Tweet |
12M Tech Genel Müdürü Akgün Yardımcı, yazılım sektörünün geleceği,
yerli yazılım, yazılım ihracatı ve siber güvenlik konuları hakkında,
önemli açıklamalarda bulundu.
Günümüzde yazılım sektörünün değerine vurgu yapan Yardımcı,
“Yazılım, giderek daha da kritik bir noktaya doğru taşınıyor.
Bunun sebeplerinden bir tanesi, eskiden yazılım denildiğinde;
aklımıza dizüstü, masaüstü bilgisayarlar ve
bu bilgisayarlarda çalışan programlar gelirdi.
Ama bugün, yazılım dediğimiz zaman; işin şekli değişti.
Kullandığımız saatlerden tartılara, buzdolabından çamaşır makinasına,
hatta; yeni nesil otomobillere kadar, yazılım artık her yerde.
Yaptığımız işlerden örnek verecek olursam,
biz 12M olarak; şu anda,
askeri savunma sanayiinin bir cihazının içinde çalışan yazılımla da uğraşıyoruz,
Türkiye’nin en büyük meyve bahçelerinden birinin içindeki
sulama sistemi için de çalışıyoruz.
Yazılım artık her yerde ve her şirket, artık yazılım şirketi olmaya doğru gidiyor.
Her şirketin ana iş süreçlerini ilerletmesi ve
bunu verimli kullanabilmesi için yazılım kullanması,
bu yazılımları da kendi ihtiyaçlarına göre geliştirmesi gerekebiliyor.
Biz, kurumun kendi ihtiyaçlarına göre;
özelleştirdiğimiz işletim sistemleriyle de uğraşıyoruz.” dedi.
Şu an ülkemizde yaklaşık 230 bin yazılımcı olduğunu belirten Yardımcı,
“Dünyada ise; 30 milyon yazılımcıdan bahsediliyor.
Hindistan, çok hızlı bir şekilde bu sayıyı artırıyor.
Formal lisans programlarının dışında
bazen, ön lisans programları ile de yazılımcılarının niteliğini artırmaya çalışıyor.
Platformlar değişti, ortam değişti, paradigma değişti.
Bizim o değişim ve dönüşüme uyum sağlamamız lazım.
Bundan 20 sene önce kabul görmüş bir teknolojiye,
artık; güncel gözüyle bakılmıyor” dedi
Son yıllarda yazılım sektöründe yaşanan beyin göçüne,
ayrı bir parantez açan Yardımcı; şöyle devam etti:
“İşletmelerimizin daha verimli olması için de
daha nitelikli yazılımları kullanmaya ihtiyaç var.
Burada; özelleştirmeler, kuruma göre geliştirmeler gerekiyor.
Bu yazılımların belli bir olgunluğa ulaşması,
yazılımı geliştirecek insan kaynağının nitelikli olması ve
bir yandan da; bu nitelikli insan kaynağının,
ülkemizde çalışmaya istekli olması gibi birbirine dokunan birçok konu çıkıyor.
Maalesef; son yıllarda özellikle nitelikli yazılımcılarda kaybımız oldu, ülke olarak.
Yurtdışına çok giden oldu.
Ya da Türkiye’de yaşamaya devam eden
ama; tüm zamanını yabancı bir işletmeye ayıranlar oldu.
Gönül ister ki;
Türkiye’de insanların kalıp çalışmak isteyecekleri ortamları, ekosistemi oluşturalım.
Hatta; dünyaya buradan hizmet üretelim.”
Yazılım sektöründe istihdam olanaklarından bahseden Yardımcı,
“Almanya’da istihdamın yüzde 2’si yazılım sektöründe ama;
ihracatın yüzde 2,5’ine karşılık geliyor.
Bir başka örnek;
İrlanda’da ülke ihracatının yüzde 9,5’tan daha fazlası, yazılım sektöründe.
İstihdam ise; yüzde 1’lerde.
Bunun iki sebebi var.
Paketlenmiş ürün, tüm dünyaya oradan satıyorlar.
İkincisi de; yazılım sektörünün kattığı değer, pek çok sektöre göre çok daha fazla.
Bir kilo domates, bir kilo akıllı telefon kıyaslamaları vardır ya,
o gözle baktığınızda; yazılımın ülkeye getirisi çok daha yüksek olabiliyor.
Bizim de bunu yapmaya ihtiyacımız var.
Bunu yapabilir hale gelmek için
dünyayla rekabet edebilir şekilde, eğitime ihtiyacımız var.
Çalışanların kendini sürekli geliştirebilecekleri ortamları,
kurmaya ihtiyacımız var.
Bunları yaparken, tabii ki; devletimizin de desteğine ihtiyacımız var.
Ciddi destekler veriliyor, bu arada.
Onun da altını çizmek lazım” bilgisini paylaştı.
Yazılım sektöründe çalışan bir personelin;
kendini sürekli geliştirmesi ve yetiştirme noktasında da
birtakım değişiklikler yapılması gerektiğini vurgulayan Yardımcı,
“Biz, nüfusu genç bir toplumuz.
Bir ülkenin en değerli kaynağı; insandır.
Bizim de en değerli kaynağımız; insanlarımız.
Gençlerimizin daha nitelikli noktalara gelmesi için sürekli bir eğitim gerekiyor.
Çok acı ama; özellikle yüksek öğretim programlarından mezun olmuş,
pırlanta gibi arkadaşlarımızın bir kısmının;
özel sektörün aradığı bazı yetkinliklere, hiç sahip olmadığını görüyoruz.
Biz, kendi yazılım ihtiyaçlarımız için kamplar düzenlemeye başladık.
Hatta; grup şirketlerinden bir tanesi de
çeşitli başka kuruluşlara da bu şekilde kamplar düzenlemeye başladı.
Hem kurumların kendi yazılımcı ihtiyacı için
hem de gerçekten sektöre daha nitelikli birilerini kazandırmak için.
Bu kamplarda, bazen şunu görüyoruz.
Gerçekten çok nitelikli ve çalışkan arkadaşlarımız,
üniversitede karşılaşma imkanı olmadığı şeyleri, bizde görünce;
bir anda açılıyor ve parlıyor.
Çok güzel bir taş var ve onu işleyince parıldamaya başlıyor gibi.
Bizim, o taşları sürekli parlatmaya ihtiyacımız var.” şeklinde konuştu.