gaziantep escort
Bugun...



'Yerli otomobil projemiz TOGG’daki başarı hikâyesini, petrokimyada da uygulayabiliriz'


facebook-paylas
Güncelleme: 04-07-2023 08:41:18 Tarih: 19-06-2023 08:03

'Yerli otomobil projemiz TOGG’daki başarı hikâyesini, petrokimyada da uygulayabiliriz'

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) tarafından düzenlenen,

Plastik Sektörü Değerlendirme Toplantısı,

İzmir Hyatt Regency Oteli’nde gerçekleştirildi. 

 

 

Toplantıya; İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister,

Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz,

Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün ile

İzmir ve Ege Bölgesi’ndeki Plastik sektörü temsilcileri, katıldı. 

 

Toplantının açılış konuşmasını yapan

Ege Plastik Sanayicileri Derneği (EGEPLASDER) Yönetim Kurulu Başkanı ve

Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkan Yardımcısı Şener Gençer,

Türkiye’nin yerli petrokimyasal üretimindeki sorunun,

40 yılı aşkın süredir çözümsüz kaldığını vurgulayarak;

yerli üretimin payının, yüzde 12’ye kadar düştüğünü belirtti.

 

Gençer, 

“Bu durumun devam etmesi halinde;

global petrokimya üreticilerinin ithalat cennetine çevirdikleri ülkemiz,

bu kez; ithalatçıların istedikleri gibi fiyat dayatacakları bir ülke, haline gelecektir.

 

Bunu önlemenin yolu;

yerli ve milli otomobilimiz TOGG örneğinde olduğu gibi,

devletin oyun kurucu ve yatırımcı olarak; sektörde yeniden yer almasından geçmektedir.” dedi. 


Türkiye’nin yerli petrokimya üreticisi Petkim’in,

15 yıldır özel sektörün yönetiminde olmasına rağmen;
üretiminde dikkat çekici bir artış yaşanmadığına dikkat çeken Şener Gençer,

buna karşılık; sektörün talepteki artış oranının,

Türkiye’nin büyüme hızının çok üzerinde olduğunu ve

yerli üretimin payının, son 15 yılda; %20’den %12’ye kadar düştüğü bilgisini verdi. 

 

 

SASA ve Rönesans Grubu gibi şirketlerin,

Adana’da devam eden Polipropilen ve PTA yatırımlarından

büyük heyecan duyduklarını kaydeden EGEPLASDER Başkanı Şener Gençer,

şu değerlendirmeyi yaptı:

 

“Bu yatırımların bir an önce devreye alınmasını,

elbette; heyecanla bekliyoruz.

 

Ancak; bu ürünlerin dışında,

Türkiye’nin net ithalatçı olduğu onlarca ürün bulunuyor.

 

Bu veriler ışığında;
sektörümüz ve kamuoyumuzla paylaşacağımız radikal 
önerimiz şudur: 

 

Devletimizin; dünyadaki gelişmeleri ve sektörel trendleri doğru okuyarak,

ölçek ekonomisini gözeterek,

yeniden petrokimya sektörüne yatırımcı olarak girmesi gerektiğini, düşünüyoruz.

 

Özel sektörün, mevcut ve planlanan yatırımlarını engellemeden ve

onlara rakip olmadan;

devletin de petrokimyaya yatırım yapabileceğine inanıyoruz.   

 

Yerli otomobil projemiz TOGG’da;
nasıl, devlet ve babayiğitler olarak gösterilen özel sektör şirketleri

el ele vererek, muhteşem bir başarı hikâyesi yazdıysa;
petrokimyada da benzer strateji uygulayabiliriz.

 

Devlet, Petkim’in ve diğer şirketlerimizin ürettikleri ürünleri değil;

ülkemizde üretilmeyen ya da çok yüksek oranda ithalata bağımlı olduğumuz 

katı ve sıvı petrokimyasalları üretebilir.

 

Kamu otoritesi;

tüm paydaşları bir masa etrafında toplayarak, bu planlamayı rahatlıkla yapabilir.

 

Petrokimya; bilgi, sermaye ve teknoloji yoğun bir sektördür.

Dolayısıyla; tüm yatırımları özel sektörden beklemek, hakkaniyetle bağdaşmıyor. 

 

Devlet Petkim’i kurdu, büyüttü ve özelleştirdi.

Yeniden ve tam entegrasyona dayalı bir petrokimya kompleksi, rahatlıkla kurabilir.

 

Dünyanın en büyük petrokimya şirketlerinin kamu yönetimi ağırlıklı ya da

devletin ortaklığındaki şirketler olduğu, unutulmamalı.

 

Türkiye’de petrokimyada sektöründe kim hangi üretimi yaparsa yapsın, 

bir başkasına rakip olamaz.

 

Bu yatırım, aynı zamanda;

Türkiye’nin dış ticaret açığı ve cari açığına pozitif yönde etki edecektir.”

 

Türkiye’nin, petrokimyasal ürünlerdeki ithalat bağımlılığının

kabul edilebilir sınırların çok üzerinde olduğuna işaret eden Gençer;

Türkiye’ye ürün satan şirketler tarafından, bu durumun acımasızca istismar edildiğini hatırlattı. 

 

“Çünkü herkes biliyor ki;
biz üretmek için o hammaddeyi ithal etmek durumundayız.

Aksi halde; dünyanın 7’inci, Avrupa’nın 2’inci büyük üretim gücüne sahip

plastik sektörümüzü çalıştıramayız.” diyen Gençer;

otomotivden tekstile, inşaattan tıbbi malzemelere, kimyadan boyaya kadar;

en temel ihracatçı sektörlerin,

bu ürünleri üretimlerinde kullanmak zorunda olduğunu; sözlerine ekledi. 







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EKONOMİ Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA