gaziantep escort
Bugun...



Sosyal medyada yas tutmak


facebook-paylas
Güncelleme: 22-02-2023 23:42:59 Tarih: 07-02-2023 16:14

Sosyal medyada yas tutmak

Afetlerde, şirketler için sosyal medyayı doğru kullanmanın önemi:

 

Teknoloji; yas tutma şeklimizi inkâr edilemez bir şekilde, değiştirdi.

 

Sosyal medya, milyonlarca insanı;

sevdiklerinin, arkadaşlarının ve hatta;

tanımadıkları kişilerin yasını tutma ve anma konusunda güçlendirdi.

 

Anılarımız gibi acılarımız da dijitalleşmemeli derken;
neye sevinip, neye üzüldüğümüzü ifade eden bir “tık”, bir “emoji”ye kalmış durumdayız.

 

Sosyal medyaya daldıkça;
sosyal hayatın gerekliliklerinden, acıyı da layıkıyla paylaşmaktan uzaklaşmaktayız. 

 

Sosyal medyada vefat haberi paylaşan şahıslara, kuruluşlara

mutlaka; denk gelmişsinizdir.

Bu duyuruların, çok kişi tarafından beğenildiğine de… 

 

Sosyal medya platformları kullanıcılardan gelen

“empatiyi ifade etmemizin bir yolu yok” yorumlarını dikkate alarak;

farklı emojilerle tepkimizi göstermemize olanak sağlasa da,

sadece “beğen” seçeneğinin olduğu yıllarda, kullanıcıların başka bir alternatifi yoktu.

 

Bugün; "üzgün" bir yüz ifadesiyle tepki vermek,

kullanıcılara belki daha iyi hissettiriyor olabilir, ancak;
bu duyurulara yanıt vermenin en uygun yolu, bu mu? 


Sanal taziye defteri  


Beğen butonu; paylaşımı yapan kişiye destek, anlamı içerir.

Kimse, isteyerek trajik bir olayı beğenerek; üzücü bir haberi desteklemek istemez. 

Kaldı ki; beğenme, gönderinin sahibine gerçekte nasıl hissettiğimizi söylemez.

 

“Tüm bağlantılarım yorum yapıyor, beğeniyor. Ben yapmazsam yadırganacağım”

mutlaka; bir şey yapmam gerekiyor, dediğimiz durumda;

duygularımızı paylaşmak için; yoruma yönelmeliyiz.

 

Bu şekilde; gönderi sahibinin başkalarının kafasını karıştırabilecek "beğenme" yerine;

ilişki kurabileceği bir kişiden, kişisel mesaj almasını sağlayabiliriz.

 

İçten bir şekilde yorum yapmak, beğene basmaktan daha etkilidir.

Özelden mesaj yazmak da öyle…

 

Yas tutan birine destek olmak için,

“o şimdi daha iyi bir yerde” gibi ifadelerden kaçınmalıyız.

 

Bunun yerine,

“kaybınızı duyunca çok üzüldüm”,

“kaybınız için en içten taziyelerimi sunarım”,

“sabırlar dilerim”,

“başınız sağ olsun” gibi cümlelerle, üzüntümüzü ifade etmeliyiz. 


Cenaze selfiesi çektirmekten kaçınmalıdır


Aslında; acı çeken kişiyi şahsen desteklemek, her zaman en iyisidir.

En doğru davranış; aramak, kişinin yanında bulunmaktır.

Dinlemek ve yorgun ruhu beslemek için zaman ayırmaktır.

 

Bir cenaze törenine katılan kişinin,

bağlantılarına nerede olduğunu bildirmesine,

cenazede bulunanları etiketlemesine veya

törenden sürekli bir fotoğraf paylaşmasına, gerek yoktur.

 

Yaslı aileyi üzmemek için cenaze selfiesi çektirmekten kaçınmalıdır.

Çünkü; sosyal medyada özellikle; ölüm ve yas söz konusu olduğunda;

yapılan paylaşımlar, daha büyük bir etki oluşturmaktadır. 

 

“Beğendim, yorum yaptım, sorumluluğumu yerine getirdim”

diyerek, kaybettiğimiz değerler arasına bir yenisi katılmamalıdır.

 

“Yalan dünya” diye, acısı olanlara; “sanal dünya” ile sırt dönülmemelidir.  

Bunlara hiç gerek yok;
“kişi ne yapmak istiyorsa onu yapmalıdır, zaten insanlar kendi kurallarını benimsemiştir” 

görüşüne de saygı duyarak, işletmeler ne yapmalı; kısaca, onu da açıklamak isterim:  


İşletmeler için sosyal medyada yas tutmak 


- İşletmelerin, sosyal medyayı

özellikle; afet ve acil durumlarda dikkatli kullanması gerekmektedir.

Çünkü, afet zamanları zor zamanlardır ve zor zamanlar, daha çok sorumluluk istemektedir. 


- İşletmelerin bir afet, vefat üzerine mesaj yayımlamaları gerekiyorsa;
bir şey söylemeleri zorunluysa, bu mesaj ticarileştirilmemelidir. 


- Şirketler, afetleri;

kendi markalarını duyurmak,

PR faaliyeti yapmak için bir fırsata dönüştürmemelidir.

Kâr odaklı görünen faaliyetlerden, kaçınmalıdır.  


- Mevcut iletişim planları askıya alınmalıdır.

Gündemden kopuk, odaktan uzak iletişim; yapılmamalıdır. 


- Planlı reklamlar;
afetin, krizin ölçeğine bağlı olarak; sayıca azaltılmalı ya da tamamen durdurulmalıdır.  


- Mesajlar, kısa tutulmalıdır.


- Dürüstlük, açıklık ve şefkatle iletişim kurulmalıdır.  


- “Kalplerimiz ve dualarımız hayatta kalanlarla” gibi ifadelerle,

marka paylaşımı yapmaktan kaçınmalıdır.

Hiç kimsenin, bir şirket tarafından teselli edilmesi gerekmez.

Çünkü, şirketlerin amacı; bu değildir.


- Toplum;
işletmelerin, yaraların sarılması için taziye ve geçmiş olsun paylaşımlarından daha fazlasını

yapıp yapmadığına, yardım ve desteklere; bakmaktadır.   


- Yalnızca güvenilir kaynaklardan alıntı yapılmalıdır.  


- Sosyal medya üzerinden,

yardımların kontrollü bir şekilde ilgili kurum ve kuruluşlarla koordineli olarak toplanması ve

dağıtılmasına özen gösterilmelidir. 


- Kriz anında, markanın sosyal medyadaki itibarına zarar vermekten; kaçınmalıdır.

 

Unutmayalım ki;

teknoloji çağında yas, keşfedilmemiş bir bölgedir.

 

Çevrimiçi yas tutmak yaygınlaşmaktadır.

Trajik bir olayda, acımızı;
beğeniler, yorumlar ile anlık tatminlerle daha katlanılabilir kılmak,

her bildirimde yalnız olmadığımızı hatırlamak, iyi hissettirebilir ancak;
hangi platform olursa olsun, kaybımızın hakkını verecek;

ne bir facebook, Instagram gönderisi vardır; ne de, acımızı özetleyecek bir tweet…

 

Günün sonunda;

belki de telefonu kapatıp, yas tutmakta bir sakınca yoktur.

İnsanın, yaşadığı bir kayıp sonrasında; yas tepkileri göstermesi, beklenilen bir durumdur;

kimse, duygularını doğru etiketleyerek, bunu yaşamaktan kaçmamalıdır.

 

Her kayıp, daha önce yaşanmamış bir kayıptır.

Her insan; farklı bir şekilde hisseder, işler ve iyileşir.

 

 

Stratejik Yönetim Danışmanı I Eğitmen I Yazar Canan Duman







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EKONOMİ Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA