gaziantep escort
Bugun...



'Dört tarafı suyla çevrili kara parçalarının kıyı planı olmadan bir imar planının düzenlenmesi doğru değildir'


facebook-paylas
Güncelleme: 13-09-2023 16:27:50 Tarih: 30-08-2023 01:28

'Dört tarafı suyla çevrili kara parçalarının kıyı planı olmadan bir imar planının düzenlenmesi doğru değildir'

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından;

27 Temmuz 2023 tarihinde askıya çıkarılmış olan,

Adalar İlçesi 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve

1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı'na itirazlar, her geçen gün artıyor.

 

Adalar ilçesinde yaşayan sakinler,

Ataşehir’de yer alan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde toplanıp,

basın açıklaması yaptıktan sonra; dilekçelerini müdürlüğe teslim ettiler.

 

Kendisi de bir ada ve doğa dostu olan

Sanatçı Tilbe Saran tarafından okunan

basın açıklamasında;
Adalılar'ın, oluşturulan imar planlarına

itiraz nedenleri;

maddeler halinde açıklandı. 

 

İstanbul’un hemen kıyısında bulunan

Prens Adaları,

vatandaşın yeşiliyle, mimarisiyle kaostan uzaklaşıp

nefes alabildiği ender alanlar arasında yer alıyor.

 

1984’ten beri doğal sit alanı ilan edilen Adalar,

Kasım 2021’de Cumhurbaşkanı kararıyla;
“Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilmiş,

imar planı yapma yetkisi ise;
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na verilmişti.

 

O dönemden beri;

yapılaşma tehdidi altında olan Adalar'da yaşayan sakinler, 

hazırladıkları detaylı çalışma ile 'Koruma Amaçlı Planın' Adalar'ı korumak bir yana;
planının bu hali ile büyük zarar vereceğini, nedenleriyle açıkladılar.

 

Burgazada Mahalle Meclisi ve tüm Adalar'ın sakinlerinin

büyük katılımı ile hazırlanan basın açıklaması ile

“Plansız ve dolayısıyla aslında korumasız kalan Adalar’da,

elbette plan önemli bir ihtiyaçtır. Bizler planlamaya karşı değiliz” diye,

ilgililere seslenen Adalılar; konunun öznesi olan imar planlarının;

Adalar'ın sosyal, çevresel ve doğal dengelerini ve

ortak yaşam kültürünü bozacak maddeler içerdiğini belirttiler. 

 

İşte Adalılar tarafından kamuoyuyla paylaşılan basın açıklamasının tam metni

 

Dört tarafı deniz olan Adalar'da kıyıların plan dışı bırakılmış olması, kabul edilemez

 

Önemle belirtmek isteriz ki;

birçok açıdan riskli bulduğumuz, Adalılar ve Adalılar'a ek olarak;

Türkiye'nin her yerinde yaşayan doğa ve ada severlerin

endişe etmesine sebep olan maddeler içeren planların birincil sakıncası;
kıyıların plan dışı bırakılmış olmasıdır.

 

Dört tarafı suyla çevrili kara parçalarının kıyı planı olmadan

bir imar planının düzenlenmesi doğru değildir.

 

Sadece bu sakınca bile;
Adalar halkını derin bir kaygıya sürüklemiştir.

 

İstanbul’un hemen kıyısında bulunan Prens Adaları;
vatandaşın yeşiliyle, mimarisiyle kaostan uzaklaşıp, nefes alabildiği;

ender alanlar arasındadır.

 

Adalar'ın müşterek alanlarının korunabilmesi ve

bir sayfiye alanı bölgesi olması özelliğini yitirmemesi gerekir.

 

En önemli itiraz başlıklarımızdan biri de,
planların; lojistik, ulaşım, ziyaretçi yönetimi ve afet planlamasını içermemesidir.

 

Sait Faik Abasıyanık’ın hikayelerindeki Paradisos yok olmasın

 

Plan kapsamında;
kıyı şeridiyle birlikte, düşünülmeden ve tüm bu acil ve çok önemli gereklilikler hesaplanmadan

Burgazada’da 2000 m2’lik bir otel inşaatına izin verilmiştir.

 

Üstelik, turizm yapılaşmasına açılan ve etki alanı çok daha geniş olacak bu büyük alan;

Burgazada’nın en önemli kültür mekanlarından biri olan

Sait Faik Abasıyanık’ın hikayelerinde söz ettiği Paradiso’u,

yani; şimdiki Cennet Bahçesi’ni yok etmektedir.

 

1903 yılında bir kır gazinosu olarak faaliyete geçmiş olan Paradissos,

halen; Ada'nın kültür sanat ihtiyacı için önemli bir gereksinimi karşılayan 

bir sahne ve etkinlik alanıdır.

