101. yılında Türkiye Cumhuriyeti:
2025 için Ekonomik ve Sosyal Görünüm ve Politika Önerileri
Türkiye; 2025 yılında 101. kuruluş yıldönümünü kutlarken,
karma ekonomik görünüm;
enflasyonun istikrara kavuşturulmasına,
kamu borcunun azaltılmasına ve
eğitim, istihdam, kamu maliyesi ve yabancı yatırım gibi kilit alanlarda
stratejik reformlar yoluyla, sürdürülebilir büyümenin teşvik edilmesine
odaklanılmasını gerektirmektedir.
Yapısal reformların verimliliği ve yatırımı etkin bir şekilde teşvik etmesi halinde;
Türkiye'nin GSYH büyümesinin,
2025 yılında yüzde 3-4 civarına ulaşması beklenmektedir.
Bununla birlikte;
kurdaki dalgalanmaların devam etmesi ve küresel baskılar nedeniyle
enflasyonun, yüzde 30-40 arasında olacağı tahmin edilmektedir.
Merkez Bankası'nın, enflasyonu kontrol altına almak için
faiz oranlarını yüzde 30 civarında sabit tutması,
satın alma gücünü dengelemek ve yatırımları çekmek için
parasal sıkılaştırmayı vurgulaması; beklenmektedir.
Başta tekstil, teknoloji ve otomotiv sektörleri olmak üzere;
Türkiye'nin ihracat büyümesinin, yüzde 5-7 oranında artarak;
dış ticaret açığının dengelenmesine yardımcı olması beklenmektedir.
İthalat kısıtlamaları,
dış borçlanmanın azaltılmasını hedefleyen kamu maliyesi reformlarını tamamlayarak;
bu çabayı destekleyebilir.
Mali stratejiler, muhtemelen;
borç bağımlılığını azaltmayı ve
mali sürdürülebilirliği sağlamayı amaçlayan vergi optimizasyonu,
mali disiplin ve büyüme odaklı projelere harcama yapılmasını, içerecektir.
Eğitim sektöründeki önemli değişiklikler,
piyasa ihtiyaçlarıyla uyumlu bir işgücü yaratmak için
dijital okuryazarlığı, STEM eğitimini ve
mesleki programları geliştirmeye odaklanmaktadır.
Yeşil teknoloji ve dijital endüstri yatırımları yoluyla,
genç işsizliğinin azaltılması; önemini korumaktadır.
Genişletilmiş STEM ve mesleki eğitim yoluyla kazanılan işgücü uyum yeteneği,
sürdürülebilir ekonomik dayanıklılığı artırabilir.
Yabancı yatırım, özellikle;
teknoloji, enerji ve altyapı alanlarında,
Türkiye'nin ekonomik büyümesi için önemini korumaktadır.
Hükümetin, Türkiye'yi uluslararası yatırımcılar için daha cazip hale getirmek amacıyla;
vergi indirimleri, kolaylaştırılmış süreçler ve serbest ticaret bölgeleri gibi
teşvikler sunması beklenmektedir.
Bu tedbirler yoluyla, yatırımcı güveninin artırılması;
siyasi ve mali istikrarın sağlanmasına bağlı olarak,
istihdam yaratılmasını ve ekonomik istikrarı destekleyebilir.
2025 için Etkin Politika Önerileri
Sürdürülebilir ekonomik ilerleme sağlamak için Türkiye temel politika stratejilerini benimseyebilir:
1. Para Politikası Bağımsızlığı:
Merkez Bankası'nın özerkliğinin güçlendirilmesi ve şeffaflığın sağlanması,
enflasyonla mücadele çabalarına güven duyulmasını sağlayabilir.
2. Kamu Borç Yönetimi:
Büyüme sektörlerini boğmadan,
hedeflenen kemer sıkma politikaları yoluyla dış borçlanmanın azaltılması;
mali disiplini teşvik ederken, borcun azaltılmasına yardımcı olacaktır.
3. İşgücü Piyasası ve Eğitim Reformları:
Dijital ve teknik eğitime yatırım yapılması;
gençlerin istihdam edilebilirliğini artıracak, işsizliği azaltacak ve
piyasa talepleriyle uyumlu hale getirecektir.
4. Sürdürülebilir Kalkınma Girişimleri:
Yeşil altyapı ve çevre dostu iş uygulamaları,
Türkiye'yi sürdürülebilir büyümede lider konuma getirecek ve
potansiyel olarak; küresel çevre fonlarının kilidini açacaktır.
5. Yönetilen Döviz Kuru Politikası:
İhracat rekabetçiliğinin enflasyon kontrolü ile dengelenmesi,
lirayı istikrara kavuşturabilir ve ticaret bağımlılığını azaltabilir.
2025 yılına kadar etkili stratejiler uygulandığı takdirde;
Türkiye'nin sosyoekonomik ortamı, büyüme potansiyeline sahiptir.
Enflasyonun istikrara kavuşturulması,
borçların azaltılması,
eğitim ve işgücü piyasası reformlarının ekonomik ihtiyaçlarla uyumlu hale getirilmesi
temel adımlardır.
Bu politikalar sayesinde;
Türkiye, gelecek yüzyıla girerken;
dengeli ve dirençli bir ekonomik gelecek için stratejik konumunu güçlendirebilir.
Bu gerçekler ışığında; sorumluluk, siyasi iradede olacaktır.
Cumhuriyet'in nice yüzyıllar istikrarı için gereği yapılmalıdır.