gaziantep escort
Bugun...



Yerel seçimler, kadınlar, 'genç' adaylar ve Yılmaz Büyükerşen


facebook-paylas
Güncelleme: 02-02-2024 09:53:29 Tarih: 12-01-2024 07:37

Yerel seçimler, kadınlar, 'genç' adaylar ve Yılmaz Büyükerşen

Üç aydan kısa bir süre sonra, yine hayati bir seçime gireceğiz.

Bana diyeceksiniz ki;
“Hangi seçime girersek girelim; hepsine hayati diyoruz, nasıl inanalım?”

 

Doğru, bunu hep diyoruz ama; inanın, siz de biliyorsunuz ki;

hiçbiri yanlış değil.

 

Evet, geçen Mayıs ayında çok ağır bir seçim yenilgisi yaşadık,

ama; ondan önceki yerel seçimlerde büyükşehirlerdeki zaferimiz son derece önemliydi.

Bugün, ülkenin genel gidişatı ve psikolojisi açısından;
bu yerel seçimler, en az genel seçimler kadar önemli.

 

Şu an size;
Akşener’in raydan çıkmasından ve

karşı tarafa çalışır hale gelmesinden söz etmeyeceğim.

 

“Nasıl adaylar seçebiliriz”le başlayıp,

aslında bu yazıda; zaten çok iyi bildiğiniz bazı temel kavramları hatırlatmakla yetineceğim.

 

Sosyal demokrat siyasetin içinde olanlar,
Cumhuriyet Gazetesi’ni ve CHP’yi takip edenler,

Demokratik Dijital Devrim Tüzüğü’nü kaleme aldığımı ve

20 yıldır aralıksız şekilde ısrarla; örgütte, kurultaylarda ve kongrelerde savunduğumu bilirler.

 

Tek paragrafta hatırlatacak olursam;
özgürlükçü, kapsayıcı ve toplumu kucaklayıcı hedefler içeren ve

bunu hayata geçirecek Parti’ye, başarıdan başka hiçbir şey getirme şansı olmayan

bu, “felsefi-siyasi yaklaşım”; birkaç temel veri üzerine şekilleniyor.

 

Bunların birincisi;
Ankara’daki bir genel merkezde masanın etrafında oturan insanların,

halkın duyarlılıklarını hiçe sayarak;

Çemişkezek’te veya Divriği’de veya Tercan’da, İskilip’te

kimlerin belediyelere aday olacağını seçmeye kalkışan ve

kendini bir çeşit siyasi peygamber yerine koyan lider tipolojisinden uzaklaşmak;

onun yerine her coğrafyada gerçek anlamda

halkın sevgisini, saygısını, beğenisini, emek vererek kazanmış;

kim olduğu, nereden geldiği belli, “doğal” bölgesel liderlere yönelmek…

 

Yalnız belediye başkanlarını değil;
milletvekillerini, il ve ilçe başkanlarını da bu sistemle,

o yörede oturan tüm üyelerin seçimleriyle saptamalı ve

Parti Meclisi ile Cumhurbaşkanı adayı da;

yurt çapında, tüm üyelerin katkılarıyla tespit edilmeli.

 

İkinci konu ise;

maalesef, ülkemizde siyasetin “yaşça olgun ve erkek” merkezliliğinden kurtulamayışı.

 

Biraz rakam konuşalım:

Cumhuriyetimiz'in 100 yılı boyunca,

19 yerel seçim yapılmış.

32.000 küsur belediye başkanı seçilmiş ve 

bunlar arasında sadece, 150 kadın varmış!

 

Bundan;

daha anti-Atatürkçü,

daha anti-demokrat,

daha erkek egemen,

daha gayri medeni bir istatistik düşünebiliyor musunuz?

 

ATILAN NUTUKLAR VE ACI GERÇEKLER

 

Maalesef, siyasilerimiz arasında;
neler konuşulduğunu,

hangi nutukların atıldığını,

tartışma programlarında hangi cümlelerin sarf edildiğini gördüyseniz/duyduysanız,

maalesef; politikacıların söylemleriyle eylemleri arasında,

hangi devasa uçurumların olduğuna, şahitlik etmişsinizdir.

 

Onları dinlediğimizde;

dünyanın en demokrat, kadına en saygılı, en eşitlikçi insanları ile

karşı karşıya olduğunuzu düşünüp;
kendilerini kutlamak, sağ duyularına hayran olmak, “beyinlerini okşamak” ve

onlara sarılmak istersiniz.

 

Onlar da, bu iltifatları;

yalnız bakışlarınızdan bile alıyor olmanın mutluluğuyla, coştukça coşarlar,

“Kadınların yeri parlamento” derler,

“Belediye başkanları kadın olmalı” derler,

“Bu Parti’yi kadın kollarımız kurtaracak” derler…

 

Sonra ne olur biliyor musunuz?

Seçim arifesinde adayların açıklanmaya başladığı günlerde;

-şu aksi tesadüfe bakın ki- isimlerin ezici çoğunluğu, 45 yaş üstü erkeklerden seçilmiştir.

Kadınlara yine seçilemeyecekleri noktalar “göstermelik” olarak verilmiştir.

 

Sonuç ise; yine bildiğiniz gibi olur:

Binlerce noktada seçilen kadın sayısı, %2 veya %3!

 

Yıllardır, CHP’nin kadın belediye başkanı sayısı “10” rakamını geçememiştir.

AKP veya diğer partilerin ne durumda olduğu,

doğruyu söyleyeyim; beni ikincil derecede ilgilendiriyor.

Çünkü; onlardan zaten böyle bir beklentim de yok.

 

Ama; yemin ediyorum, CHP’de siyaset yapan insanların da

bu egoist, “ben/erkek merkezci” tavırlardan bir türlü uzaklaşamamaları,

beni büyük hayal kırıklığına uğratıyor, sizler ne düşünüyorsunuz bilmiyorum…?

 

CHP’YE BAZI ÖNERİLER, ÖRNEKLER

 

CHP Parti Meclisi’ne,

kurultayda desteklediğim genç ve dinamik Genel başkan Özgür Özel’e,

bütün CHP örgütüne, sesleniyorum.

 

CHP şu anda; Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu ile

Türkiye’de yükselen bir siyasi dalgaya binmiş durumda… 

 

İmamoğlu’nun evvelki günkü demeci;

“Arkamda kimin konuştuğuna bakmam,

önümde kıracağım rekorlara bakarak, koşmaya devam edeceğim”

sözlerindeki özgüven, gerçekten umut verici!

 

Gelin çıtayı daha yükseğe taşıyın.

Türkiye’yi şaşırtın, örgütü şaşırtın, hatta; kendinizi şaşırtın!

 

En azından; 2019’dan çok daha fazla sayıda kadınımızı ve

35 yaş ekseninde gencimizi, seçilecek yerlerden aday gösterin.

 

Ben yerinizde olsaydım,

Tüzük Kurultayı’nı yapıp, “demokratik dijital devrimi” gerçekleştirip,

bütün bu aday belirleme sorumluluğunu, örgüte verirdim.

 

Bunu, henüz; CHP’nin hayata geçiremediğini düşünürsek,

en azından gerçek eğilim yoklamalarının yapılmasını öneririm.

Belki an itibariyle; tüm üyelerle ön seçim yapmaya organizasyonel açıdan vaktiniz yok.

Ama; en azından, samimi olarak gerçek bir eğilim yoklaması yapabilirsiniz.

 

Hadi diyelim; onu da yapamadınız veya yapmadınız,

yine bütün adayları kendiniz belirlemek istiyorsunuz.

Ne siz, ne ben, ne de bir başkası,

bir partinin kadroları için, “her yerde” en iyi adayın kim olacağını bilemez, saptayamaz. 

 

Ancak, şunu ısrarla tekrarlamam lazım:

Gelin bizi şaşırtın.

Kadınları öne çıkarın.

Ben, nerelerde yeni isimler aranıyor,

kim yeniden hangi ilçede yarışacak veya yarışmayacak,

tabii ki; bilmiyorum.

 

Ama; en yakınımdan bazı örnekler verebilirim:

Mesela; Sarıyer’de Ayşe Ünlü,

çok çalışkan bir mimar ve halk katmanlarıyla diyalog yürütmeyi çok iyi bilen değerli bir isim.

Değerlendirilmesi, büyük kazanç getirebilir.

 

Beşiktaş’ta Canan Sezenler;

bütün Parti’nin ve sanatçıların yakından tanıdığı bir inşaat mühendisi olarak;
çalışkanlığı ve saha tecrübesi ile başarı getirecek bir kadın aday olarak, öne çıkabilir.

 

Kütahya’da İl eski Başkanı Ruhsen Kumdalı;

yıllardır biriktirdiği tecrübeleri, Parti geçmişi ve güvenilirliği ile

-CHP adına zaten çok zor, adeta imkânsız gibi görünen bir kentimizde, sonuç ne olursa olsun-

kadınların sesini; Atatürk’ün Partisi adına, onca mahalleye ve ilçeye yayabilir;

altyapı anlamında, geleceğin taşlarını döşemiş olur. 

 

Keza; Beşiktaş’ta kadın adaya yönelinmezse,

Nasuh Mahruki, tüm Türkiye’nin güvendiği “AKUT lideri” olarak;
hafızalara kazanmış bir halk kahramanı.

Onu değerlendirmek, Parti’ye büyük bir ivme kazandırabilir.

 

Diyeceksiniz ki;
“Beşiktaş zaten sonsuza kadar CHP’nin”, olabilir.

Ama; Mahruki’nin CHP’den aday olması ve gücü,

CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni İmamoğlu’na tekrar kazandırması yönünde de

olumlu etki, hatta; toprak kayması yaratır.

 

Aynı şekilde; şayet, bir görev değişikliğine gidilecekse,

Çankaya’da Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun CHP’den siyasete girip başkanlığı kazanması;
yıllardır dürüst ve güvenilir bir hukuk insanı olarak,

güçlü bir ismin, Parti’ye ivme kazandırmasını sağlar.

 

Ben; hangi belediye başkanları devam edecek veya etmeyecek bunları bilmeden,

yalnız, aday örneği olarak; dile getiriyorum.

 

“Profili uygun adaylar olarak” kendilerini öne çıkartmak istiyorum.

Belki, CHP yöneticilerinin aklında bambaşka isimler var.

Ama burada; “adını zikrettiğim profilleri de unutmayın, bizi şaşırtın” diyorum.

Evet, lütfen; Türkiye’yi şaşırtın!

 

BÜYÜKERŞEN YERİNE GENEL SEKRETERİ

 

Bazı kişiler anlatılmaz, yaşanır!

Eskişehir, yıllardır;
Yılmaz Büyükerşen efsanesinin bütün güzel izdüşümlerini yaşıyor.

 

Büyükerşen’in bu aydın üniversite şehrine yaşattığı dönüşümler,

25 yıldır Anadolu’nun incisi olan bu kentte yarattığı mucizeler,

artık; tarih kitaplarının parçası.

 

Büyükerşen’in Eskişehir’le arasında kurduğu

müthiş yaratıcı bağlar, açtığı müzeler, işler hale getirdiği tiyatrolar,

gençlerin büyük desteğini alan yaşam tarzı önerileri,

saymakla bitmeyen eğitim ve sağlık hizmetlerine destekleri,

her biri; ayrı bir alkışı ve övgüyü hak ediyor.

 

Aldığı sayısız ödüller,

Eskişehir’i dünyanın en güvenilir ve yaşanılabilir kentlerinden biri halinde zirveye taşıması,

Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen

“Uluslararası Yaşanabilir Topluluklar Ödülleri”nden birine, layık görülmesi;

her biri, ayrı ayrı bu başarıyı taçlandıran; büyük zirveler.

 

Ben ne beklerim?

Ya da, açık konuşalım; Türkiye ne bekler?

 

Yılmaz Büyükerşen, “Ben artık dinlenip kitap yazmak istiyorum” diyene kadar;
bu müstesna insanın, Eskişehir ile olan ilişkisinin büyük bir özenle korunmasını, 

adaylığının yenilenmesini, ona en büyük desteğin verilmesinin yanı sıra;
Parti’nin başarı yüzü olarak; Türkiye çapında kullanılmasını…

 

Şu ana kadar; CHP, Eskişehir’de Büyükerşen’in adaylığını açıklamadı.

Parti hala; herhangi bir şüphe taşıyorsa, bir ön seçim veya eğilim yoklaması yapılabilir.

 

Duyduğuma göre;
Eskişehirliler zaten %80 oranında Büyükerşen’e destek veriyormuş,

ama; aynı Eskişehirliler, bir yandan da büyük oranda “değişime de açıklarmış”!

 

Şayet, gerçekten böyle bir bilgi var ise; ve bu genel merkezin aklını karıştırmışsa,

size ben tercüme edeyim:

 

Eskişehirliler, tabii ki; son tahlilde, tercihlerini Büyükerşen’den yana kullanırlar.

Sözünü ettikleri “değişim” de kişinin değişmesi değildir, 

olsa olsa; bugüne kadar Büyükerşen’den gördükleri ve

Parti’den genel olarak görmek istedikleri gibi,

daha da iyisini, daha da devrimcisini, daha da güzelini talep ettiklerini

söylemek istiyorlar, hepsi budur!

 

Şayet; bugünkü Parti içi iktidar,

“Kurultay’da Kılıçlardaroğlu’nu desteklediği için” Büyükerşen’i kenara almak istiyorsa;
bunu düşünmek bile istemiyorum.

 

Çünkü; Özgür Özel, böyle bir Genel Başkan değil.

Olamaz.

Haklı olarak; Kılıçdaroğlu’nun “Ben arkadan hançerlendim” sözlerini kabul etmeyen ve

en uygar şekilde eleştiren Özgür Özel, kesinlikle böyle bir yorum getirmez, getiremez!

Parti içinde herkes; her yere aday olabilir, herkes herkesi destekleyebilir.

Bunun hesaplaşması olmaz.

 

CHP, kadınlara ve gençlere ne kadar önem vermeliyse;
kendi hinterlandının büyük değerlerine de aynı şekilde, sahip çıkmalı…

 

Büyükerşen’in bir an önce Parti’nin adayları arasında açıklanması,

yurt çapında; CHP’ye yine, çok olumlu bir güven duygusu içeren bir rüzgâr getirir.

 

 

 

Bedri Baykam







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA