gaziantep escort
Bugun...



Ticari ve Endüstriyel Binalar sektörüne yönelik en önemli beş trend


facebook-paylas
Güncelleme: 11-02-2024 16:57:50 Tarih: 28-01-2024 08:57

Ticari ve Endüstriyel Binalar sektörüne yönelik en önemli beş trend

Eaton Ticari ve Endüstriyel Projeler Satış Müdürü Halit Kumral,

Ticari ve Endüstriyel Binalar Sektörü 2024 Trendleri hakkında, bilgi verdi.

 

Avrupa Birliği ülkelerindeki binalarda tüketilen enerjinin, toplam içindeki oranı %40’dır.

 

Binalar, sera gazı emisyonunu oluşturan en büyük kaynaklardan bir tanesidir.

Ancak; yenilenebilir enerji alanındaki gelişmeler,

binaların; artık daha fazla enerji verimli olabileceği anlamına geliyor ve

bu da; binaları enerji dönüşümünde kritik hale getiriyor.

 

Bu nedenle;
ticari ve endüstriyel bina sektöründe, gelecek trendleri belirlemenin önemi yüksektir.

 

2023 yılında; küresel enerji krizi, sert hava koşulları nedeniyle daha da arttı,

petrol fiyatlarındaki yükseliş devam etti.

 

Bu arada;
Avrupa ve Orta Doğu'daki gerilim ve çatışmalar, küresel durgunluk endişelerini artırdı ve

fosil yakıtlardan, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırdı.

 

İlave yenilenebilir enerji üretimine rağmen;
genel elektrik talebi arttıkça, elektrik şebekelerinde aşırı yüklenmeye sebep oldu ve

olmaya da devam ediyor.

 

2024 yılına baktığımızda;

sürdürülebilirlik, enerji güvenliği ve maliyet tasarrufuna yönelik trendlerin artması bekleniyor.

Bu trendler, bina sektöründeki inovasyonu tetikleyen unsurlardan biridir.

 

Önümüzdeki yıl için

Ticari ve Endüstriyel Binalar Sektörüne yönelik en önemli beş trend şunlardır.

 

1. Yenilenebilir enerji potansiyelinin kullanılması

 

Avrupa Birliği'nde üretilen tüm enerjinin %20'den fazlası, yenilenebilir kaynaklardan gelmekte.

Bu oran, 2030 için belirlenen %42,5 hedefinin çok altında.

 

Fitfor55 ve REPowerEU gibi Net Sıfır'a ulaşmaya yönelik, AB yasama programları;

binaların ve evlerin daha karbon verimli hale getirilmesi ihtiyacını hızlandırdı.

 

AB'deki tüm yeni binalarda 2028'den itibaren,

mevcut binalarda ise; 2032'den itibaren, güneş panelleri zorunlu olacak ve

bunun kurulumları, 2027'den itibaren başlayacak.

 

Ev sahipleri ve işletmeler;
ısı pompaları veya Elektrikli Araç şarj cihazları gibi yeni teknolojileri kullanmaya başladıklarında,

binalarının; kapasite sınırlarına ulaştıklarını fark ediyorlar.

 

Bu; sözleşmeye konu olan tahsisatların aşılması nedeniyle,

yüksek tarifelerle karşılaşacakları veya

bazı durumlarda, bina sahiplerinin ve projecilerin

bir şebekeye olan bağlantıyı güvence altına almakta zorlandıkları, anlamına gelebilir.

 

Bina sahipleri;
emisyonları azaltma hedeflerine uyulması,

gelecekteki büyümeye hazırlanılması ve

aynı zamanda; daha sürdürülebilir olunması konularında, endişe duymaktadır.

 

İşletmelerin;
karbon emisyon sıfır hedeflerine ulaşmak,

hükümet hedeflerine ulaşmak ve ayrıca;
güç kaynağını desteklemek için kendi yenilenebilir enerji üretimlerini

giderek daha fazla, uygulamaya almaları gerekecek.

 

Ancak;
enerji kriziyle mücadele etmek ve karbondan arınmış geleceğe hazırlanmak için

yalnızca; güneş panelleri kurmak, yeterli olmayacaktır.

 

Bina enerji yönetim sistemlerinin ve akülü enerji depolama sistemlerinin - BESS kurulması,

yenilenebilir enerji kaynaklarının faydalarını önemli ölçüde artıracaktır;

çünkü bu, ürettikleri enerjinin yalnızca üretim zamanında değil;

optimum zamanda kullanılacağı anlamına gelir.

 

2023'te enerji depolama sistemlerinin benimsenmesinde artış olduğu görüldü ve

özellikle Fit-for-55 hedeflerine ulaşmak için son tarih olan; 2030’a doğru yaklaştıkça,

bunun artmaya devam etmesi bekleniyor.

 

2. Enerjinizin daha çok değil, daha akıllıca çalışmasını sağlayın

 

Birçok işletme;
enerjiyi yönetmek, akıllı şebekeler veya enerji merkezleri oluşturmak için

bilgisayar donanımı ve yazılımına yatırım yapıyor.

 

Enerjiyi bu şekilde yönetmek, zamandan; dolayısıyla, maliyetten tasarruf sağlar.

 

Eaton Buildings as a Grid – Enerjisini Üreten Binalar yaklaşımımız,

bir binayı mikro şebekeye dönüştürmek üzere, yazılımı;
yenilenebilir enerji üretimi, enerji depolama ve elektrikli araç şarjı ile birleştirir.

 

Bina enerji yönetimi yazılımımız (BEMS) gibi yazılımlar,

enerji talebindeki pikleri azaltmak ve

maliyetten tasarrufu en üst düzeye çıkarmak için, enerji giriş ve çıkışlarını düzenler.

 

Amsterdam'daki Florian Hotel;
şebeke mevcudiyeti ile kısıtlanan bir işletmenin,

kapsamlı elektrikli araç şarjı kapasitesine sahip;

başarılı bir enerji merkezi haline nasıl dönüştürülebileceğinin, bir örneğidir.

 

Bu tür bir yaklaşımın maliyeti bazı işletmeler için endişe verici olabilir, ancak;
BNP Paribas Leasing Solutions ve Eaton tarafından geliştirilen paketler gibi

enerji geçişi finansman, modelleri ortaya çıkıyor.

 

İleriyi düşünen işletmeler,
finans sayesinde; enerji geçişine başlayabilir ve

yenilenebilir enerji, enerji depolama ve enerji verimli sistem ve teknolojilerini kurarak;
karşılığını, hemen almaya başlayabilir.

 

3. Renovasyon ne durumda?

 

AB binalarının %75'inde; enerji israf ediliyor,

eski binalar daha az verimli ve Avrupa'da; 2001'den önce, 220 milyondan fazla bina inşa edildi.

 

Renovasyon; 2024 yılında,

Avrupa bina sektöründe belirleyici bir tema olmaya devam edecek.

 

Bina yalıtımı ve ısıtma sistemlerinin iyileştirilmesi devam edecek,

yenilenebilir enerji üretimi ve enerji yönetimi yazılımı gibi teknolojilere yatırım yapmak,

yine önemli olacaktır.

 

Renovasyon ve güçlendirme, enerji geçişinde kritik bir faktör olabilir,

ancak; sorunsuz değildir.

 

Modern teknolojileri benimsedikçe,

bunları kurmak için gereken vasıflı iş gücü, eksik kalıyor.

 

Yalnızca güneş enerjisi ile ilgili gündemdeki talepleri karşılamak için

tahminen, 1 milyon kişinin yeniden vasıflandırılması gerekiyor.

 

İşgücü talebinde;
solar PV-fotovoltaik kurulumcuları gibi profesyonellere doğru, bir yöneliş söz konusu.

 

Aralık 2023 itibarıyla, AB;
Binalarda Enerji Performansı Direktifini revize ederek,
üye devletleri; finansman, eğitim ve vasıflı işçilerin güvence altına alınması gibi

karbondan arındırmanın önündeki mevcut engelleri ortadan kaldıran,

ulusal Bina Yenileme Planları; oluşturmaya zorladı.

 

Konut binaları piyasasındaki kurulumcu firmaların, iş gücü kısıtlamalarını aşmasının bir yolu;
önceden kablolanmış dağıtım panolarının kullanılmasıdır.

 

Geleneksel olarak kurulumcular;
komponent ve özel yapım dağıtım panoları satın almayı tercih ederler.

Ancak, önceden kablolanmış alternatifler ve paket çözümler; hızlıdır, kolaydır ve riski azaltır.

Kurulum maliyetlerini önemli ölçüde azaltır ve

çok daha kısa sürede, daha fazla binayı dönüştürmelerine olanak tanır.

 

4. Hangisi önce gelir, Elektrikli araçlar mı yoksa altyapı mı?

 

Elektrikli Araç (EV) satışları hızla artıyor, ancak;
geleneksel içten yanmalı motorlu (ICE) filolar,

hâlâ; AB karbon emisyonlarının %12'sinden sorumlu.

 

Elektrikli Araç Şarj Altyapısının (EVCI) buna ayak uydurması koşuluyla;

Elektrikli Araç satışlarının, katlanarak artması bekleniyor.

 

Bazı Avrupa ülkeleri;
gerekli altyapının geride kalması nedeniyle,

elektrikli araç satışlarının etkilendiğini görmeye başlıyor.

 

Ancak; AB, 2035'ten itibaren; yeni içten yanmalı motorlu araçların satışını yasakladı,

dolayısıyla; geçiş yaklaşıyor.

 

AB yollarına, daha fazla Elektrikli Araç çıktıkça;
daha fazla, şarj istasyonuna ihtiyaç duyulacak.

 

Elektrikli araç şarj cihazlarının, evlere kurulduğunu görüyoruz.

Ayrıca; ticari binalardan da, giderek artan bir şekilde;
müşterileri ve personelleri için şarj cihazı sağlaması bekleniyor.

 

Bütün bunlar; elbette, şebekeye duyulan güç talebini artırıyor.

Tüm bunlar;
Elektrikli araç filolarına geçiş yapan şirketlerin,

muhtemelen kendi lokasyonlarında şarja ihtiyaç duyacağına ve

güç ihtiyacının ölçeğine bağlı olarak;
bu işletmelerin binalarındaki güç dağıtımını yönetmek için

güneş panelleri ve BEMS gibi teknolojileri, dikkate almaları gerekebileceğine işaret ediyor.

 

5. Doğrusal ekonomi modeline veda etme zamanı geldi mi?

 

İş dünyasının ve dünyamızın geleceği için net bir şey söylemek gerekirse;

o da, 'döngüsel ekonomi' zihniyetini benimseme ihtiyacıdır.

 

Küresel olarak;
atıkları, mümkün olduğu kadar; yeni kaynaklara dönüştürmemiz ve

yeni kaynakların kullanımını, %33 oranında azaltmamız gerekiyor.

 

Yenilenebilir enerji tükenmeyebilir, ancak;
fotovoltaik paneller veya akü enerji depolama sistemleri gibi

enerji geçiş ürünlerini oluşturmak için gereken malzemeler, kesinlikle bitebilir.

 

Şu anda; tüm malzemelerin, yalnızca %7,2'si geri dönüştürülüyor.

Elektrikli araçlar ve yeşil enerji gibi endüstriler,

kaynak kıtlığı nedeniyle; halihazırda bazı darboğazlar yaşıyor.

 

Tüm paydaşların; döngüyü kapatması ve israfı ortadan kaldırması gerekiyor.

Bina sektörü halihazırda,
Avrupa Komisyonu tarafından;
binaların ömrünü, dayanıklılığını ve uyarlanabilirliğini artırmanın

çeşitli yollarını düşünmeye davet ediyor.

 

Kullanılan ürün ve malzemeleri yeniden kullanmanın yeni yollarını bulmak;
bu denklemin, bir parçasını oluşturacaktır.

 

Örneğin;
elektrikli araçların kullanımının artmasıyla birlikte;
kullanım ömrü sona eren aküler birikmekte ve

bunların; yalnızca, tahminen %5'i geri dönüştürülüyor.

 

Birçok şirket,
atılan akülerin; enerji depolama ve diğer ikinci yaşam uygulamaları olarak,

yeniden kullanmanın mümkün olduğunu gösterdi.

 

Avrupa Birliği genelindeki ülkeler, döngüsel ekonomi eylem planının ayrıntılarını ele alırken;
inşaat sektörünün, doğrusal ekonominin sonunun yaklaştığını hissedeceğinden hiç şüphe yok.

Bu anlamda; 2024, önemli bir yıl olabilir.







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EMLAK Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA