Tweet |
Türkiye Down Sendromu Derneği,
Birleşmiş Milletler tarafından kabul edildiğinden bu yana;
her yıl tüm dünyada, çeşitli etkinlikler ile gerçekleştirilen
21 Mart Dünya Down Sendromu Günü özelinde;
bu yıl beşincisini gerçekleştireceği #RengimizBelliOlsun kampanyasıyla,
tüm Türkiye’yi farkındalık hareketine davet ederken;
kampanya ile birlikte, depremde yaşadığımız kayıplarımızı da anacak.
6 Şubat’ta 11 ili etkileyen depremlerin gerçekleştiği andan itibaren;
afet bölgesi için, bölge için yaptığı çalışmaları sürdürmeye devam edecek.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan
Down Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Gün Bilgin,
“Down Türkiye olarak;
AFAD, diğer yetkili kurumlar ve destekçilerimiz sayesinde
oluşturduğumuz koordinasyon ağı ile
bölgedeki gıda, kıyafet, sağlık, hijyen, ısınma ve barınma gibi ihtiyaçları
resmi kurumlar ile koordinasyon halinde karşılamaya çalıştık.
Sahada bulunan çalışma arkadaşlarımız, ailelerimizle iletişim halinde;
gelen talepler doğrultusunda desteklerimizi sürdürmeye devam ediyoruz.
Zor bir süreç, bu günleri hep birlikte dayanışmayla atlatacağız” dedi.
Türkiye Down Sendromu Derneği,
yıllardır sanat, iş ve cemiyet dünyasından önemli isimlerin de desteklediği
#RengimizBelliOlsun kampanyasını, bu yıl da gerçekleştirecek.
Kampanyaya destek verenler,
21 Mart’ta 11 ili etkileyen deprem bölgesinde yaşananları da anmak için
bir ellerine siyah çorap giyerken,
diğer ellerine de kendi seçtikleri ve umudu simgeleyen renkte bir çorap giyerek
#RengimizBelliOlsun etiketiyle @downturkiye'yi etiketleyip paylaşımlar yaparak
kampanyaya destek olacak.
Down sendromlu bireylerin;
toplumun vazgeçilmez birer parçası olduğuna değinen Gün Bilgin;
”Bugüne kadar;
insanları farkındalık yaratmak amacıyla kampanyamıza davet ettik,
ancak; bu yıl gerçekleşen afet hepimizi derinden yaraladı.
21 Mart’ta gerçekleşecek kampanyamızda,
insanların bir yandan umutlarını yeşertecek, bir yandan da;
6 Şubat’ta meydana gelen depremde yaşananları ve kayıplarımızı anmalarına vesile olacağız.
#RengimizBelliOlsun kampanyasının büyümesi ve
milyonlarca insana ulaşması bizim için önemli,
çünkü; bu sayede, insanların farkındalıkları her geçen gün gelişiyor ve
Down sendromlu bireyler, toplum içerisinde daha aktif olarak yer alabiliyorlar.
İnsanların artık önyargılarını kırmaları,
farklılıklara saygı duymamız gerektiğini fark etmeleri
büyük önem taşıyor.
Şimdi umudun rengini seçme vakti,
siz de kendi renginizi seçin #rengimizbelliolsun” dedi.
Yaşanılan depremler sonrası,
resmi kurumlar ve destekçileri aracılığıyla tüm imkanlarını afet bölgesi için seferber eden
Türkiye Down Sendromu Derneği, acil ihtiyaçlar arasında yer alan;
sonda, kanser ilaçları, epilepsi ilaçları, mamalar, tekerlekli sandalye, çadır ve battaniyeleri
ihtiyaç sahiplerine ulaştırırken; bölgeye destek çalışmalarına da devam ediyor.
Sahada görevlendirdikleri çalışma arkadaşları aracılığıyla;
AFAD, bölge milletvekilleri ve diğer resmi yetkililerle
sürekli iletişim halinde olduklarını belirten Bilgin;
“Haberi aldığımız ilk andan bu yana, var gücümüzle çalışıyoruz.
Bir yandan, acil ihtiyaçları karşılamak için mücadele ediyor,
bir yandan da; destek taleplerini yetkililere ulaştırıyoruz.
İllere göre whatsapp gruplarına aldığımız 830 ailemizle, sürekli olarak iletişim halindeyiz.
Sadece, Down sendromlu çocuğu olan ailelerin değil;
farklı özel gereksinim grupları için de desteğe koşuyoruz.
Ancak; çalışmamız sadece mevcut süreçle sınırlı kalmayacak,
önümüzdeki iki yılda da, bölgeye destek çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Özellikle, bölgede yaşayan özel gereksinimli bireylerin;
hayat boyu öğrenim fırsatlarının,
yerinde ve nitelikli olarak karşılanması önem taşıyor.
Biz de bunun için
sahada çalışan arkadaşlarımız ve
iş birliği yaptığımız kurumlar aracılığıyla; bölgenin ihtiyaç analizini yapıyoruz.
Analizlerimizin ardından;
bir yandan, eğitimleri bölgede uygulayabilecek deprem sebebiyle işini kaybetmiş uzmanlara
eğitim programlarımızın uygulayıcı eğitimlerini verirken;
diğer yandan da, konteyner sınıflarımızı oluşturacağız.
Eğitim verdiğimiz uzmanları,
iki sene boyunca derneğimiz bünyesinde istihdam ederek;
gücümüz yettiğince, istihdam imkanı da sağlamış olacağız” dedi.