de tatlı, tuzlu tüm tatlar için bir çatal, kaşık, bardak ve tabak geliştirilir.
Dijital Aroma’nın yanı sıra;
bir de canımız bir meyve veya sebze çektiği zaman
bunun sebebini vitaminler ile ilişkilendiren bir çok yayın var.
Ama hepimizde çoğu kere olmuştur.
Birden burnumuza gelen bir kahve kokusu veya
damağımızda beliren çok sevdiğimiz ve o an keşke şimdi olsa dediğimiz bir tatlı,
yada hiç alakası yokken "şimdi canım yaprak sarması çekti" dememizin
mantıksal bir açıklaması henüz yok.
Aslında bu tatlar o an beynimizde oluşuyor, damağımızda değil.
İnsan vücudu mükemmel bir sistemle yaratılmış.
Bilinmeyen bir çok şey var.
nil_u_fer@outlook.com
Kaynaklar:
www.ericsson.com
https://www.ericsson.com/en/reports-and-papers/consumerlab/reports/10-hot-consumer-trends-2030
https://japaninsides.com/japan-invents-electric-salt-flavoured-fork/