Tweet |
Dünyada ve ülkemizde tıp teknolojinin gelişmesiyle birlikte,
ameliyat yöntemleri de değişiyor.
Robotik minimal invaziv cerrahi tekniği;
operasyon sırasında, cerraha ve
sonrasında, hastaya önemli konfor sunan bir sistem olarak biliniyor.
Genel cerrahi, kadın doğum veya üroloji gibi birçok alanda kullanılan robotik cerrahi,
böbrek naklinin alıcı ve verici ameliyatlarında bir süredir kullanılıyordu.
Ancak; son dönemde, teknolojinin ilerlemesi ve cerrahi tecrübenin artması ile birlikte
ülkemizde önemli bir ilk gerçekleştirildi.
Prof. Dr. K. Yalçın Polat;
Türk tıp tarihine geçen bu çok özel işlemin detayları ile ilgili bilgi verdi.
''Robotik minimal invaziv teknik,
cerrahi ekip ve hasta için önemli kolaylık sağlamaktadır.
Vericinin ameliyat sonrası daha çabuk iyileşmesi,
küçük kesi kullanılması sayesinde; daha kısa sürede günlük hayatına dönmesi,
robotik cerrahi ile mümkün olmaktadır.
Karaciğer naklinin klasik tekniğinde;
hastanın sağlıklı karaciğerinin çıkarılıp, bağışlanan karaciğerin yerleştirilmesi için
göğüs kafesinin hemen altından;
3 - 4 milimetrelik dikey ve 12 - 16 milimetrelik yatay bir kesi yapılmaktadır.
Robotik yöntem ile yapılan minimal invaziv cerrahilerde;
2 - 4 cm’lik bir kesiye ilaveten,
3 tane 8 milimetrelik delik aracılığıyla ameliyat yapılmaktadır.
Ameliyat sırasında cerrah;
ameliyat masasının yanında bulunan ve
ameliyatı kumanda edebilecek olan konsolda oturmakta ve robotu kullanmaktadır.
Konsoldan alınan görüntüyle;
cerrah tüm detayları görebilmekte ve kolları hareket ettirebilmektedir.
Da Vinci robotunda bulunan 4 kol,
540 derece dönüp 6 yöne hareket edebilmektedir.
Kollardan biri, kamera olarak kullanılmaktadır.
Yüksek çözünürlüklü 3 boyutlu görüntü;
kamera tarafından 10 kat büyütülerek, cerraha yansıtılmaktadır.
Böylelikle; ameliyat bölgesi çok daha net ve ayrıntılı olarak görüntülenebilmektedir.
İnsan elinden daha ufak boyutlarda bulunan robot kollar,
cerrahın elinin uzanamayacağı noktalara da erişebilmektedir.
Bu nedenle, robotik cerrahi;
hem hastaya, hem de cerraha avantaj sağlamaktadır.
Canlıdan organ nakli ameliyatlarında en büyük fedakarlığı yapan donörler;
karaciğer naklinde karaciğerinin bir parçasını hastaya vermek için gönüllü olmaktadır.
Vericinin karaciğeri ameliyat sonrası kendini yenilemekte ve
kişi bir süre sonra hayatına eskisi gibi devam edebilmektedir.
Robotik cerrahi yöntemi;
vericinin iyileşme sürecini oldukça kısaltmakta ve
kişi günlük hayatına rahatlıkla dönebilmekte,
hatta; 1 ay içinde, spor yapacak duruma dahi gelebilmektedir.''
Birkaç yıl önce;
Suudi Arabistan’da King Faisal Hastanesi’nde
Prof. Dr. DieterBroreing tarafından gerçekleştirilen dünyanın ilk robotik karaciğer naklinin ardından;
Prof. Dr. K. Yalçın Polat, Dr. Broreing ile çalışmalara başladı.
1 yıllık robotik eğitiminin ardından;
Dr. Broreing, Memorial Bahçelievler Organ Nakli Merkezi’ne geldi ve
iki günlük ameliyat programına katıldı.
İki günde yapılan iki ayrı ameliyatla, organ bekleyen iki hastamız yeniden doğdu.
En sevdiklerine donör oldular, robotik ameliyat ile 12 saat sonra ayağa kalktılar.
13 senedir kronik hastalıkları olan ve
5 yıldır karaciğer yetmezliği ile savaşan 33 yaşındaki Mustafa Çakan,
kaşıntıları nedeniyle; gece uykusundan uyanıyor ve sürekli halsiz hissediyordu.
Çakan; 28 yaşındaki kardeşi Murat Çakan’ın karaciğerinden alınan bir parça ile hayata tutundu.
Mustafa Çakan;
“Kardeşim sağ olsun, hiç düşünmeden ciğerinin bir bölümünü vermeyi kabul etti.
Ben de ona hiç düşünmeden verirdim.
Kendisine teşekkür ediyorum.
Ameliyat zorlu bir süreç olabilir, ama; kimse ameliyat sürecinde korkmasın.
Organ nakli olduk ve 4'üncü günde ayağa kalkıyorsak;
bu süreçten kesinlikle korkmamalılar” dedi.
Ağabeyine donör olan Murat Çakan, duygularını şu sözlerle ifade etti;
“Hiç düşünmeden seve seve karaciğerimi vermeyi kabul ettim.
Ameliyatımın da robotik cerrahiyle yapılması sayesinde;
2. günden itibaren, ayağa kalkıp yürümeye başladım.
Abime bir yaşam verebiliyor olmak, çok güzel bir duygu.
Aile olarak; çok mutluyuz”
Robotik karaciğer donör ameliyatı sayesinde;
kısa sürede iyileşen bir başka aile de Geyik ailesiydi.
28 yaşındaki Ömer Geyik;
4 yıldır siroz hastalığıyla savaşan 58 yaşındaki babası Nadir Geyik’e
karaciğerinin bir parçasını vermek için gönüllü oldu.
Baba-oğul, karaciğer nakli için Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat’a başvurdular.
Başarılı geçen ameliyat sonrası hızlıca toparlanan Ömer Geyik;
“Ne olsa razıydım,
ama; robotik sonrası daha çabuk toparlanacağımı duyunca içim rahatladı.
Ameliyattan 12 saat sonra da ayağa kalktım.
Hemen iyileşmek ve babamın da hızla iyileştiğini görmek, en büyük mutluluk” diye konuştu.
Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren
Memorial Bahçelievler Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden
Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat ameliyat süreçlerini, şu sözlerle anlattı;
“Robotik cerrahi; verici, yani; donör açısından
daha küçük bir ameliyat kesesi,
erken ayağa kalkma,
konforlu bir ameliyat süreci sağlıyor.
Karaciğer vericilerimiz de ameliyattan 12 saat sonra ayağa kalktı.
Robotik ameliyat olan donörlerimizi, dört beş gün içerisinde de taburcu edebiliyoruz"