![]() |
Tweet |
Sıcakların artması ile birlikte;
insanların serinlemek için en çok tercih ettiği alanların başında,
havuzlar ve tatil bölgeleri geliyor.
Göz sağlığının korunması için
yaz aylarında da tedbiri elden bırakmamamız konusunda uyaran
Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nur Acar Göçgil,
bu dönemde sıklıkla karşılaşılan;
konjonktivit, göz kuruluğu ve güneş ışınlarının yaydığı ultraviyole ışınlar konusunda,
uyarılarda bulundu.
Yaz aylarında; gözlerimizin pek çok tehlikeyle
karşı karşıya olduğu konusunda uyaran, Prof. Dr. Göçgil;
“Yaz aylarında,
dış etkenlere yoğun şekilde maruz kalan gözlerimizde
bazı göz hastalıklarının oluşumu ya da
mevcut bulunan rahatsızlıkların şiddetinde
artış yaşanabilir.
Bu tür olumsuzluklarla karşılaşmamak adına;
basit ve etkili bazı yöntemleri,
eksiksiz uygulamak, faydalı olmaktadır.
Başta, havuz ve deniz suyu kaynaklı
göz enfeksiyonu olmak üzere;
oluşabilecek hastalıkların farkında olmak ve
bunlardan kaçınmak önemlidir.
Herhangi bir olumsuz durumda ise;
ciddi görme kayıplarıyla bile sonuçlanabilecek sorunların önüne geçmek için
göz doktoruna başvurmak gerekir.” dedi.
Havuzların en sık sebep olabileceği göz enfeksiyonlarının başında,
konjonktivit denilen göz iltihaplarının geldiğini söyleyen Prof. Dr. Nur Acar Göçgil,
“Konjonktivit, gözlerin dış yüzeyini kaplayan ince zarın iltihaplanmasıdır.
Deniz ve havuz suyu içerisinde bulunabilen
bakteri, virüs ve diğer mikroorganizmalar, konjonktivite neden olabilir.
Bu mikroorganizmaların gözlerimizle teması sonucunda;
bakteriyel veya viral konjonktivit gibi durumlar gelişebilir.
Yüzdüğümüz havuzda, klor miktarı aşırı miktarda olursa da
gözde irritasyon meydana gelerek, kızarma ve yanma gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
Konjonktivit ile birlikte;
gözlerde batma, sulanma, ağrı ve görme bulanıklığı gibi belirtiler görülmektedir.
Hastalığa yakalanma riskini önlemek ya da en aza indirmek için ise;
havuz kullanımı öncesi ve sonrası mutlaka duş alınmalı,
enfeksiyondan gözleri korumak ve
sudaki gözü tahriş eden maddelere karşı, deniz gözlüğü kullanımı tercih edilmelidir.
Deniz suyuna temas eden gözlerimizi de,
yine aynı şekilde; temiz suyla yıkamak önemlidir.” şeklinde konuştu.
Klima ve sıcak havanın da göz kuruluğuna neden olabileceği veya
mevut kuruluğu artırabileceği konusunda uyaran Prof. Dr. Göçgil,
“Bu durum; genellikle, klimatik konjonktivit veya
ofis göz sendromu olarak da adlandırılmaktadır.
Klima kaynaklı soğuk hava dalgaları
iç mekanlardaki nem seviyesini düşürerek;
gözlerimizi ve diğer hassas dokularımızı kurutmaktadır.
Düşük nem,
göz yüzeyimizdeki doğal nem tabakasının
buharlaşmasına sebep olmaktadır.
Göz kuruluğunu önlemek için
odalarımızın nem seviyesinin kontrol edilmesi,
klimayı doğrudan yüze ve göze gelmeyecek şekilde ayarlamak,
gözlerimizi; çalışırken arada dinlendirmek ve
doktor kontrolünde, gözümüze uygun bir göz damlası kullanmak önemlidir.”
ifadelerini kullandı.
Özellikle yaz aylarında,
güneş ışınlarından korunma için
güneş gözlüklerinin öneminin daha da arttığını söyleyen Prof. Dr. Göçgil;
“Her güneş gözlüğü, maalesef; zararlı ultraviyole ışınlarından gözlerimizi koruyamıyor.
Ultraviyole koruması olmayan gözlüklerin kullanılması halinde,
gözlerimiz daha da zarar görebiliyor.
Bu nedenle;
kullanılan güneş gözlüklerinde,
camların tam UV korumalı olmasına dikkat edilmelidir.
Tam UV koruması;
güneş gözlüğü camlarının hem UVA, hem de UVB ışınlarına karşı;
en az yüzde 99, blokaj sağlamasını ifade eder.
Özellikle deniz kenarında bulunurken,
UV400 korumalı güneş gözlüklerinin tercih edilmesi önemlidir.
Güneş gözlüklerimizi ise; satın alırken, bilinen bir optik tercih edilmelidir.”
açıklamasında bulundu.
“Özellikle plaj ve kırsal alanlarda; göze sıklıkla kaçabilen
kum, toz gibi etkenler de önemli risk unsurları arasındadır.” diye belirten
Prof. Dr. Nur Acar Göçgil,
“Eğer; gözümüze yabancı bir cisim kaçmışsa,
önce bol temiz suyla yıkanmalı ve bu cismin dışarı çıkması sağlanmalıdır.
Eğer, bu uygulama çözüm oluşturmaz ise;
bir göz doktoruna başvurulmalıdır.
Göze kaçan yabancı cisim;
korneamızı çizebilir, enfeksiyon başta olmak üzere;
gözlerimizde kalıcı hasara neden olabilir.” şeklinde konuştu.
Yaz aylarında havada daha fazla bulunan toz ve polenlerin de
göz alerjisini tektikleyebileceğini belirten
Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nur Acar Göçgil,
“Bu durum; gözde kaşıntı ve sulanma gibi sorunlara neden olabilir.
Göz alerjisine yol açan etkenlerin tespit edilerek;
bunlardan kaçınılması da, olumsuz durumların önüne geçmek için gereklidir.”
ifadelerini kullandı.