Tweet |
Türkiye’nin ulaşım, endüstri ve iletişim tarihindeki gelişmeleri yansıtan
ilk ve tek sanayi müzesi Rahmi M. Koç Müzesi,
tarihi bir yolculuğun, İstanbul’daki son durağı oldu.
Avrupa’yı denizler ve nehirler aracılığıyla keşfeden,
denizcilik tarihinde derin izler bırakan Vikingler’e ait
20 metrelik Klåstad isimli kargo gemisinin *rekonstrüksiyonu olan Saga Farmann yelkenlisi,
müzenin Haliç kıyısındaki limanına demir attı.
-----
* Rekonstrüksiyon;
mimarlıkta bir yapının kalıntıları ve diğer belgeler yardımıyla,
eski şeklinin belirlenerek, yeniden yapılması işlemi.
-----
Vikingler’in denizcilik kültürü ve yaşamıyla ilgilenen kişilerden oluşan
Saga Farmann Tekne Loncası tarafından 2014 yılında yapılmaya başlanarak,
o dönemin teknikleriyle dört yılda tamamlanan yelkenli,
Norveç’in dördüncü Viking gemisi olan ve 1970 yılında
Profesör Arne Emil Christensen'in gözetiminde çıkarılan Klåstad’ın
arkeolojik rekonstrüksiyonu.
MS, 998 yılına tarihlenen ve kargo gemisi olarak kullanıldığı düşünülen geminin enkazı,
Larvik şehrindeki Viksfjord isimli bir fiyordun derinliklerinde bir tarlada bulundu.
Enkaz, Tønsberg kentindeki Slottsfjellsmuseet'te sergileniyor.
Bin yıl önce İskandinavya'dan gelen Vikingler;
Konstantinopolis’teki Bizans İmparatoru’na, koruma olarak hizmet etmişti.
Viking efsanelerinde İstanbul’un adı; Miklagård’dı.
Mikla ‘büyük’, gard ‘şehir’ anlamına geliyordu.
Lars Bill kaptanlığındaki 12 kişilik Saga Farmann ekibi de
daha önce hiçbir Viking'in yapmadığını yaparak;
Tønsberg’den Vikingler’in deyimiyle Miklagård’a,
yani; İstanbul’a Saga Asia 2023 isimli seferi düzenlemeye karar verdi.
Norveç’in Tønsberg kentinde,
29 Nisan’da başlayan sefer boyunca
Avrupa’nın nehirlerini birbirine bağlayan
yeni kanallar kullanıldı.
Geminin, Kıta Avrupası’na giriş noktası
Almanya'nın Lübeck şehri oldu.
Saga Farmann'ın,
Baltık’tan Karadeniz'e uzanan
Avrupa su yollarında yaptığı yolculuğun
başlangıç noktası Lübeck’ten;
14 Mayıs’ta ayrılan gemi,
yolculuğun büyük kısmını
Ren, Maine ve Tuna nehirlerinde yaptı.
100’den fazla kanalı geçen,
3 bin 500 kilometre yolu geride bırakan
Saga Farmann; Karadeniz üzerinden,
1 Ağustos’ta İstanbul’a ulaştı.
93 gün süren yolculuğun yapıldığı 20 metre uzunluğundaki Viking gemisi,
15 Ağustos’ta Haliç kıyısında Rahmi M. Koç Müzesi’ne demirledi.
Müze ziyaretçileri, Ekim ayının sonuna kadar; gemiyi yakından görebilecek.
Gemi ayrıca, belirli zamanlarda gruplar halinde gezilebilecek.
Rahmi M. Koç Müzesi Genel Müdürü Mine Sofuoğlu,
“Saga Farmann isimli Viking gemisinin İstanbul’daki son durağının,
müzemiz olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz.
Müzemizin zengin denizcilik koleksiyonunda, çok kıymetli objeler yer alıyor.
Bu çerçevede, dünya denizcilik tarihinin yanı sıra;
Viking kültüründe önemli bir yere sahip, böylesi bir gemiye ev sahipliği yapmak;
bizleri son derece heyecanlandırıyor.
Müzemizde sergilenen Yenikapı 12 Batığı da,
MS 9. yüzyıla tarihlenen, kıyı denizciliği yapan bir ticaret teknesi…
Viking gemisi ile aynı döneme tekabül ediyor.
Farklı coğrafyalarda, farklı teknikler kullanılarak yapılmış olsalar da
ortak noktaları, dönemlerinin tüm özelliklerini günümüze kadar taşımış olmaları.
Bu nostaljik değerleri korumak,
bu konudaki bilincin yaygınlaşmasını sağlamak; hepimizin görevi.
Ne mutlu bize ki, Rahmi M. Koç Müzesi olarak;
bu kıymetli çalışmaya dahil olduk.
Geminin, ziyaretçilerimiz tarafından da büyük ilgi göreceğine inanıyorum.
Bu yolculuk;
iki ülke arasındaki kültürel alışverişe sağlayacağı katkılar açısından da, çok kıymetli” dedi.
Viking gemisinin müzeye gelişiyle birlikte;
“Döngüyü Tamamlamak/Zenginliklere Giden Yol” isimli sergi de aynı gün ziyarete açıldı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılını kutlamak üzere hazırlanan sergi,
İstanbul Üniversitesi, Rahmi M. Koç Müzesi ve
Oseberg Viking Heritage Foundation arasındaki benzersiz dostluk ve iş birliği ile
Vestfold County Museums ile Thor Heyerdahl Institute’ün katkısı sonucunda gerçekleşti.
Sergi; Viking Çağı’nda, yani; 9. ve 11. yüzyıllar arasında;
Türkiye ile Norveç'in uzun ve kalıcı fikir, insan ve dostluk alışverişini vurgulamayı amaçlıyor ve
Ekim ayının sonuna kadar görülebilecek.
Oseberg Viking Heritage Foundation Başkanı Einar Erlingsen ise;
sergiye ilişkin yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“9 ve 11’inci yüzyıllar arası olarak bilinen Viking Çağı boyunca;
pek çok İskandinav, servet için Bizans İmparatorluğu’nu tercih etti.
Binlercesi, Bizans İmparatoru’nu koruyan Vareg Muhafızları’nın arasına katıldı,
diğerleri ise; ticaret için geldi.
Rahmi M. Koç Müzesi’nde açılan sergimiz,
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılı şerefine hazırlandı.
Sergi; geçtiğimiz aylarda Norveç’ten yelken açan ve
nehirleri, kanalları, denizleri geçerek, İstanbul’a gelen Viking gemisinin
birebir kopyası, Saga Farmann’ı merkez alıyor.
Müze ziyaretçilerinin gemiyi incelemesini,
iki ülke arasındaki tarihi bağı onurlandıran sergimizi görmelerini, arzu ediyoruz.”
İstanbul’daki ilk durağı Kalamış Setur Marina olan ve
Denizde Arama Kurtarma’nın (DAK-SAR) gönüllü desteği ile
Boğaz’daki transferi sağlanan Viking gemisi, müzedeki sergilemenin ardından;
Şehir Hatları Haliç Tersanesi’nde bakım gördükten sonra, dönüş yolculuğuna başlayacak.