gaziantep escort
Bugun...



ABD, 22 Kasım 1963 travmasını bakın neden atlatamıyor...


facebook-paylas
Güncelleme: 31-12-2023 02:51:17 Tarih: 08-12-2023 23:15

ABD, 22 Kasım 1963 travmasını bakın neden atlatamıyor...

O travma, yani;
22 Kasım 1963 öğle 12.30’da Başkan Kennedy’nin Dallas’ta bir cinayete kurban gitmesi,

aradan geçen 60 yıla rağmen; Amerika tarafından atlatılamadı. 

 

En büyük hayalim olan;

yaşadığımız anların uzamda bıraktıkları izlerin,

bir gün yeniden görüntü olarak elde edilebilmesi gibi sürrealist bir ilerleme kaydedilebilirse;

Kennedy’nin, nasıl bir komploya kurban gittiğini net olarak görebiliriz.

 

Ancak o zaman; insanlar,

Başkan’ın arabasının geçtiği yerin tam önündeki küçük çimenli tepede,

çitlerin arkasındaki gerçek katili fark edebilir.

 

Oswald;

Texas School Book Depository’nin altıncı katında mıydı?

yanında suç ortağı var mıydı? veya

Dal-Tex binasında da başka bir tetikçi konumlanmış mıydı? kontrol edebilirler. 

 

Tarihçileri ihya edecek o rüya gerçekleşene kadar;
aklı biraz çalışan vicdanlı insanlar,

JFK’in derin Amerikan güçlerinin bir komplosuna kurban gittiğinden emin olarak, bunu savunmaya;

tutucu, radikal sağcılar ise;
Oswald’ın tek başına hareket ettiğini ve

onu öldüren Ruby’nin de aynı şekilde “suç ortağı olmadığını” ve

böylece; dosyanın kapandığını iddia etmeye devam edecekler! 

 

BAKIN YİNE NEDEN BU KONUYA DÖNDÜM

 

Benim eserlerimin de sergilendiği sanat fuarı için Miami’ye geldim ve

burada eşim Sibel ile JFK cinayeti hakkında;
bu yıl, National Geographic imzası ile yapılan

“Amerika’da Bir Gün” (One Day in America) başlıklı, üç bölümlük diziyi gördük.

O kadar şaşkınlıkla izledim ki;
sonunda, Akşener’in yarattığı kriz yerine; bu konuda yazmaya karar verdim. 

 

Yönetmen, Ella Wright.

Şimdi söyleyeceklerim onun kararı mıydı?

yoksa; bu kalın sınırlar kendisine önceden mi bildirildi?

Bence talimat kesindi…

 

O da tam olarak şu:

“Cinayetin 60. yılında öyle bir film yapın ki;
insanları 
ağlatsın ama etliye sütlüye de karışmasın,

özellikle de cinayetin büyük bir komplo olduğuyla ilgili hiçbir ize girilmesin.”

 

Bu paranoyanın bu şekilde devam ettiğini gördükten sonra,

tabii ki; topa girmemem düşünülemezdi. 

 

Bugün, Türkiye’deki solcu insanların çoğu;

çok farklı Amerikan başkanı profilleri ile büyüdüler;

o yüzden tahminimce, bu satırları sorgulayacaklar.

 

Kennedy başkan olduktan sonra,

Eisenhover’dan kalma savaş çığırtkanlarını ve Pentagon’u susturdu,

Vietnam’dan tam çekilme kararı alırken… yok edildi!

 

Kennedy öldürüldükten yaklaşık 2,5 saat sonra;
başkanın na’şını Washington’a geri götüren kendi uçağında,

başkanlık yeminini eden Lyndon B. Johnson ise;

Kennedy Pazartesi günü gömülür gömülmez,

Vietnam Savaşı’nda “tam gaz ileri” komutları vererek;

savaşın 12 yıl daha sürmesinin, doğrudan sorumlusu oldu.

 

JFK;

Küba’yla sıcak çatışmaya girmeyen,

Rusya ile nükleer savaştan özellikle kaçınan,

vergileri orta sınıflara değil; kapitalistlere, petrol ve silah tüccarlarına yönlendiren,

sürekli; barış, eşitlik ve ırkçılık karşıtlığından söz eden,

CIA’i binbir parçaya bölme kararını uygulama arifesinde olan,

FBI’ın başına çöreklenmiş ve her türlü kirli ilişkiye girmiş Hoover’ı

pek yakında azletmek üzere olan,

tamamen sosyal demokrat bir kuzey lideri gibi davranan ve 

bu yüzden; bütün dünyada sevilen bir kahraman haline gelmişti.

 

Ölümü, dünyanın her yerinde korkunç bir şok ve üzüntü yarattı; bu nedenlerle…

 

Diziye dönersek;
asıl konu, somut verileri özellikle gizleme çabaları…

 

Görgü tanıkları arasında,

tabii ki; komplo iddialarını konuşan hiç kimse zaten olmadığı gibi,

özellikle seçilen kelimeler ve çanak soruların hepsi;
Oswald’ın ve Ruby’nin her iki cinayeti,

kimsenin yardımı olmadan; tek başlarına işlemiş olduklarını teyid etmek üzere kurgulanmış. 

 

Mesela;

Parkland Hastanesi’nde,

Kennedy’nin yaraları hakkında doktorların söylediklerinin raporlandırılmaması veya 

Ruby’nin, “Beni Washington’a götürürseniz, her şeyi size anlatırım” demesine karşın,

Warren Komisyonu Başkanı’nın,

“Götüremeyiz, çünkü; ne bütçemiz var, ne de güvenliğini sağlayabiliriz” şeklinde,

komik ötesi bir yanıt vermesi, bu dizide yoktu.

100 örnek daha sayılır!

 

ABD ortamı;
2023 yılında yeniden bir film üreterek,

yeni kuşakları da yine haplarla uyutmayı tercih ettiğini,

hiç çekinmeden orta yere bırakabiliyor!

 

Bu konuda, 2013 ve 2014’te

İstanbul ve Ankara’da açılan büyük sergimi görmüş olanlar,

ne demek istediğimi anlamışlardır…

 

 


Bedri Baykam







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA