Son zamanlarda sıklıkla duyduğumuz kavramlardan biri de “Dijital İkiz”. Aslında ilk ortaya çıkışı 2002 yılına kadar gidiyor.
''Dijital ikizi, fiziksel ve dijital dünya arasında bir köprü olarak düşünün''
diyor Armstrong.
NASA;
uzay araştırmalarının ilk günlerine kadar uzanan,
günümüzün dijital ikizinin öncüsü olan eşleştirme teknolojisiyle
ilk uğraşan kuruluştur.
Bugün NASA;
yeni öneriler, yol haritaları, yeni nesil araçlar ve uçaklar geliştirmek için dijital ikizleri kullanıyor.
İlk olarak 2002’de Michigan Üniversitesi'nden Michael Grieves,
dijital ikiz kavramını terminolojide kullandı.
Bugün, makine zekası ve buluta bağlanabilirlik;
çeşitli sektörlerdeki şirketlere dijital ikiz teknolojisinin uygulanması için
eşi görülmemiş bir potansiyel sağlıyor.
Dijital İkiz kavramı;
2002'den beri var olsa da, Nesnelerin İnterneti’nin (IoT) uygulanması ile
uygun maliyetli hale geldiğini ifade eden Armstrong, Dijital İkizi;
“basitçe söylemek gerekirse, dijital ikiz bir sürecin, ürünün veya hizmetin sanal bir modeli”
olarak tanımlıyor.
Sanal ve fiziksel dünyaların bu şekilde eşleştirilmesi,
verilerin analizine ve sistemlerin izlenmesine,
sorunları ve arızaları daha ortaya çıkmadan önlemeye, yeni fırsatlar geliştirmeye ve hatta
simülasyonları kullanarak gelecek için plan yapmaya olanak tanır.
SAP IoT Kıdemli Başkan Yardımcısı Thomas Kaiser Dijital İkiz’in önemini şöyle ifade ediyor:
"Dijital ikizler, bir varlığın veya sürecin tüm yaşam döngüsünü kapsayan,
bağlantılı ürün ve hizmetlerin temelini oluşturan bir iş zorunluluğu haline geliyor.
Buna cevap veremeyen firmalar geride kalacak.”
Dijital İkiz yeni iş inovasyonunu yönlendirmeye de yardımcı oluyor.
Örneğin, GE'nin "Dijital Rüzgar Santrali"
üretkenliği artırmanın yeni yollarını açtı.
GE, inşaattan önce her bir rüzgar türbininin konfigürasyonunu bilgilendirmek için
dijital ortamı kullanır.
Amacı; sanal eşdeğerine, beslenen her türbinden gelen verileri analiz ederek
verimlilikte yüzde 20 kazanç elde etmektir.
GE Power & Water, Software & Analytics Genel Müdürü Ganesh Bell,
dünyadaki her fiziksel varlık için,
bulutta çalışan ve operasyonel verilerin her saniyesiyle daha da zenginleşen
sanal bir kopyaları olduğunu ifade ediyor.
Marr;
“Tüm göstergeler, Dijital İkiz teknoloji patlamasının eşiğinde olduğumuzu gösteriyor ve
giderek daha fazla şirket,
gerçek dünya ile pilot program başarı hikayelerini öğrenecek ve
kendi dijital ikizlerini kullanmak isteyecekler.”
Altyapı yazılımı üreticisi Bentley Systems şirketinin
inşaat başkan yardımcısı Rich Humphrey’e göre;
artan talep, artan karmaşıklık ve daha sofistike tasarım yazma araçları değişimi yönlendirecek.
Humphrey inşaat yazılımı pazarının şu anda 10 milyar doların üzerinde olduğunu ve
dijital ikizlerin benimsenmesi sayesinde; önemli ölçüde büyüyebileceğini tahmin ediyor.
McKinsey'e göre, inşaatla ilgili harcamalar,
dünya GSYİH’sının yaklaşık yüzde 14'ünü oluşturuyor ve (2017'de 10 trilyon dolar)
2025'te 14 trilyon dolara çıkması bekleniyor.
