Tweet |
Sağlık kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve sağlık çalışanları tarafından;
her yıl, Mart ayında kutlanan ’14 Mart Tıp Bayramı’;
bu yıl kutlama değil, çağrı, talep ve düzenleme istekleri ile gündeme geldi.
Sağlık çalışanları ve sağlık sisteminin içinde bulunduğu sıkıntıları nedeniyle,
kamuoyunun sağlık hizmet alımı konusunda karşı karşıya kaldığı sorunları,
14 Mart Tıp Bayramı vesilesi ile gündeme getiren
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN);
sistemin iyileştirilmesi ve hizmetlerin kesintiye uğramaması adına, çağrıda bulundu.
AHESEN Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir;
“14 Mart 1919’da, Tıbbiyeli Hikmet Boran ve arkadaşlarının
vatan savunması ile kutlamaya başladıkları ‘Tıp Bayramı’,
tıbbiyelilerin ruhunun devam ettiğini göstermek ve
taçlandırmak için her yıl, kutlanmaya devam ediyor.
Günümüzde; pandemi, deprem ve salgınlarda
ülke sağlığının korunması adına;
yine, ön safta mücadele eden sağlık çalışanları ilk günkü ruhu taşıyor.
Özellikle; birinci basamak koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetinde
en önemli rolü alan Aile Hekimliği Çalışanları;
uygulamanın işlemeye başladığı tarihten bu yana,
maalesef; hem maddi, hem özlük haklar açısından; kayıplar yaşamış ve
aile hekimliğinin sürdürülebilirliği tehlikeye girmiştir.
Bugün geldiğimiz noktada;
bayram olarak ilan edilen bugünü,
bayram olarak kutlayamamak; son derece üzücü.” dedi.
Aile Sağlığı Merkezleri’nin kapanma riskiyle karşı karşıya kaldığının altını çizen
AHESEN Genel Başkanı Dr. Kandemir;
“Halkın; nitelikli, ücretsiz ve ulaşılabilir sağlık hizmeti alabildiği,
olağanüstü durumlarda hayati rol ile gündeme gelen Aile Hekimliği;
sağlıkta şiddetin artması, caydırıcı etkin bir yasanın çıkarılmaması,
çalışma koşullarının kötüleşmesi, angarya ve iş yükünün artması,
hak edişlerin yoksulluk sınırlarına kadar indirilmesi,
emekliliğin imkânsız hale getirilmesi ve iş güvencesi kalmaması gibi
bir çok neden ile sürdürülebilir sağlık hizmeti işleyişi, imkansız hale gelmiştir.
Üzerlerine yüklenen yükü taşıyamayan meslektaşlarımız;
torba yasa ile ceza yönetmeliğine maruz kalmıştır.
Yaşanan tüm olumsuzluklara ve sıkıntılara rağmen;
Tıp Bayramı’nın ilk günü gibi aynı ruhla vatanımıza hizmet etmeye devam ediyor,
şartların düzenlenmesi için hem AHESEN, hem tüm meslektaşlarımız adına;
yetkilileri müdahaleye davet ediyoruz.
Ülke sağlığının temini için bu durum, son derece elzem bir hal almıştır” dedi.
Tıp Bayramı vesilesi ile konuşan
AHESEN 1. Şube Başkanı Dr. Melisa Menemencioğlu ise;
yaşanan sıkıntıların sistemden kaçışlara ve
motivasyon düşüklüğüne neden olduğunun altını çizdi.
Dr. Menemencioğlu;
“Maalesef; bu özel günde,
Tıp Bayramı'nı kutlayamıyoruz.
Çünkü; bayram, mutlu olduğunuzda kutlanır ve
bizler mutlu değiliz.
Tek bir sorunumuza çözüm üretemeyen idareciler,
söz konusu; cezalandırmak,
hekimi itibarsızlaştırmak olduğu zaman,
son derece; çözümcü ve cömert davranıyor,
yönetmelik üstüne yönetmelik, kanun üstüne kanun çıkarıyorlar.
Sıkıntılı süreçlerde alkışlatılan sağlık çalışanlarının,
1 Mart’ta Resmî Gazete'de yayınlanan ceza kanunuyla
iş güvencelerini tehdit ederek, samimiyetsizlik göstermişlerdir.” dedi
Uygulamaların, iyileştirme ve çözüm odaklı olmadığını dile getiren
Dr. Melisa Menemencioğlu;
''Verilen cezalarda iyileştirme ödemesinin kesilmesi, bir disiplin cezasıdır.
Ancak; iyileştirme ödemeleri kesilme sayısının sözleşme feshine gitmesi,
aynı suça verilen, ikinci cezadır.
1 suça 2 ceza verilmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırıdır.
Mali durumun, disiplin cezasına bu şekilde bağlanması ise;
idareye keyfi ceza verme imkânı sağlar ve mobbinglerin önünü açarak;
hekimler üzerinde, büyük bir baskıya neden olur.
Biz hekimler;
bu iş güvencelerimizin tehdidi altında,
büyük bir motivasyon düşüklüğü ve stres altında girdik.
Özlük hak kayıpları ve sağlıkta şiddete çözümsüzlük nedeniyle;
sistemden ayrılan hekimlerin ardından,
kalan asgari sayıdaki hekimler, sağlık çarklarını döndürmeye çalışıyor.
1. basamakta çalışan hekimlerin,
saydığımız nedenlerle sistemden uzaklaşmasına neden olmak;
halihazırda sıkıntı yaşanan 2. ve 3. basamaklara ulaşmayı, imkânsız hale getirecek.
Cezalarla ve baskılarla,
sağlık hizmeti sunumundaki eksiklikleri düzeltilemez.
Kutlayamadığımız bu 14 Mart Tıp Bayramı’nda;
sağlık hizmeti almada, şu anda bile zorlanan halkımız ve tüm sağlık çalışanları adına;
Sağlık Bakanlığı’nın bu yanlış tutumundan dönmesini, talep ediyoruz.” dedi.
AHESEN 2. Şube Başkanı Dr. Selçuk Ünal ise;
yaptığı açıklamada;
geleceğe kaygı ile baktıklarına vurgu yaptı.
Dr. Ünal;
“Ne yazık ki;
14 Mart Tıp Bayramı geldiğinde,
ne mesleğimizin saygınlığı ile gurur duyabiliyoruz,
ne de geleceğimize kaygısız bakabiliyoruz.
Aile Hekimliği çalışanları olarak;
her geçen yıl, sistemsiz bir sağlık sistemi içinde;
bir taraftan, hizmet sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyor;
diğer taraftan da,
Sağlık Bakanlığı'nın adeta inatlaşma haline getirilen
hukuksuz, dayatıcı ve zorlayıcı
karar ve uygulamaları ile boğuşuyoruz.
Her çıkan yönetmeliğe;
bu sefer neyi cezalandıracaklar,
neyi engelleyecekler,
ne için hukuk mücadelesi vereceğiz diye, bakar olduk.
Artık; göstermelik alkışlar, içi boş övgüler, tutulmayan vaatler istemiyoruz.
Önümüzdeki yıl, Tıp Bayramı’nı;
gerçekten mesleğimizle övünebileceğimiz,
işimizi keyifle yapabileceğimiz,
gelecek kaygısı duymayacağımız koşullarda kutlamayı istiyor ve
hak ettiğimizi düşünüyoruz.” dedi.