gaziantep escort
Bugun...



'Depremleri, toplumsal ve ekonomik travmalara neden olan bir doğal afet olmaktan çıkartmalıyız'


facebook-paylas
Güncelleme: 16-02-2024 09:15:12 Tarih: 02-02-2024 15:45

'Depremleri, toplumsal ve ekonomik travmalara neden olan bir doğal afet olmaktan çıkartmalıyız'

2023 yılının ilk günleri ile birlikte;
Cumhuriyetimiz'in 100. yaşını kutlayacak olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşarken,

geçmişten aldığımız tecrübeler ve dersler ile

geleceğe daha güçlü ve umutlu bakıyorduk, ancak;
6 Şubat günü, tüm ülke olarak; adeta bir kâbusa uyandık.

 

Ne yazık ki;
o sabah, deprem konusunda yeterince yol alamadığımızı apaçık gösterdi.

 

50 binden fazla can kaybı yaşanan Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri,

yaklaşık; 14 milyon vatandaşımızı doğrudan etkilemiş ve tüm ulusumuzu yasa boğmuştur.

 

6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremleri sonrası yapılan değerlendirmelere değinen,

Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık,

“T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada;

Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinden etkilenen 11 ilimizde,

yıkılan binaların %97’si, 1999 yılından önce inşa edilmiş ve

mühendislik hizmeti almamış, denetime tabi olmamış yapılar olduğu belirtildi.

 

Oysa; 1999 yılı öncesinde de

deprem yönetmelikleri, uygulama standartları,

İmar Kanunu, fenni mesuliyet ‘TUS’ sistemi gibi

birçok husus yürürlükteydi.

 

1999 Marmara Depremi ile tüm bunların;
depreme dayanıklı, can ve mal güvenliğini sağlayan yapıların 
inşasında

etkili olmadığı görülmüş ve daha sonra önemli aksiyonlar alınmıştı.

 

Bu aksiyonlara örnek olarak;

hazır beton ve nervürlü çelik donatı kullanımının zorunlu hâle gelmesi,

Yapı Denetimi Sistemi'nin (YDS) tüm ülke geneline yayılması,

Deprem Yönetmeliklerinin güncellenmesi, verilebilir.

 

Bu aksiyonlar sonucunda;
2000 yılı sonrasında ve 
özellikle 2011 yılında,

YDS’nin tüm Türkiye’de uygulamaya geçmesi sonucunda;

daha güvenilir ve depreme dayanıklı binaların inşası, mümkün olmuştur.

 

Buna rağmen;
günümüzde yapı stokumuzun yaklaşık yarısı,

2000 yılı öncesinde inşa edilmiş durumdadır

 

Kahramanmaraş ve Hatay Depremlerinde yıkılan binaların %2’si ise;
2000 yılından sonra inşa edilmiştir, ancak;
bunların 
büyük bir çoğunluğu, yapı denetimine tabi tutulmamıştır.

 

Depremin etkilediği 11 ilde, yapı denetim sistemine geçilmesinden sonra;
hazır beton kullanılarak yapılan 151 bin 990 binadan, 272’si yıkılmış olup;

yıkılmayan bina oranı, %99,8’dir.” dedi.

 

Kentsel dönüşüm süreçlerine değinen Yavuz Işık,

“2012 yılında yürürlüğe giren Kentsel Dönüşüm Kanunu’nda,

2023 yılında yapılan değişiklikler ile sürecin daha hızlanması beklenmektedir.

 

Kentsel dönüşümün ana teması;
riskli 
yapıların dönüştürülmesi olarak algılansa da

dönüşüm sürecinin, çok boyutlu bir şekilde ele alınması gerekmektedir. 

 

Kent madenciliği prensipleri ile

inşaat ve yıkıntı atıklarının sürdürülebilir bir şekilde değerlendirilmesi,

doğal kaynakların sorumlu kullanılması,

neredeyse sıfır enerjili binalara ağırlık verilmesi,

olası afetler için tam donanımlı toplanma alanlarının yapılması,

ulaşım akslarının yeniden planlanması,

düşük karbonlu malzemelerin kullanılması gibi birçok boyutta,

süreç desteklenmelidir.” dedi.

 

Depreme dayanıklı yapıların özelliklerini vurgulayan Yavuz Işık,

“1970’li yılların sonunda hazır beton ile tanışan Türkiye’de,

hazır betonun kullanımı;

kademeli olarak, 2000’li yılların başında zorunlu hâle gelmiştir.

 

Bu nedenle;

birçok eski yapıda ‘hazır beton’ yerine,

şu an için ‘ilkel’ olarak nitelendirilebilecek yöntemlerle, beton üretilmiştir.

 

Herhangi bir standarda ve mühendislik yaklaşımına tabi olmayan bu betonlar;

yine, uygun olmayan inşaat demirleri ile birlikte kullanılmış ve

mühendislikten uzak tasarım ve yöntemlerle, bina yapımında kullanılmıştır. 

 

Günümüzde ise, ‘hazır beton’;

bilgisayar kontrollü otomasyon sistemlerine dayanan,

tüm girdi kontrolleri yapılan,

en çok denetime tabi tutulan ve

denetimi RFID çiplerle gerçekleştirilen güvenilir bir yapı malzemesi ve

tam anlamıyla, mühendislik ürünüdür.” dedi.

 

Depreme dayanıklı yapıların tasarımının önemine dikkat çeken Yavuz Işık,

“Önemli bir diğer husus da;
hiçbir yapı 
malzemesinin, sadece kendi özellikleri ile

‘depreme dayanıklı’ olarak, tanımlanmaması gerektiğidir.

 

Doğru ve kaliteli malzeme,

güvenilir yapıların; olmazsa olmaz koşullarından, sadece biridir.

Esas olan, depreme dayanıklı yapı tasarımıdır.” diye konuştu.

 

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) olarak;
inşaat sektörünün önemli bir paydaşı ve

güvenli yapıların da en önemli bileşeninin sorumluluğunu taşıdıklarını belirten

THBB Başkanı Yavuz Işık,

“36 yıldır, ülkemizin;

sağlam yapılar üzerinde gelişmesini ve büyümesini sağlamak için

yoğun çaba sarf etmekteyiz.

 

Hem sektörümüzün kalite bilincini ve yetkinliğini geliştirmek,

hem de hazır beton kullanıcılarını doğru uygulamalara teşvik etmek için

birçok somut adım attık ve atmaya devam ediyoruz.

 

Bunları yaparken;
ilgili kamu kurumları ve meslek örgütleri ile iş birliğini 
önemsiyoruz.

 

1995 yılında,

ülkemizde hazır beton üretimine yönelik herhangi bir denetim mekanizması yokken;
THBB üyeliğinin 
birinci şartı, KGS Belgesi almaktı.

 

Başka bir sektörde benzeri olmayan bu uygulama ile

THBB, üyelerinin standartlara uygun üretim yapmasına liderlik ederken;
bir yandan da tüm sektörün bu yöne evrilmesini sağlamıştır.

 

Daha sonra yürürlüğe giren, G İşareti Yönetmeliği ile

bu süreç, tüm sektöre yayılmıştır.

 

THBB olarak;
bütün hazır beton 
üreticilerini standartlara uygun üretim yapmak üzere,

KGS Sistemi’ne davet ediyoruz.” dedi.

 

Türkiye Hazır Beton Birliği olarak;

uzun yıllardır riskli yapı stokunun dönüştürülmesini sürekli gündeme getirdiklerini belirten

THBB Başkanı Yavuz Işık,

“Kahramanmaraş Depremleri sonrasında,

sadece riskli yapıların değil;

üretimden tasarıma, uygulamadan denetime kadar;
tüm süreçlerdeki iş yapış şeklinin ve zihniyetin dönüşmesi 
gerektiğini gördük.

 

Cumhuriyetimiz'in ikinci yüzyılında;

bilimin ışığında, kültürel ve doğal mirasımızı koruyup,

geçmiş tecrübelerimizden faydalanarak;
yeni bir toparlanma ve kalkınma döneminin kapısını aralamalıyız.

 

Artık; depremleri,

toplumsal ve ekonomik travmalara neden olan bir doğal afet, olmaktan çıkartmalıyız.

 

Bu konuda, gerekli politikaların ve eylem planlarının oluşturulmasını destekliyor ve

tüm paydaşları, göreve çağırıyoruz.” dedi.







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EMLAK Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA