Tweet |
Sağlıklı yaşamak ve formda kalmak için düzenli egzersiz yapmak gerekir.
Ancak; her gün yüzlerce kişiyi ağırlayan spor salonlarının, iç hava kalitesi
sağlığınızı tehdit edebilir.
Çünkü; insanlar spor yaparken,
her nefeste daha fazla hava alır ve
nefesle ortama verilen kimyasallar, iç mekân hava kalitesini olumsuz etkiler.
Colorado Üniversitesi tarafından yayınlanan bir araştırmanın raporuna göre;
spor yapan bir insanın vücudu, beş hareketsiz insanın vücudu kadar, kimyasal salar.
Egzersiz rutinleri sırasında;
nefesle dışarı verilen aseton ve
terle dışarı atılan amino asitler, hava ile birleşerek; iç hava kalitesini olumsuz etkiler.
Ayrıca; fitness kardiyo aletleri, zemin kaplamaları, birbirine çarpan dambıllar ve
hatta; egzersiz yapan diğer insanların ölü deri parçaları da partikül madde üretir.
Kapalı alanlardaki PM10, PM2.5 gibi karbon monoksit ve uçucu organik bileşikler,
gözle görülemediği için çoğu zaman fark edilemez, oysa;
iç hava kalitesinin düşük olması, insan üzerinde pek çok olumsuz etki bırakır.
Bu kirleticileri solumak;
yorgunluğa, boğaz ağrısına, öksürüğe, tahriş olmuş gözlere, baş dönmesine,
astıma ve hatta; zamanla, akciğer kanserine bile neden olabilir.
“Spor salonlarındaki iç hava kalitesinin, insan sağlığını tehdit etmemesi ve
yapılan spordan alınan verimin artması için
havalandırma sistemleri ile ideal iç hava kalitesinin sağlanması gerekir” diyen,
Hifyber Genel Müdürü Ahmet Özbecetek,
sözlerine şöyle devam etti:
“Havalandırma;
kapalı bir alana, mekanik yollarla dış hava vererek,
iç hava kalitesini kontrol etme eylemidir.
Hava akışının zayıf olduğu spor salonlarında da
havalandırma sistemlerine ihtiyaç vardır;
çünkü, iç ortamdaki; PM10, PM2.5 gibi karbon monoksit ve uçucu organik bileşikler,
yüksek nem ve kötü kokular;
hem insan sağlığını, hem de konfor şarlarını tehdit eder.
Spor salonlarında yapılan spordan alınan verim dahi;
iç hava kalitesiyle ilişkilidir.
Spor salonunda havalandırma sistemi olması,
insanların temiz ve ferah bir hava solumasını sağlar.
Bu durum;
hem kişilerin hastalıklardan korunmalarını,
hem de daha verimli şekilde egzersiz yapmalarını, mümkün kılar.
Havanın zararlı parçacıklar ve alerjenler içermeden şartlandırılabilmesi için de
havalandırma sistemlerinde kullanılan hava filtrelerinin
yüksek verimlilikte partikül tutma özelliğine sahip olması gerekir.
Hifyber olarak;
geliştirdiğimiz Nanofiber Filtre Medyası ürünümüz ile
ısıtma, havalandırma ve klima sistemlerinde kullanılan hava filtrelerinin
filtrasyon verimliliğini artırarak, güvenli yaşam alanları sunuyoruz.
Havalandırma sistemlerinde doğru filtrasyon;
yalnızca, insanların sağlığını korumakla kalmıyor;
aynı zamanda, havalandırma sistemlerinin performansını artırıp,
enerji giderlerini de düşürüyor.”