Tweet |
Galeri Selvin küratörlüğünde hazırlanan;
Nedret Sekban'ın "Natamam" isimli resim sergisini
5 Ekim – 2 Kasım tarihleri arasında,
İstanbul Ortaköy Hüsrev Kethüda Hamamı'nda görebilirsiniz.
1953 yılında Trabzon`da doğan Nedret Sekban,
1977 yılında, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü,
Neşet Günal Atölyesi’nden mezun oldu.
1979 yılında,
İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü’ne asistan olarak girdi.
1983 yılında, aynı kurumda sanatta yeterlik diploması aldı.
1992 yılında,
Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde yardımcı doçent;
1995 yılında doçent oldu.
2001 yılında profesörlüğe yükseldi.
2017 yılında emekli oldu.
Ödülleri:
Ahmet Andiçen Sanat Ödülleri Resim Yarışması, Birincilik Ödülü, İstanbul (1974)
Ahmet Andiçen Sanat Ödülleri Resim Yarışması, Birincilik Ödülü, İstanbul (1975)
10. DYO Resim Yarışması Ödülü, Ankara, İstanbul, İzmir (1976)
Kartal Kültür Şenlikleri Resim Yarışması Sergisi Birincilik Ödülü, İstanbul (1978)
Cumhuriyet Senatosu Vakfı Atatürk Resim Yarışması,
Mansiyon, TBMM, Ankara (1981)
Vakko Resim Yarışması, Mansiyon, İstanbul (1982)
İlk kişisel sergisini 1987'de açan,
figüratif bir ressam olan sanatçının resimlerinde en çok göze çarpan temalar;
çingeneler, deniz, balıkçılar, dalgalar, demiryolu işçileri ve
Karadeniz'e ait realist çerçevedeki gözlemleri, yoğun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sanatçı, “Natamam” başlıklı resim sergisi ile ilgili şunları söylemektedir;
''Benim resmimin kaynağı,
görünen dünyayı doğrudan yansıtan bir gerçekçilik değil;
gözlemlediğim doğa ve insan varlığının dünyasıyla
özdeşleşecek kadar öznelleşen (bir) ressamın, kişisel yorum payından;
dahası, bu yorum payı ve kendi psikolojik bünyesi,
dünyaya bakış açısıyla gözlemlenen olgunun
gerçeği ya da dramı arasındaki ortak paydada bütünleşen bir gerçeğinde ifadesidir.
Öğrenciliğimden bu yana;
ben, gerçek ve elle tutulur bir dünyadan beslenirim.
Bunun için hayatın içinde olmaya gayret ederim.
Bu konuda benden önce kalem oynatmış, imge kurmuş olanları izlerim.
Çünkü; onlar ustalarımdır, bana rehberlik ederler.
Hayata ve ustalarıma öğrenci olmak onurunu hiç bir şeye değişmem.
Öğrenmeye devam ederim.
"Öğrenmek asıl olarak; göstergelerle ilgilidir, göstergeler soyut bir bilginin değil;
zamansal bir çıraklığın konusudur."
Amacı da konusu da insan olan
yaratımı geleneğinin temsilcilerinden biri olmaya çalışırım.
Geleneksel temsile dayalı farklı usluplardan yararlanırken;
onları tekrarlamak yerine, günümüz koşullarına uyarlamayı denerim.
Aynı zamanda;
gelenek belirli bir etkinlik
ya da deneyimi yinelenen toplumsal uygulamalarla yapılanmış olan
geçmişin, bugünün ve geleceğin içine yerleştirilen bir zaman ve uzam kullanma yoludur.
Bütünüyle durağan da değildir.
Çünkü; kültürel mirasını kendinden önce gelenlerden devralan her yeni kuşak tarafından
yeniden icat edilmek zorundadır."
''Bizim resim tarihimizde olduğu gibi batı sanatı tarihinde de,
desen; genellikle resme hazırlık olarak değerlendirilmiş ve öyle sunulmuştur...
Son dönemlerde, özellikle 1980'lerden sonra;
dünyanın çeşitli bölgelerinden farklı malzeme ve yüzeylere taşınan
siyah-beyaz ve desenden münferit ifade tarzları,
büyük gösterilerle önemli sanat organizasyonlarında yer bulunca;
eski genel yargıya rağmen; desen de artık kendine bağımsız bir yer edinmiş oldu.
Benim için ise; desen, zaten resimdir. Resimde desen.
'05 Ekim 2022 tarihli "NATAMAM" adlı sergim,
tamamlanmamış bir; DESEN-RESİM, RESİM-DESEN yolculuğudur!
Malzeme olarak; kağıt ve tuval üzerine kullandığım
kurşun kalem, füzen, pastel, akrilik ve yağlı boya resimlerimde, çizgi;
serbest, hareketli dolaşırken;
ton olur ışık-gölgeyi kurar,
modle olur hacmi gösterir,
renk taşıyan malzemeyi bulunca da imgenin nesnel karşılığını işaret ederek;
kompozisyonun içinde farklı yollarla olsa da,
hiç bir zaman bitiremeyeceğini bildiği yolculuğuna devam eder...''
-----
Ortaköy Kethüda Hamamı'nın hikayesi;
Beşiktaş’ın bir elin parmaklarını geçmeyen 16. yüzyıl yapıları arasında öne çıkan Kethüda Hamamı,
Vezir Kara Ahmet Paşa’nın kâhyası Hüsrev Kethüda tarafından yaptırıldı.
Halk arasında Ortaköy Hamamı olarak bilinir.
Barbaros Hayrettin Paşa Türbesi, Sinan Paşa Camii ve Yahya Efendi Türbesi’yle birlikte;
Beşiktaş’ta Mimar Sinan’ın tasarladığı dört eserden biri, olma özelliğini taşır.
1980’lerin ilk yarısına kadar özgün işleviyle kullanıldı.
2000’li yılların ortalarından itibaren;
restoran, gece kulübü ve tasarım ofisi olarak kullanıldı.
Şimdi ise; çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır.
Ortaköy Kethüda Hamamı
Ortaköy Mah.
Muallim Naci Cad.
21/A 34347
Ortaköy, Beşiktaş / İstanbul
İletişim: 0212 263 74 81