Tweet |
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin;
“Anne-babalar, çocuklarını;
hem çağın ilimlerini, hem de dini değerleri bir arada öğrenmeleri ve
eğitimini sürdürürken de ibadetlerini yerine getirmeleri için
imam hatip liselerine gönderiyor.
İmam hatip okulları,
70 yıldır; Türk halkı, dünyadaki mazlum ve mağdur milletler için
bir fikir ve umut birliği vadediyor.
Artık; bunu salt bir vaat olmanın ötesine taşımamızın vakti geldi.
Tefekkür yuvaları, ilim mektepleri niteliğindeki bu okullarımızı;
bütün dünyaya evrensel alternatif bir model olarak sunma,
bütün insanlığın hizmetine sunma vaktimiz geldi.
İmam hatip okullarımız;
zengin geçmişi, köklü gelenekleri, güçlü vizyonu ve en önemlisi;
sizler gibi yetişmiş ve inançlı kadrolarıyla,
bu hedefi rahatlıkla gerçekleştirebilecek bir potansiyele sahiptir.
Bilmenizi isterim ki;
Milli Eğitim Bakanlığı olarak, Bakan olarak;
bu potansiyelin hayata geçmesi için üzerimize düşeni
eksiksiz bir şekilde yerine getirmek konusunda, sonsuz bir kararlılığa sahibiz.
İmam hatip okulları;
bu ülkede geçmişle geleceğin bağlantısını kuran,
bu ülkenin geleneklerini, göreneklerini ve
bu ülkedeki insanların bir arada yaşamasını ve ideallerini pekiştiren bir çimentodur.
Türkiye'deki bütün eğitim sistemini geliştireceğiz.
Gelecek kuşaklar arasında;
nitelikli, geçmişine bağlı, gelecekle ilgili adalet temelli hayaller kuran
bir kuşak, inşallah hep beraber yetiştiririz" diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin;
eğitime, eğitim sistemine ve okullara;
sivil toplum örgütlerinin ve toplumun her kesiminin, sahip çıkması gerektiğini söyledi.
Bakan Tekin;
toplumun her kesiminin kendi üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmesini,
her ortamda söylediğini belirterek,
“Çünkü; altında bulunduğumuz, taşımaya çalıştığımız yük,
tek başımıza ya da tek bir kurumla çekilecek bir yük değil,
bu yükü taşırken; yanımıza yoldaşlar, paydaşlar edinmek istiyoruz.
Bu anlamda; toplumun bütün kesimlerine çağrıda, davette bulunuyoruz.
'Gelin, bu yükü beraber taşıyalım' diyorum.
Milli Eğitim Bakanlığı olarak;
müsteşarlığım döneminde de şimdi de;
vatandaşların demokratik taleplerini karşılamak için imam hatipler açıyoruz.
Ne kadar demokratik talep varsa; o kadar açıyoruz.
Farkında olmadan bu konuları konuşan
'Memleketin her tarafına imam hatip okulu açtınız' diyen insanlara;
'Kaç tane imam hatip lisesi var?',
'Ortaöğretimin yüzde ne kadarı imam hatibe gidiyor?' diye sorduğumuzda;
büyük kısmın, bu konuda cahil olduğunu görüyoruz.
Bazıları sosyal medya doneleriyle hareket ediyor.
Şu anda; Türkiye'deki imam hatiplerin oranında da,
3 aşağı 5 yukarı, 28 Şubat sürecindeki müdahaleyle beraber önü kesilinceye kadar,
yani; o tarihe kadarki rakamlara ulaşmış durumdayız.
İnşallah, sayısal olarak ulaştığımız bu noktayı;
nitelik ve içerik olarak da geliştirmiş oluruz" ifadelerini kullandı.