Bir çalışma, 2020'nin ortalarında ABD'deki dijital göçebe nüfusun
2019'a göre yüzde 50 oranında arttığını ve
7,3 milyondan 10,9 milyona çıktığını gösteriyor.
2021'in ilk çeyreğinde Airbnb ise;
uzun süreli konaklamaların (en az 28 gece)
bir önceki yıla göre neredeyse iki katına çıktığını duyurdu.
Dijital Göçebe İşgücü
Dijital Göçebe (Digital Nomad); "İnternete bağlı, dünyanın herhangi bir yerine uzaktan seyahat etmelerine ve çalışmalarına olanak tanınan,
konumdan bağımsız, teknolojinin etkin olduğu bir yaşam tarzını benimsemeyi seçen insanlar"
olarak tanımlanabilir.
Büyük dijital göçebe işgücü gerçekten geliyor mu?
Toplu halde dünyanın dört bir yanına dağılan uzaktan çalışanların olduğu
bir yaşamın eşiğinde miyiz?
yoksa bu yeni, büyük dijital göçebe hareketinin tahminleri abartılıyor mu?
"Dijital göçebe" kelimeleri günümüzde,
eskiden olduğu gibi palmiye ağaçlarının altında bilgisayar ile selfie çeken,
poz veren genç çalışanlardan ibaret değil.
Aşıların yaygınlaşması ve pandemi sonrası,
insanlar dijital göçebe yaşam tarzını benimsemeye başladı.
Bu insanların sayıları giderek çoğalıyor.
Küresel olarak seyahat eden, yeni, uzaktan çalışan büyük bir grubun yükselişi,
Covid-19'da reforme edilmiş bir çalışma dünyasına ilişkin hakim konulardan biridir.
Seyahat endüstrisinin önde gelen oyuncularının bazı hamleleri bu tahmine güç katıyor.
Airbnb, "sosyal mesafeli inziva" çağı sona erdikten sonra bile,
odağını kısa süreli konaklamalardan uzun süreli kiralamalara
(örneğin bir ay veya daha fazla) kaydırdı.
Şirket, birçok insanın evden çalışmaya devam etmek istemeyeceğine inanıyor.
Bu kişilerin pahalı şehir merkezlerinin dışındaki sahil veya ormanlarda
bungalow tarzı yerlerde çalışmaları muhtemel.
Uzaktan çalışma cini şişeden çıktı.
Çalışanlar her zamankinden daha fazla dolaşım alanı istiyor ve
bunu yapmak için de eskisinden daha fazla kaynağa sahipler.
Ancak bazı uzmanlar,
tanıdığımız herkesin başını alıp gitmesini beklemememiz gerektiğini söylüyor.
Yalnızca belirli iş türlerinde çalışan bazı işgören grupları,
diğerlerini geride bırakarak;
dijital olarak göçebe bir yaşam tarzını gerçekten benimseyebilir.
Fırsat verilirse kaç kişinin gerçekten bu mecraya atlayacağı da belirsiz.
Bununla birlikte, dijital olarak uzak iş gücünün
bir şekilde orada, burada ve her yerde büyüdüğüne dair kesinlikle bir güven var.
Ancak bu durum tam olarak kimin katılabileceğine ve
muhtemelen kimin bunu yapacak kadar ayrıcalıklı olduğuna bağlı.
Tüm dijital göçebeler;
dizüstü bilgisayarları olan, basmakalıp, sahilde dolaşan sırt çantalı gezginler değildir.
Pandemi sırasında dijital göçebeliğe olan ilgi arttıkça, terim giderek daha genişliyor.
Pandemi boyunca, birçok "geleneksel" çalışan,
dijital olarak göçebe kurulumlarına doğru ilerlemeye başladı bile.
İsveç'ten ABD'ye kadar "Karantina daireleri"
birkaç hafta veya birkaç ay boyunca daha fazla alan arayan
kilometrelerce ötede bulunan uzaktan çalışanları cezbetti.
2021'in ilk çeyreğinde Airbnb, uzun süreli konaklamaların (en az 28 gece)
bir önceki yıla göre neredeyse iki katına çıktığını bildirdi.
Daha fazla çalışan göçebe haline geldikçe, bu yaşam tarzı ana bir akım halini alacak.
Daha öncesinde ailenize veya şirketinize,
çalışırken etrafta dolaşmak istediğinizi söylediğinizde
şüpheci bakışlar çekmiş olabilirsiniz.
Ancak bu fikir şimdi o kadar da uzak görünmüyor.
Özellikle de bazı şirketler giderek artan bir şekilde,
çalışanlarının süresiz olarak uzaktan çalışmasına izin veriyor.
Dünyanın dört bir yanındaki anketler,
çoğu çalışanın bir şekilde uzaktan çalışmaya devam etmek istediğini göstermiştir.
Washington & Jefferson College, Ekonomi ve İşletme Doçenti olan Robert Litchfield;
bunun gelecekte de böyle olmaya devam etmemesi için hiçbir neden görmediğini ifade ediyor.
Kendisi, ABD'deki West Virginia Üniversitesi'nde Sosyoloji Profesörü olan
Rachael Woldoff ile dijital göçebeler hakkında bir kitabın ortak yazarıdır.
Göçebeliğe doğru herhangi bir geçişin,
pandemiden çok önce ortaya çıkan eğilimlerle uyumlu olacağına dikkat çekiyorlar.
Finlandiya Üniversitesi'nde dijital göçebeler üzerine çalışan
doktora sonrası araştırmacı Olga Hannonen,
“İnsanlar işlerinin olduğu yerde yaşamazlar, yaşadıkları yerde çalışırlar” diyor ve
bu fikir pandemi sırasında pekiştirildi diye ekliyor.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde Profesör Erin Kelly ise;
İnsanların uzun vadeli göçebeler olacağı fikrinin çok gerçekçi olmadığını,
çoğu insanın ev sahibi olmak, komşularını tanımak ve
belirli bir yerde yaşamak istediğini ifade ediyor.
Bazı sektörlerin göçebeliği hoş karşılaması bekleniyor.
Bilgi Teknolojileri zaten küresel iş zincirine sahip bir sektör.
Dijital göçebeliğe doğru kitlesel bir kayma olsa bile,
bu hareket demografik olarak eşit olmayacaktır.
Hareket halindeki bir çalışma yaşam tarzına geçme fırsatı ve yeteneği
herkesin kullanımına açık değildir.
Sosyoloji doçenti Beverly Yuen Thompson,
"Dijital bir göçebe olmak için muazzam bir özgürlüğe sahip olmanız gerekir.
İyi bir pasaportunuz olması gerekir,
sabıka kaydınız olamaz, çok fazla borcunuz olamaz" diyor.
Siena College, New York'ta dijital göçebeler üzerine çalışıyor.
Şirketlerin, güçlü, yüksek kazançlı üst düzey yöneticileri barındırmaya
daha istekli olacaklarını ifade ediyor.
Litchfield ve Woldoff, kitapları için daha fazla genç çalışanlar ile görüştüklerini ve
uzun vadede uzaktan çalışamazlarsa işi bırakacaklarını söylediklerinde;
patronlarından kendisini elde tutma teklifleri aldıklarında şaşırdıklarını söylüyor.
Daha olası bir sonuç; kuruluşlarının onları en azından bazen ofise gelmeye zorlayan
hibrit bir çalışma programı uyguladığı durumlarda daha fazla çalışanın ortaya çıkması ve
çalışanların bu gereksinime göre yer değiştirmesidir.
Lund; Ofislerinden daha uzak başka bir yere taşınmayı isteseler bile,
insanların yine de işe gidip gelme mesafesinde olmak isteyeceğine inanıyor.
“Bence daha küçük kasabalara ve kırsal alanlara yayılan bir insan eğilimi var.
Pandemiden sonra Lizbon Airbnb'de aylarca süresiz yaşayabilenlerin sayısı artsa bile,
bunu yapma ayrıcalığı hala sadece küçük bir grupla kalıyor.”
Kelly; "Bazı çalışanlar için %100 uzaktan çalışmanın bir olasılık olduğunu ve
bazı sektörlerde uygulanabilir olduğunu, ancak bunun yeni normal olmayacağını"
ifade ediyor.
Dijital Göçebe Vizesi
Covid-19, dünya çapında milyonlarca profesyoneli ofislerini terk etmeye ve
uzak bir çalışma tarzına taşınmaya zorladı.
InsureMyTrip tarafından hazırlanan bir raporun açıkça ortaya koyduğu gibi,
pandemi aynı zamanda tam zamanlı çalışanları ve serbest çalışanları
dijital göçebe olarak bir yaşam tarzı denemeye yönlendirdi.
Ayrıca, şirketler bu gezici profesyonelleri ağırladıkça,
profesyonel kadrolarını oluşturma ile birlikte bu geçici bilgi çalışanlarını ağırlayarak
ekonomilerini destekleme fırsatını bulan ülke destinasyonları da var.
Örneğin, Barbados ve Bermuda yakın zamanda dünyanın diğer ülkelerine
uzaktan çalışma vizesi programları başlatmak için katıldılar.
Dijital göçebeleri memnuniyetle karşılayan diğer ülkeler arasında;
Estonya, Gürcistan, Dubai, Hırvatistan, Caymans ve Antigua yer alıyor.
Çalışırken seyahat etme esnekliği birçok ofis çalışanının ortak hayalidir.
Bununla birlikte, teknolojideki ilerlemeler
birçok şirketin uzak ortamlara geçmesine izin verdiği için
bu hayal daha ulaşılabilir hale geliyor.
Giderek artan sayıda uzaktan çalışanın başka bir yere taşınmak istemesiyle birlikte,
birçok ülke, bu pazarın bir kısmını kendine çekme umuduyla
uzaktan çalışma vizesi programları başlatıyor.
Yer değiştirmeyi düşünenler için InsureMyTrip ekibi,
gelişmekte olan dijital göçebeler için en iyi yerleri belirlemek için verileri karşılaştırdı.
Şu anda, 'resmi' uzaktan çalışma vizesine sahip sadece yirmi ülke var.
Avustralya ve Yeni Zelanda'da iş tatili programlarına başvurabilirsiniz.
Norveç, BAE, Meksika, Almanya, Portekiz ve İzlanda diğer önemli rakipler arasında yer alıyor.
Vizeler karmaşıktır ve her ülkenin kimi kabul edeceği ve
bu belirlemenin nasıl yapılacağı konusunda kendine özgü kuralları vardır.
Dijital Göçebe vizesi ile kişiye belirli bir süre ülkede kalması ve çalışmasına imkan sağlanıyor.
Estonya dünyada ilk Dijital Göçebe vizesini başlatan ülke.
Ülkenin diğer girişimleri ise; e-oturum ve start-up vize.
Dijital Göçebe Olmak Buna Değer mi?
Yaşam tarzı çekici görünebilir, ancak herkes için böyle değildir.
Dijital göçebe hayata geçmeden önce,
göz önünde bulundurmanız gereken bazı önemli faktörler var.
Dijital göçebe yaşam tarzını yaşamanın artıları ve eksileri:
Her yere, her zaman seyahat etme esnekliği.
Kendi programınıza göre çalışma esnekliği.
Geleneksel ofis politikalarından ve dramalardan kaçma.
Yeni insanlarla tanışma.
Sahiplik duygusu yok.
İş ve kişisel yaşam arasındaki bulanık çizgiler yok. Ara sıra yalnızlık duygusu olabilir.
Üretkenliğiniz de Yaratıcılığınız da artar.
Saatlere bağlı kalmadan farklı yerler keşfederek çalışabilirsiniz.
Değişmek ve Yenilenmek Daha kolay hale gelir.
Sevdiğiniz konulara çok daha fazla zaman kalır. Sosyal çevreniz genişler.
Teknolojideki süregelen gelişmeler sayesinde,
artık her zamankinden daha fazla uzaktan çalışma fırsatı var.
Ancak, hayatınızı değiştirecek herhangi bir karar gibi,
bunun sizin için doğru olup olmadığını tam olarak düşünmenizi öneririz.
Öyle olmasa bile her zaman eve dönebilirsiniz.
Bavulla yaşarken hiçbir şey kalıcı değildir.
Farklı işler yapan kişiler,
dijital göçebeler mesleklerini diledikleri yerden sürdürebildiği için
Dijital Göçebelik bir meslekten daha çok mesleği yapış biçimi olarak adlandırılabilir.
Dijital Göçebeler sürekli seyahat eder ve bulundukları bölgedeki
kütüphane, kafe, ortak çalışma alanı gibi internetin ve mobil erişimin olduğu farklı yerlerde,
dizüstü bilgisayar, tablet ya da akıllı telefonlar ile çalışabilirler.
Dijital Göçebe Meslekleri Nelerdir?
Dijital göçebe olabilmek için işinizi uzaktan yapabilmeniz şart.
Bu nedenle özellikle;
Dijital pazarlama, grafik ve tasarım, medya, telekomünikasyon gibi sektörler
dijital göçebe olarak çalışmaya en elverişli meslekleri barındırıyor.
Metin yazarı, Dijital pazarlama uzmanı, Sosyal medya uzmanı, Tasarımcı, Danışman,
Strateji uzmanı, Proje yöneticisi, Çevirmen, Muhasebeci,
Editör, Dijital reklam yöneticisi gibi mesleklere sahipseniz
hayatınızı dijital göçebe olarak sürdürebilirsiniz.
nil_u_fer@outlook.com
Kaynaklar:
BBC
Forbes
Insuremytrip
İş Bankası Blog