gaziantep escort
Bugun...



Depremler sonrası yaşanan zorunlu iç göçten dolayı depremzedelere yönelik yeniden yapılanma planları, sadece deprem bölgesiyle sınırlı kalmamalı


facebook-paylas
Güncelleme: 12-03-2023 10:23:36 Tarih: 01-03-2023 15:20

Depremler sonrası yaşanan zorunlu iç göçten dolayı depremzedelere yönelik yeniden yapılanma planları, sadece deprem bölgesiyle sınırlı kalmamalı

KODA (Köy Okulları Değişim Ağı),

6 Şubat tarihinde 11 ili etkileyen afetin ilk üç gününde,

665 topluluk üyeleri ile yaptıkları görüşmelerden elde ettikleri bulgular ışığında,

bir rapor hazırladı.

 

“6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri: Köylerde Durum Ne?” adlı rapor,

deprem bölgesinde; kırsalda yaşayan ya da görev yapan

öğretmenlerin, öğretmen adaylarının ve ailelerin gözünden

süreci anlamaya katkı sunmak üzere; hazırlandı.

 

Etkisi uzun yıllara yayılacak olan depreme dair;
kırsalın bakış açısını ortak hafızaya kaydetmek amacıyla hazırlanan rapor,

mevcut durum analizi yaparken; geleceğe dair alınacak önlemlerle ilgili

önemli notlar içeriyor. 

 

Depremlerden etkilenen köylerde,

genellikle; gıda, su gibi ihtiyaçlar kısa vadede yeterli gibi görünürken,

hijyen sağlamaya yönelik ya da çadır gibi görece endüstriyel ürünler

afetin ilk günlerinden bu yana; ihtiyaç başlıkları olarak, öne çıkıyor.

 

Özellikle; Aile Çalışmaları Programı kapsamında çalışılan köylerde,

KODA’nın eğitimlerine dahil olan aileler ise;
çocuklar için psikolojik destek ihtiyacını, sık sık dile getiriyor:

 

“Oğlum sekiz yaşında, o çok etkilendi.

Nasıl yapacağız, nasıl konuşacağız bilmiyorum. Siz destek olacak mısınız?

Okullar ne zaman açılacak siz biliyor musunuz?”

Veli (Hatay, Altınözü, Altınkaya Köyü)

 

Okulların zarar görmüş olması,

zarar görmemiş olanların ortak yaşam alanı olarak kullanılması ve

eğitim takvimine yönelik belirsizlikler;
özellikle öğretmen ve ebeveyn depremzedeler arasında

en çok kaygı yaratan konular arasında, yer alıyor.

 

Yaşanan göçten dolayı;
köylerde nüfus yoğunluğu oluşması,

lojmanda değil; ilçe merkezlerinde yaşayan köy öğretmenlerinin

barınma sorunları gibi zorluklar da, öğretmen ve ailelerin ortak kaygısı olarak, öne çıkıyor. 

 

Hatay’ın Samandağ ve Defne ilçelerine bağlı köylere yapılan ziyaretler gösteriyor ki;

bu tip bir afet durumunda köyler, şehir merkezlerine nazaran;
belli yönlerden daha dayanıklıyken, belli yönlerden daha kırılgan.

 

Genelde dağ/tepe eteklerine

kurulmuş bu köylerdeki binalarda,

daha az yıkım olmuş.

 

Ancak; sallantılar devam ettiği için

evlerde konaklamak mümkün değil.

 

Sadece, giyecek ve erzak tedariki

için hızlıca evlere girilip, çıkılıyor.

 

Giysi ihtiyacı,

acil bir gereksinim olarak

öne çıkmazken;
çadırda, görece uzun süre kalma

olasılığından dolayı;
gece soğuğuna dayanabilmek için, hala; giysi ihtiyacı var.

 

Pek çok köylü,

tarımsal faaliyetlerinde ürünlerini korumak için kullandıkları brandalardan

çadırlar oluşturmuşlar.

 

Bazı köylüler seralarda kalıyor.

Ancak; bu “çadırları” uzun vadeli çözüm olarak düşünmek, mümkün değil.

 

-----

 

Gıda yönünden de köyler daha dirençli.

Samandağ ve Defne’de köylerde çocuğu olan haneler,

inekleri olduğu için süte ihtiyaç duymadıklarını söylüyor.

 

Benzer şekilde; unu ve odunu olanlar,

kendi yaktıkları ocaklarda kendi ekmeklerini pişirebiliyor.

 

Temiz su da, çok sorun değil.

Afetin ilk günlerinin köylerde nispeten daha dirençli geçirilmesi olumlu ama;
bu durumun uzun vadede ne kadar sürdürülebileceği, soru işareti.

 

Köyler için Acil İhtiyaç Listesi


KODA’nın yakın çalıştığı

topluluk üyeleriyle yapılan odak görüşmelerden öne çıkan ilk başlık;

psikolojik desteğe duyulan ihtiyaç, oldu.

 

Özellikle çocukların uyku ve beslenme düzenlerinin sağlıklı bir rutine oturtulması,

topluluk üyelerinin bir arada olma hissine destek olacak buluşmaların yapılması,

çocuklara yönelik etkinlik ve içeriklerin oluşturulması, kritik.

 

-----

 

Görüşmelerden öne çıkan bir diğer başlık;
kırsala yönelik araştırma ve analizlerin gerekliliği, oldu.

 

Kırsaldaki okulların fiziki durumu,

köy nüfusundaki değişimler,

bu değişimlerin öğrenci-veli-öğretmen ilişkilerine etkisi,

iç göç ile oluşabilecek ayrımcılık iklimi,

öğretmenlerin tayin durumları,

öğretmen adaylarının uygulamadan uzak kalacak olmaları gibi konuların,

bölgesel ve ulusal bazda, incelenmesi gerekiyor.

 

-----

 

Raporda ayrıca; konteyner kentlerin tasarımında,

sivil toplum kuruluşlarının yer alması gerektiği vurgulanıyor.

 

-----

 

Bir diğer önemli nokta ise;
depremler sonrası yaşanan zorunlu iç göçten dolayı,

depremzedelere yönelik orta ve uzun vadeli kalkınma ve yeniden yapılanma planları,

sadece; deprem bölgesiyle sınırlı kalmamalı.

 

-----

 

Öte yandan;
özellikle eğitim başlığında,

kırsal alanlar için mutlaka;

belli fırsat ve zorluklar gözetilmeli.

 

Kırsal bölgeler;
kolektif üretim,

doğa ile iç içe olma,

kendi kendine yetebilme gibi

fırsatları içinde barındırıyor.

 

Bu fırsatların yanında;
zaten var olan altyapı sorunları,

deprem sonrası yaşanacak

tersine göçün,

nüfus yoğunluğu yaratacak olması,

öğretmen ve öğrencilerin okul değişiklik taleplerinin öngörülememesi,

sağlam kalan köy okullarının barınma alanı olarak kullanılması gibi zorluklarsa,

bölgesel kalkınma planları yapılırken;

mutlaka, göz önünde bulundurulması gereken dinamikler olarak, öne çıkıyor.







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA