Merkez Bankası’nın piyasa katılımcılarıyla yaptığı beklenti anketinin sonuçları açıklandı. Yıllardır yılın başıyla sonu arasında yüzde 100 sapmalara imza atan bu uzmanlar her kimse, onlardan çok net bir talebim var: Artık beklemeyin.

Muhtemelen profesyonel çalıştığınız yerlerdeki raporlamalarınızda bunları ortaya koymak yerine, gerçekçi öngörülerde bulunuyorsunuz ki, halen görevinizdesiniz. Şayet bunlara rağmen vazifeniz sürüyorsa, o şirketlerin halka açık olup olmadığını ya da üniversitesi ise mezunlarının durumunu gerçekten merak ediyorum.

Yine son beklentiler kamuoyuyla paylaşıldı. Göreceksiniz yine yılın sonuna doğru hiç ilgisi olmayan gerçekleşmelerle muhatap olacağız. Zira perşembenin gelişi çarşambadan belli. Yani bugünden sapmalar gün gibi ortada, zira beklentilerde tutarlılık yok.

Tüm öngörüler sipariş gibi, biraz da gaz alma payı verilerek kamuoyuyla paylaşılıyor. Halen bunlara inanarak yatırım yapan var mıdır bilmiyorum ama bugüne kadar inanların zararını kim karşılayacak bilmiyorum. Tasarruflarını kaybedenlerden değil, reel ekonominin aktörü olup yatırım yapanlardan söz ediyorum. Çünkü aslında ‘bunlar tahmin’ deyip işin içinden çıkılacaktır.

Son tahminlere bakalım. Tahmine göre sene sonunda enflasyon yüzde 44,19 olacak. Bakmayın yükselttiklerine yüzde 36 hedeflemesinin üzerinden çıta koyuyorlar. Oysa ortada böyle bir enflasyon yok. O sadece ekonomi yönetiminin temennisi.

Bu temenniden yola çıkarsak mevcut enflasyonun düşeceğini, enflasyon artış hızının ise beklenenden yüzde 8 fazla çıkacağını düşünüyorlar. Lakin ne çelişkidir ki, dolar kuru beklentilerinde de yıl sonunda yine gerçekçi olmamakla beraber 40,5 TL beklerken şu çelişkiyi ıskalıyorlar.

Bir ülkede kur bugünkünden yüzde 30 yukarıda olacaksa, o ülkede enflasyon nasıl düşecek? Bunun satın alma gücünden ürün maliyetlerine kadar en az bu kadar etki etmesi gerekir. Fakat aynı öngörüyü, bir metinin içinde paylaşabiliyorlar.

Tüm bunlar olurken, faizin de bugünle aynı kalacağını düşünüyorlar. Yani yüzde 45’te... Buradan verdikleri mesaja göre, enflasyonla sıfır noktasında ama artıda bir faiz uygulaması söz konusu olacak, bu arada dolar yükselerek konuyu dengeleyecek.

Böyle olunca da kur korumalı mevduattan çıkış arıza yaşanmadan gerçekleştirilebilecek. İnsanlar da parasını TL mevduata yatıracak. Buna cin olmadan adam çarpmak denir. Hiçbir şey değişmese bile şu anki verilerle dahi gerçekçi bir hedefleme değil.

Daha kötüsü geçmiş yıllardan anlıyoruz ki onlar da gerçekçi olmadığını biliyor. Öyle olmasa her yıl ocak ile aralık arasında yüzde 100’e yakın sapmayı, kasım ayında tahminleyip, sonra da beklentiye paralel açıklaması yapılmaz.

Bu ülke gerçekten tiyatro sahnesine döndü. Kötü bir senaryo, kötü oyunculuklar, berbat bir yönetmenlik üslubu ve gelmeyen izleyiciden alınan paralarla hakikaten tarihe geçtik. Ama şu bir gerçek ki tadı kaçtı. Bence şapkayı öne koyup düşünme vaktidir.

cetinunsalan@yahoo.com