Tweet |
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye),
sürdürülebilir kalkınmada stratejik önem taşıyan konularda,
yaratıcı ve yapısal çözümleri ortaya koymak amacıyla;
üye şirketlerin üst düzey yöneticilerini, Yuvarlak Masa Buluşmaları’nda bir araya getiriyor.
Türkiye’nin yeşil dönüşüm yolculuğunda öncelik arz eden konuları kapsayan buluşmaların ilki;
Yerinde Enerji Üretimi Oturumu olarak, Sabancı Holding ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Oturumda; tüm dünyayı etkileyen enerji ve iklim krizi kaynaklı zorluklar karşısında,
Türkiye’nin enerji güvenliğinde, önündeki riskler ve fırsatlar ortaya kondu.
SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin,
ilki gerçekleşen Yuvarlak Masa Buluşmaları’nın sonuçlarına ilişkin
şu değerlendirmeyi yaptı:
“Dünyada yaşanan savaş ortamı; enerji güvenliğini,
devletlerin öncelikli gündem maddesi haline getirdi.
İklim krizi ile mücadelede,
1,5 derece hedefinin dahi yetersiz kaldığı bu ortamda;
sürdürülebilir enerji politikalarının oluşturulması
insanlığın geleceği için her zamankinden daha önemli.
Tüm dünyada enerji politikaları yeniden şekillenirken;
ülkemizde de sürdürülebilir kalkınmaya eşlik edecek
temiz enerji çözümlerine dayalı enerji politikalarının
ivedilikle oluşturması gerekiyor.
Türkiye’nin enerji güvenliği için yeni bir stratejiye ve
net-sıfır emisyon hedefi doğrultusunda, yatırımlara ihtiyacı var.
Bu kapsamda, düzenlediğimiz;
Yuvarlak Masa Buluşmaları - Yerinde Enerji Üretimi Oturumu'nda
ortaya konan çözüm yollarının;
Türkiye’nin enerji politikalarında ve özel sektör faaliyetlerinde stratejik konumunu,
güçlendirmesine önemli katkı sağlayacağına inanıyorum.”
SKD Türkiye Düşük Karbon Ekonomisine Geçiş ve Verimlilik Odak Alanı
Eş Başkanı Hakan Timur, Türkiye’nin enerji güvenliğine ilişkin,
şu açıklamayı yaptı:
“Ülkemizin enerjide dışa bağımlılığın azaltılması ve
iklim kriziyle mücadelede;
emisyonların düşürülmesinde
yenilebilir enerji yatırımları, önem arz ediyor.
Bu anlamda; son 15 yılda çok kıymetli adımlar atıldı.
Fakat, dünya olağanüstü bir dönemden geçiyor.
Ukrayna ve Rusya savaşı ile yaşanan,
ülkemizde sanayide elektrik kesintileri olarak etkilerini hissettiğimiz
enerji krizi ile devletler enerji politikalarını
yeniden gözden geçiriyor.
Bu ortamda;
Türkiye’nin net sıfır emisyon hedefini merkeze alan,
yeni politikaların ve teşvik mekanizmalarının oluşturulması;
enerji güvenliğinin temini için kaçınılmaz.
Yerinde enerji üretimi de
hızla karşılığını bulacak, yeni bir fırsat olarak karşımızda.
SKD Türkiye olarak;
bu fırsatları değerlendirmek amacıyla gerçekleştirdiğimiz
Yuvarlak Masa Buluşmaları – Yerinde Enerji Üretimi Oturumu'nun çıktıları,
fırsatların değerlendirilmesine katkı sağlayacak, önemli bir yol gösterici.”
BULUŞMANIN ANA MESAJLARI
Türkiye’nin; enerji krizinden kaynaklı zorlukların ve iklim değişikliği risklerinin
yönetilebilmesi adına; daha verimli ve sürdürülebilir bir enerji ekonomisi için
önümüzdeki risk ve fırsatları ortaya koyan oturumun çıktıları, şu şekilde:
Yerinde enerji üretiminin,
Türkiye’nin verimli, güvenli ve temiz enerji geleceğine sunacağı
çok yönlü faydaların hayata geçirilebilmesi için;
1. Sanayi sektörleri ve ticari binalar başta olmak üzere;
yerinde enerji üretim potansiyelinin belirlenerek, somut hedefler ile desteklenmesi,
2. Bu hedeflerin ve ilişkili stratejik adımların,
özellikle; güneş enerjisine ve yüksek verimli birleşik ısı-güç sistemlerine dayalı
büyüme fırsatlarına odaklı olarak; aynı zamanda enerji verimliliği potansiyelinden de
azami yararlanılabilmesini sağlayacak çözümler ile entegre şekilde, hayata geçirilmesi,
3. Elektrik piyasasının derinliğinin sağlanması ve öngörülebilirliğin iyileştirilmesi,
4. Bölgesel trendler ile uyumu sağlayacak ve
temiz enerji dönüşüm ivmesini güçlendirecek karbon fiyatlandırma mekanizmalarına
işlerlik kazandırılması,
5. Enerji Performans Sözleşmeleri modelinin kullanımının yaygınlaştırılması ve
iyi uygulama örneklerinin artırılması,
6. Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefleri ile uyumlu
verimlilik yatırımlarını öne çıkaracak teşviklerin ve iş modellerinin hayata geçirilmesi,
7. Yeşil finansman olanaklarının azami şekilde değerlendirilmesi ve
risk yönetimi araçlarının geliştirilmesi,
8. Değişken arz ve talep dinamikleri içerisinde;
şebekelerin esnekliğini sağlayabilmek üzere,
enerji depolama ve talep tarafı katılımı uygulamalarına yaygınlık kazandırılması ve
şebeke yatırımlarının ve operasyonlarının dijitalleşme fırsatları ile desteklenmesi,
9. Öztüketim potansiyelini performansa dönüştürebilecek
şebeke ve enerji tüketim mimarilerinin hayata geçirilmesi,
10. Döngüsel ekonomi fırsatlarının ve
sektörler arasında sinerjilerin değerlendirilmesi önerilmektedir.
Raporun tamamına erişmek için lütfen tıklayın.