![]() |
Tweet |
Maaş müzakereleri; genel olarak, stresli ama;
iş görüşmelerinin ya da bir işte devam ederken zam istemenin,
kaçınılmaz bir parçası olarak kabul edilir.
Herkes, yüksek bir maaşla işe girme ya da
işini devam ettirme hedefini gerçekleştirmek ister,
ama; bu durum, pek çok tuzakla birlikte gelme eğilimindedir.
İlgili kişilerle, maaş görüşmesini gerçekleştirirken;
söylenmemesi gereken bazı kelimeler ve ifadelerin bilinmesi önemlidir.
Peki bunlar nelerdir?
• “İdeal maaşım…”
Bu, bir iş görüşmesi sırasında;
potansiyel işvereninizin bilmesi gereken bir bilgi değildir.
Bunu söylemeniz, yüksek bir ücret alacağınızı garanti etmez;
o, daha yüksek bir maaş ödemeye istekli olsa bile.
• “Benzer durumdaki/pozisyondaki çalışanlar”
Patronunuzdan daha yüksek bir maaş talep etmeden önce;
biraz araştırma yapmak, her zaman önemlidir.
İş arkadaşlarınıza ne kazandıklarını sormaktan çekiniyorsanız,
başkalarının ne kazandığı hakkında bir fikir edinmek için
benzer yaşam maliyetine sahip alanlarda,
karşılaştırılabilir iş unvanlarına ve sorumluluklarına göz atabilirsiniz.
Bu, müzakere masasına geldiğinizde;
aklınızda uygun bir orana sahip olmanıza, yardımcı olacaktır.
• “Bence hak ediyorum…”
Hak ettiğinizi düşündüğünüzü dile getirmek,
bir şeyden emin olmadığınızı belirten, pasif bir cümledir ve
potansiyel işvereniniz, bu cümleyi bir güvensizlik olarak yorumlayabilir.
Bu cümlenin,
maaş müzakerelerinde kullanılmamasına özen gösterilmelidir.
• “Umuyordum”
Pasif kelimeler veya ifadeleri,
örneğin; “umuyordum”u kullanmak,
istediğiniz şeyi hiç beklemiyormuşsunuz gibi görünmenizi sağlar.
Bunun yerine;
şirkete ne kadar değer katabileceğiniz konusunda,
kendinizden emin bir şekilde konuşmalısınız.
• "İstiyorum veya ihtiyacım var”
"İstiyorum veya ihtiyacım var demek, yerine; şöyle olsaydı, daha rahat olurdum…”
demek daha etkilidir.
İşte burada, incelik devreye girer.
"İstiyorum" veya "ihtiyacım var" demek, bazı işverenlere aşırı agresif gelebilir.
Tehdit edildiklerini hissettiklerinde,
size istediğinizi verme olasılıkları, çok daha düşük olacaktır.
Talepte bulunmak yerine;
amacınızı iletmeye yönelik, daha yumuşak bir ifade kullanmalısınız.
• “Sormaktan nefret ediyorum…”
Maaşınız hakkında konuştuğunuz veya
daha fazlasını talep ettiğiniz için, özür dilemeyin.
Bunun yerine;
şirket için yaptığınız veya yapabileceğiniz her şey için
bu artışı hak ettiğinize inanarak, müzakereye girin.
• “Başka bir yerle anlaşmak zorunda kalacağım…”
Masada başka tekliflerin olması, harika olsa da;
çekip gitme tehdidinin, riskli bir hareket olduğuna dikkat edilmelidir.
Bunun yerine, şirkete;
başka teklifler aldığınızı söylemek,
ancak; en çok bu şirketle çalışmayı istediğinizi vurgulamak, daha etkilidir.
• “Pazar araştırması”
Sektörünüz ve maaş ortalamalarınız hakkında araştırma yaptığınızı belirtmek ve
istatistiklere dayalı olarak, belirli rakamlardan bahsedebilmek;
kendinizi, daha güvende hissetmenize yardımcı olacaktır.
• "Mümkün olduğunca esnek olmak istiyorum."
Bu, şirket için çalışma (veya çalışmaya devam etme) arzunuzu gösterirken,
maaş görüşmeleri sırasında kendinizi savunmaya devam etmenin, başka bir örneğidir.
Ne kadar esnek olmak istediğinizi ve
ekibin bir parçası olmaktan, ne kadar heyecanlı olduğunuzu, dile getirin.
• “Değer”
Bu, bir çalışan olarak;
kendi değerinizden ve şirkete getirebileceğiniz değerden bahsettiğiniz yerdir.
Artan gelir, daha fazla müşteri vb. getirseniz de
patronunuza onlara ne getirdiğinizi hatırlatın;
bu, istediğiniz maaşı neden hak ettiğinizi daha somut bir şekilde gösterecektir.
Rakamlar, her zaman; böyle bir durumda konuşur.
• "Bunu yapabilirseniz, ben varım."
Masada somut bir rakamın olması,
bu tür toplantılarda ortaya çıkan belirsizliğin bir kısmını azaltabilir.
İşvereniniz de en az sizin kadar,
müzakerelerin uzamasından kaçınmak isteyecektir.
Bu yüzden;
onlar için açık ve öz bir şekilde bir rakam belirtmek,
belirsizliğe çözüm olacaktır.
• "Teklifinizi değerlendirmek için zaman alabilir miyim?"
Biraz netlik elde etmek için
müzakere masasından uzaklaşmanın, yanlış bir tarafı yoktur.
Bu; size tekliflerinin yeterli olup olmadığını düşünmeniz için zaman vermekle kalmaz,
aynı zamanda; yeterli değilse, karşı bir teklifte bulunmanız için sessiz bir an sağlar.
• "Bu konudaki yardımınız için minnettarım."
Görüşmeyi sonlandırırken;
görüştüğünüz kişinin size yardımcı olduğunu vurguladığınızdan, emin olun.
Bu; yoldaşlık duygusunu ve hepinizin bu işte birlikte olduğunuz hissini, besler.
• “Yine de teşekkürler.”
Görüşme planlandığı gibi gitmezse ne yapmalısınız?
Anlaşmazlığı bir anlaşmanın sonu olarak görmemeye çalışın,
bunun yerine; onu, müzakerelerin bir başlangıcı olarak görün.
“Bu konuşmayı, tekrar ne zaman başlatabiliriz?” demeyi ve
ardından; sorunun cevapsız bırakılmasına izin vermemeyi, sağlayın.
Gerçek şu ki;
kimse maaş konuşmalarından hoşlanmaz.
Ama; siz kendinizi savunmazsanız, kimse de sizi savunmaz.
İstediğiniz ve hak ettiğiniz şey için müzakere etme konusunda
kelimelerinizi özenli seçmeyi öğrenin ve
kendi güveninizi oluşturmak için evde sesli pratik yapın.
Hazırlığınızı yaparak, müzakereye girin.
Bir çalışan olarak; kendi değerinizi hatırlamanız,
patronunuzun da bunu görmesine, yardımcı olacaktır.
Değerinizin ne olduğunu sormaktan, asla korkmayın!
Stratejik Yönetim Danışmanı I Eğitmen I Yazar Canan Duman