Tweet |
Hayvan hareketliliğinin kontrolü amacıyla;
Veteriner Yol Kontrol ve Denetim İstasyonları açılacağını duyuran
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı,
amaçlarının hastalıkların yayılmasını önlemek olduğunu belirterek;
7 gün 24 saat görev yapacak bu istasyonlardan ilkini Erzurum'da açtıklarını ve
yıl sonunda bu sayıyı, 7'ye çıkaracaklarını açıkladı.
Yumaklı,
"Yerli üreticimizi güçlendirmek parolasıyla yola çıktığımız bu projede;
TİGEM işletmeleri, damızlık merkezleri olacak.
Ülkemizde en yaygın sütçü ırk olan siyah alaca ırkında,
yaklaşık 22 bin hayvanı verimlilik durumlarını genetik olarak ortaya koyarak;
referans popülasyonumuzu oluşturduk.
Bu sayıyı, her geçen yıl artırıyoruz.
2024 yılında, artık bu ırktan doğan buzağılarda;
genetik yapısına bakarak, damızlık değerini belirlemeye başladık.
Bu testi yaptıran yetiştiricilerimizin test maliyetini,
bakanlık olarak karşılıyoruz.
Bu testin yaygınlaşması amacıyla;
Genomik Test Merkezi'ni Haziran 2024'te Ankara'da açmış olacağız" diye konuştu.
Bulaşıcı hastalıklardan koruyucu aşı uygulamasını da yaygınlaştırdıklarını,
şap hastalığına karşı her yıl rutin olarak uygulanan 2 doz aşı sayısını da
bu yıl 3'e çıkardıklarını ifade eden Yumaklı,
"Bu ek aşının ücretini, bakanlık olarak karşılıyoruz.
Aile işletmelerinde;
buzağı, kuzu ve oğlak sağlığını koruyucu tedbirlere ağırlık vererek,
gerekli aşı desteğini, bakanlık olarak sağlayacağız.
Kuzu kayıplarını azaltmak amacıyla;
ülke genelindeki tüm küçükbaş hayvanlara bu yıl içinde 'koyun keçi çiçek aşısı',
yeni doğan tüm küçükbaş hayvanlara ise; 'koyun keçi vebası aşısı' yapılacak.
Bahsettiğim tüm bu aşıların ücretlerini, bakanlık olarak karşılayacağız" dedi.
Hayvancılıkta diğer bir önemli konunun da hastalıklar olduğunu belirten Yumaklı,
"Bu konuda da desteklemelerimizi,
yönlendirici bir enstrüman olarak kullanacağız.
Hastalıklardan ari işletme sayısının artması;
hayvancılığımız için büyük önem arz ediyor.
Bunun temel 2 sebebi;
ekonomik kayıpları engellemek ve
sürünün büyümesini sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmek.
Bu kapsamda;
hastalıktan ari işletmelere ilave destek vereceğimizi söylemiştim.
Ayrıca; Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK)
desteklemelerinde ari işletmeleri önceliklendiriyoruz" diye konuştu.
Yumaklı, verilecek bu ilave desteklerle;
ari işletme sayısının 1136'dan 2024 yılında 2 bine,
2025 yılında ise; 2 bin 500'e çıkarmayı planladıklarını belirtti.
Bundan sonraki süreçte yeni bir destekleme modeline geçtiklerini söyleyen Yumaklı,
bu desteklemeleri 3'e ayırdıklarını ifade ederek,
"Mevcut modelde;
aşısı ve kaydı olan her buzağıya destek veriyorduk.
Yeni modelde;
buzağının yanı sıra, aşısı ve kaydı yapılan her kuzu ve oğlak için de destek veriyoruz.
Mevcut desteklemelerimizde;
işletme büyüklüğüne göre belirli sınırlandırmalar vardı.
Yeni desteklemelerimizde;
bu sınırlandırmaları kaldırıp, üreten herkese ürettiği kadar destek veriyoruz.
Aile işletmelerine tüm hayvancılık desteklemelerinde
ilk defa ilave destek veriyoruz.
Bu sayede; aile işletmeleri, temel destekle aynı oranda ilave destek alarak;
en az 2 kat destek almış olacak.
İlk defa; genç ve kadın üreticilerimize yüzde 70 ilave destek veriyoruz.
Ayrıca; suni tohumlama, yerli sperma, soy kütüğü, ari işletme gibi
verimliliği artırıcı destekleri, artırarak vermeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Yeni sistemde sağlanacak ilave destekle;
üreticilerin 2,5 kat daha fazla destek alacaklarını kaydeden Yumaklı,
ari işletmelere de ilave destekler verilerek; toplamda 4 katlık artış yaşanacağını söyledi.
Kırsal kalkınma destek programlarından biri olan
IPARD (Katılım Öncesi Yardım Aracı) desteklerini de
81 ile yaygınlaştırdıklarını açıklayan Yumaklı,
"Krediler konusunda, Ziraat Bankası ile ortak bir adım attık.
Sübvansiyonlu kredilerde; kadınlara, gençlere ve planlı üretim bölgelerine
ilave indirim oranları uyguluyoruz.
Ayrıca; hayvancılıkta, işletme başına 40 milyon lira olarak verilen
kredi üst limitini 60 milyon liraya,
eğer ari işletme olursa; 80 milyon liraya çıkardık" dedi.
Yumaklı,
''Yeni sistemde üretimin;
maliyet, kapasite ve pazarlama imkanları doğrultusunda planlamasını yaptıklarını ve
ürünlerin bölgesel bazlı;
nerede, ne kadar üretileceğine dair üretim modelini oluşturduklarını belirterek,
bunu da hayvansal üretimin en temel girdisi; kaliteli kaba yem üretim kapasitesini,
mera varlığımızı ve yapılarını,
pazarlama imkanlarını dikkate alarak; gerçekleştiriyoruz" dedi.