 

Otel inşaatı;
Ayanikola’da yapılması planlanan günübirlik tesisler ve

Marta Koyu çevresi için öngörülen düzenlemeler;

hem ziyaretçi yükünü arttıracaktır,

hem de mevcut kültürel ve doğal dokuya zarar verecektir.

 

Ayrıca; Marta Koyu çevresi, pek çok göçmen kuş ve balık türü için hayati öneme sahip,

hassas bir ekosistem barındırmaktadır ve bu husus, planda hiç dikkate alınmamıştır. 

 

Heybeli Ada’da yer alan Sanatoryum ve Ruhban Okulu gibi tescilli binalar,

kültürel miras alanları ve arazileri, kültür mirası olarak koruma statüsüne alınırken;
fonksiyonları sağlık ve eğitim olarak belirtilmiş,

ancak; 1/1000’lik uygulama planlarında bu fonksiyonlar belirtilmemiştir.

 

Bu durum; bu alanların,

planda bir boşluk oluşturma ve fonksiyon değişikliği riski barındırmaktadır.

 

Büyükada’da da, Aya Nikola Manastırı yakınlarına, devasa bir lojistik alanı planlanmaktadır. 

 

Bunlar; Adalarımız için risk gördüğümüz, sadece örnek; konu başlıklarıdır. 

 

Genel olarak: 

 

- Planlar; deprem, orman yangınları ve iklim krizi başta olmak üzere;
  doğal afetler, jeolojik veriler ve ekolojik verilerin dikkate alınmadığı izlenimini, vermektedir.

 

- Örneğin; orman alanlarının hemen yanında,

  insan hareketliliğini artıracak ve doğal yaşam döngüsünü bozacak

  “donatı” alanları yerleştirilmesi, kaygı vericidir.

 

- Onaylanan imar planlarında;

  ada kıyılarında atıksu deşarj noktaları görünmektedir.

  Oysa; Marmara Denizi hakkında çalışan uzmanlar,

  atık suyun arıtılmış olsa dahi; hiçbir şekilde denize boşaltılmaması gerektiğini

  önemle vurgulamaktadırlar.

 

  Marmara Denizi atık su için alıcı ortam olamaz.

  Atık suyun arıtma düzeyi yeniden kullanıma uygun olmalı,

  su denize deşarj edilmeyip kullanılmalıdır.

 

- Adalar'da kabul edilen kat yüksekliği sınırının,

  Adalar'ın yamaçlı topoğrafik yapısı dikkate alındığında;
  kolaylıkla istismar edilebilme ihtimali vardır.

 

  Kat yüksekliğine dair, plan notlarında;

  Adalar'da inşaat ruhsatlarında vaziyet planı zorunluluğu belirtilmelidir.

  Kat yüksekliğinin istismarını engelleyecek bu zorunluluğun, plana işlenmemiş olması;

  kabul edilebilir bir durum, değildir. 

 

- İmar planlarında;

  tescilli yapıların bulunduğu parsellerde,

  yeni yapılaşmaya izin verilmeyeceği hükmü bulunmaktadır. 

  Ancak; Adalar İlçesi’nin Kültürel Miras Envanteri henüz tamamlanmadığından,

  bu husus da istismara açıktır.

 

Unutmamak gerekir ki;

Adalar, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmeye aday olan ve

buna ilişkin resmi bir süreç yürüten, çok kıymetli bir coğrafyadır.

 

Titizlikle hazırlanması gereken koruma amaçlı imar planlarında

en çok önem verilmesi gereken konulardan biri de;
yapılacak plan ile Adalar'ın UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girebilmesini sağlamak olmalıyken,

maalesef; hazırlanan planlar, bu amaçtan çok uzaktır.

 

Ülkemizin her bir noktası gibi Adalarımız da

çok özel ve korunması gereken yerleşim alanlarıdır.

 

Adalarımız'ın sahip olduğu doğal güzelliklerini, kültür zenginliklerini, turizm değerlerini korumak;

hem ülkemiz, hem de çocuklarımız için görevimizdir.   

 

Bugün yapılacak yanlışlar, sonrasında;
bedeli ödenemeyecek, değiştirilemeyecek kötü sonuçlara neden olabilecektir.

 

Bu nedenle;
çok önemli olan gerekçelerle planlara itiraz ediyor, düzeltilmesini talep ediyoruz.

 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı,

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni,

Adalar İlçe Belediyesi’ni hassasiyete ve

Adalılar'ın çabasını anlamaya ve belirttiğimiz yanlışlardan dönmeye, davet ediyoruz.







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA