Tweet |
Ali Ülker - Aydan Bulut Karslıoğlu - Gökhan Hotamışlıgil - Andrea Baccarelli
Bilimsel bilgileri,
topluma en doğru şekilde ulaştırma misyonuyla faaliyetlerini yürüten
Sabri Ülker Vakfı tarafından 2016 yılından beri verilen Sabri Ülker Bilim Ödülü;
İstanbul’da gerçekleştirilen bir törenle, sahibini buldu.
Toplum sağlığı üzerine araştırmalar yapan genç bilim insanlarına verilen
en saygın ödül programları arasında yer alan Sabri Ülker Bilim Ödülü’nün,
bu yılki sahibi; Berlin’deki Max Planck Moleküler Genetik Enstitüsü'nde
Kök Hücre Kromatin Grubu’nun liderliğini yürüten, Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu oldu.
Kök hücre biyolojisi ve embriyonik gelişim alanındaki
öncü katkılarından dolayı bu ödüle layık görülen Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu’na ödülünü;
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker,
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Yahya Ülker,
Harvard Sabri Ülker Merkezi ve Ödül Jürisi Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil,
Harvard Toplum Sağlığı Fakültesi Dekanı
(Harvard T.H. Chan School of Public Health) Prof. Dr. Andrea Baccarelli ve
Sabri Ülker Vakfı Başkanı Dr. Talat İçöz takdim etti.
Sabri Ülker Bilim Ödülü’nün, bilimsel araştırmaları destekleyerek;
topluma ve insanlığa sunduğu katkıya dikkat çeken
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker,
“Dünya genelinde yaklaşık 9 milyon bilim insanı;
insanlığın karşı karşıya olduğu zorluklara çözüm üretmek ve
yaşam kalitesini artırmak için aralıksız çalışıyor.
Bu çalışmaların olumlu neticesi,
tüm dünyada bilimsel olarak gözlemlenebiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verileri,
insan ömrünün son yüzyılda dramatik bir şekilde arttığını gösteriyor.
1900’lerin başında ortalama 31-40 yıl olan yaşam süresi,
2000’lerde gelişmiş ülkelerde 75-80 yıla kadar çıkmış durumda.
Bunun nedeni;
hastalıkların erken aşamada teşhisi, tedavisi ve
insan yaşam döngüsünün oldukça detaylı bir şekilde biliniyor olması, diyebiliriz.
Sabri Ülker Bilim Ödülü ile biz de bu değerli çabaların arkasında durmaktan ve
genç bilim insanlarımızı teşvik etmekten, büyük bir mutluluk duyuyoruz.
Onların özveriyle gerçekleştirdikleri çalışmalar,
bugünle birlikte; geleceğe de ışık tutuyor.
Bu ödül, sadece bir takdir değil;
bilim dünyasında yeni fikirlerin yeşermesi ve
yenilikçi projelerin hayat bulması için de bir zemin hazırlıyor.
2010 ile 2020 yılları arasında;
dünya genelinde yaklaşık 26,4 milyon bilimsel makale yayınlanmış,
bu da bilimsel bilginin hızla arttığını göstermektedir.
Çabalarımız, genç araştırmacıları motive ederek;
bilim dünyasına yeni keşifler kazandırmalarına ve
insanlığın geleceğini şekillendirmelerine destek oluyor.
Yıldız Holding ve Ülker ailesi olarak;
kendilerini bilime adayan,
ülkemize ve insanlığa büyük bir hizmet sunan
genç bilim insanlarımızı desteklemeye, kararlılıkla devam edeceğiz.'' dedi.
Harvard Sabri Ülker Merkezi Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil konuşmasında;
Sabri Ülker Vakfı’nın bilimsel çalışmalara sunduğu,
sürdürülebilir desteğin önemine dikkati çekti.
Hotamışlıgil, şunları kaydetti:
“Bilimsel araştırmaların başarıya ulaşması için
ciddi bir zaman ve kaynak ayrılması gerekiyor.
Bu uzun ve engebeli yolculukta,
tüm bilim insanlarının teşvik edilmesinin ve
başarılarının taçlandırılmasının, çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Bu sene 9.su düzenlenen Sabri Ülker Bilim Ödülü ile
her yıl farklı alanlardaki önemli keşifleri gerçekleştiren
tüm genç Türk bilim insanlarımızın çalışmalarını, hep birlikte alkışlıyoruz.
Hem hücrelerin, hem de canlıların
enerji ve gıda kaynaklarını etkin kullanma ve
yaşamın idamesi için uyum süreçlerinde etkin olan mekanizmalarından biri olan
‘diyapoz’ üzerindeki öncü çalışmaları için ödüle bu yıl layık görülen,
Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu’nu kutluyorum.”
Prof. Hotamışlıgil,
Ülker Ailesi ve Sabri Ülker Vakfı’na
bilime verdikleri destek için teşekkürlerini sunduğunu ifade ederek;
Dr. Karslıoğlu’nun gelecekteki çalışmalarını,
bu motivasyonla daha da ileriye taşımasını, temenni ettiğini belirtti.
Sabri Ülker Bilim Ödülü’nün bu yılki sahibi,
Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu ise; şunları söyledi:
“Genç bilim insanlarının öncü araştırmalarını,
bu kıymetli ödülle onurlandıran Sabri Ülker Vakfı’na ve jüri üyelerine
tüm ekibimiz adına; teşekkür ediyorum.
Yaşamın ilk birkaç gününde embriyoların geçirdiği
genetik, epigenetik ve metabolik değişimleri incelediğimiz araştırmalarımızın
takdir edilmesi, bizim için büyük gurur ve motivasyon kaynağı.
Embriyonik kök hücre araştırmaları;
şimdiye kadar bilimde ve hastalıkların tedavisinde
büyük adımlar atılmasını sağladı ve
bundan sonra da kök hücre tedavilerine ışık tutacak.
Layık görüldüğüm bu ödül,
yalnızca bireysel başarının değil;
bilimin toplum sağlığının gelişimine sunduğu katkının da
ödüllendirilmesi anlamına geliyor.”
- Hastalıkların önlenmesinde çığır açabilecek araştırma -
Pek çok memeli hayvan,
zorlu çevre koşullarıyla karşılaştıklarında;
embriyolarının gelişimini duraklattıkları, ilginç bir hayatta kalma mekanizması geliştirmiştir.
Diyapoz adı verilen bu mekanizma sayesinde;
açlık gibi olumsuz dış etkenlerle karşılaştıklarında,
ortam yeniden uygun hale gelene kadar; embriyonik gelişimi askıya alabilirler.
Bu süreç boyunca;
kök hücreler farklılaşma potansiyellerini korurlar,
ancak; bu hafızanın nasıl kodlandığı ve uyku hali boyunca nasıl korunduğu,
hala gizemini koruyor.
Bilim insanları;
diyapozun nasıl başlatıldığı, nasıl sürdürüldüğü ve
hücrelerin nasıl yeniden etkinleştirildiğinin mekanizmasını çözmek istiyor.
Embriyonik diyapoz, çeşitli memelilerde gözleniyor.
Benzer mekanizmaların insanlarda da mevcut olup olmadığı tartışılırken;
Dr. Bulut Karslıoğlu'nun grubu, yakın zamanda;
insan hücrelerinin de diyapoz kapasitesine sahip olduğunu öne sürdü.
Hücresel uyku halinin,
insan vücudunun işleyişinde bir rol oynadığı bilinmektedir;
burada, uyku halindeki kök hücreler;
dokuların yenilenmesi ve onarılması için bir havuz görevi görür.
Bu nedenle; Dr. Bulut Karslıoğlu’nun araştırmaları, aynı zamanda;
diğer bağlamlardaki hücresel uyku halleri üzerine yapılan araştırmaların,
ilerletilmesi potansiyeline de sahiptir.
-----
Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu, araştırma ile ilgili olarak:
"Embriyonik sistemimizin, sadece bizi değil;
diğer uyku sistemlerini de ilgilendiren, temel keşiflere araç olmasını umuyoruz." diyor.