Ayrıca, daha yüksek üretkenlik yoluyla,
yaklaşık 1,6 trilyon dolarlık ek değer yaratılabileceği öngörülüyor.
Bununla birlikte dijital ikizin tesis sahibi için bir altın madeni değerinde olduğunu,
çünkü şu anda mühendislik ve inşaatta önemli bir veri kaybının bulunduğunu ifade ediyor.
Grand View Research tarafından Nisan, 2021 de yayınlanan rapora göre;
2020'de 5.04 milyar ABD Doları değerinde,
2021'de 7,14 milyar ABD doları değerinde olan Dijital İkiz Küresel Pazar büyüklüğünün;
2028'de 86.09 milyar ABD doları değerinde olacağı öngörülüyor.
Pazarın 2021'den 2028'e kadar;
yüzde 42.7'lik yıllık bileşik büyüme oranında genişlemesi bekleniyor.
Dijital ikiz;
yaşam döngüsünü kapsayan, gerçek zamanlı verilerden güncellenen ve
karar vermeye yardımcı olmak için simülasyon, makine öğrenimi ve akıl yürütme kullanan
bir nesne veya sistemin sanal bir temsilidir.
Fiziksel bir nesnenin (örneğin bir araba, bir bina, bir köprü veya bir jet motoru olabilir)
tam karşılığı veya ikizi olan oldukça karmaşık bir sanal model oluşturmak anlamına gelir.
Fiziksel varlık üzerinde bağlı olan sensörler,
sanal modele eşlenebilecek verileri toplar.
Dijital ikize bakan herkes,
artık fiziksel olan nesnenin gerçek dünyada nasıl gittiğine dair önemli bilgileri görebilir.
Dijital ikizler bugünü anlamamıza ve geleceği tahmin etmemize izin vermekte.
Bunun anlamı, dijital ikizin, mühendislerin ve operatörlerin
yalnızca ürünlerin nasıl performans gösterdiğini değil;
aynı zamanda gelecekte nasıl performans göstereceklerini de anlamalarına
yardımcı olacak hayati bir araç olmasıdır.
Diğer bilgi kaynaklarıyla birlikte, bağlı sensörlerden gelen verilerin analizi,
bu tahminleri yapmamızı sağlar.
Dijital ikizin başka avantajları da var.
İkiz ile mühendis ve fiziksel varlığın aynı odada, hatta aynı ülkede olmasına gerek yoktur.
Örneğin, Seattle'da bir makine mühendisinin,
O'Hare havaalanının hangarında bulunan bir jet motorunu teşhis etmek için
dijital ikizi kullandığını hayal edin veya
Calais'ten Manş Tüneli'nin tüm uzunluğunu görselleştiren mühendisleri.
Görüş, ses, titreşim ve benzeri bir düzine modalite binlerce sensör,
bir mühendisin dünyanın hemen hemen her yerinden fiziksel bir şeyi
“ikizleyebileceği” anlamına gelir.
Bu, görselleştirme üzerinde benzeri görülmemiş bir netlik ve kontrol anlamına gelir.
Dijital ikiz seyahati azalttı
Dijital ikizlerin,
mühendislerin mevcut veya yeni tesislere seyahat etme ihtiyacını da
önemli ölçüde azalttığını ifade eden Lawston;
bir projede, sahadaki mühendis sayısını 10’dan 1’e düşürdüğünü,
seyahat maliyetlerini yüzde 33 oranında azalttığını,
tasarımı ise; üç hafta hızlandırdığından bahsediyor.
Bina yönetiminde örneğin, bozuk bir pompayı onarmak için çağrılan bakım teknisyenleri,
pompanın tasarımını ve amacını anlamak için dijital ikizi kullanabilir.
Dijital ikizler karbondan arındırabilir
Tüm bu faydalar ile birlikte;
Dijital İkizler enerji sistemlerinin karbondan arındırılmasına da yardımcı olabilir.
2019 Dünya Bankası verilerine göre;
şehir ve kasabaların dışında yaşayan küresel nüfusun oranı,
1960'ların başlangıcına göre üçte iki oranında azaldı.
Aynı zamanda, akademik çalışmalara göre;
kentsel alanlar küresel enerji kullanımının yaklaşık dörtte üçünü oluşturuyor.
Bu durumun devam eden sürdürülebilirlik çabaları için
şüphesiz bir soruna neden olacağını ifade eden Doleski;
birçok işletmenin yeni müşteri taleplerini karşılamak için
karbon ayak izlerini düşürmeye kendini adadığından bahsediyor.
Örneğin Siemens; 2030 yılına kadar karbon nötrlüğü taahhüt eden ve
programın başlangıcından bu yana; emisyonları yüzde 54 oranında azaltan ilk DAX şirketiydi.
Tüketiciler giderek; daha fazla sürdürülebilir enerji üretimi ve tüketimine odaklanan ve
karlı bir geleceğin ancak sürdürülebilir bir dünyada mümkün olduğunu anlayan şirketlere yöneliyor.
Doleski; işletmelerin, boşa harcanan elektriği azaltırken ve
dolayısıyla günlük işletme maliyetlerinde önemli ölçüde tasarruf sağlarken,
gerçek anlamda sürdürülebilir ticari varlıklar olarak marka imajlarını güçlendirebileceklerini,
Dijital İkizlerin mümkün olan en iyi karbondan arındırılmış bir geleceğe ulaşmanın
şu anda sadece bir parçası olduğunu ve giderek daha önemli hale geleceğini ifade ediyor.
Dijital İkiz ürünleri ile ilgili başka yeni gelişmelerde var:
Google Cloud geçtiğimiz günlerde,
tedarikçilerinin daha eksiksiz bir görünümünü elde etmek için
farklı kaynaklardan gelen verileri düzenleyerek;
şirketlerin dijital bir ikizini (fiziksel tedarik zincirlerinin sanal bir temsili)
oluşturmasına olanak tanıyan amaca yönelik bir endüstri çözümü olan
“Supply Chain Twin” (Tedarik Zinciri İkizi) ürününün piyasaya sürüldüğünü duyurdu.
Dünyanın dijital ikizi oluşturması planlanıyor
Avrupa Birliği, 2050'ye kadar iklimi nötr hale getirmek için iki program başlattı:
“Yeşil Anlaşma” ve “Dijital Strateji”.
Bununla birlikte on yıllık 'Destination Earth” girişimi,
iklim gelişiminin haritasını çıkarmak için Dünya'nın dijital bir “ikizini” yaratmayı içeriyor.
Bu dijital model, belirli senaryoların dünyayı nasıl etkileyeceğini tahmin etmek ve
iklim değişikliğine karşı etkili çözümler üretmek için de kullanılacak.
Bu dönemde, iklim gelişimini ve sıra dışı olayları
uzay ve zamanda olabildiğince doğru bir şekilde haritalamak için
dünya'nın son derece hassas bir dijital modeli oluşturulacak.
Evrimi izlemek ve gelecekteki olası yörüngeleri tahmin etmek ve
daha doğru hale getirmek için gözlemsel veriler sürekli olarak dijital ikize dahil edilecek.
Geleneksel olarak hava ve iklim simülasyonları için kullanılan gözlem verilerine ek olarak,
araştırmacılar ayrıca;
insan faaliyetlerine ilişkin yeni verileri de modele entegre etmek istiyor.
“Earth System Model” olarak tanımlanan yeni sistem;
insanların su, gıda ve enerji yönetimi üzerindeki etkisi ve
fiziksel dünya sistemindeki süreçler dahil olmak üzere,
dünya yüzeyindeki neredeyse tüm süreçleri olabildiğince gerçekçi bir şekilde temsil edecek.
Dijital ikiz aynı zamanda tatlı su ve gıda kaynaklarının veya
rüzgar çiftlikleri ve güneş santrallerinin stratejik planlamasında da kullanılacak
(Ulmer ve ETH Zürih, 2021).
Kaynaklar:
Forbes. B. Marr
Grand View Research
IBM. M. Armstrong
Siemens Advanta. O. Doleski
Venture Beat. G. Lawton
WEF. Simone Ulmer, Katkıda bulunan yazar, ETH Zürih (2021),
Dünya Ekonomik Forumu, www.weforum.org.
Yahoo Finance