Dünyanın en hareketli inşaat sektörüne ev sahipliği yapan Türkiye'de,

emlak satışlarında yaşanan durgunluk, şirketleri yeni arayışlara itiyor.

Yabancıya konut satışına getirilen yeni düzenlemeler,

komşu ülkeler arasında yaşanan savaş ve krizler ile

TOKİ'nin kampanyaları, sektörde geçici bir durgunluğa neden oluyor.

İnşaat ve konut sektörü, 2023 projeksiyonuna yeni yatırım bölgelerini dahil ederken;
şirketler, üretim standartlarında çıtayı daha da yükselten projelere yöneliyor.

Türkiye'nin son on yıllık konut imalatının,

nüfus artış hızından daha az olduğuna işaret eden sektör temsilcileri;
TUİK verileri ışığında, hedeflerini yenilediklerini söyledi.

CEESS Global Yönetim Kurulu Başkanı Semih Sarıailoğlu,

sektörün piyasada yaşanan durağanlığı kısa sürede atlatacağına inandığını belirterek;
2023 yılında yeni bir ivme yakalayacaklarını söyledi.

Türkiye'nin inşaat sektöründe kaliteyi yakaladığını belirten Sarıalioğlu;
"Türkiye'de artık, Avrupa standartlarının üstünde konut üretiliyor.

Artan kalite ile birlikte, yeni alıcı segmenti oluştu.

Son 10 aydır yaşanan durağanlığı, aşacağız" dedi.

TUİK'in geçtiğimiz Eylül ve Ekim ayı konut satış verilerini değerlendiren Sarıalioğlu,

şunları söyledi;

"Türkiye İstatistik Enstitüsü, geçtiğimiz Eylül ayında;
Türkiye genelinde konut satışlarının

bir önceki yılın aynı ayına göre; %22,9 azaldığını,

sayı olarak ise; 113 bin 402 konutun satıldığını duyurdu.

Bu oran, Ekim için yüzde bir;
önceki yılın aynı dönemine göre; yüzde 25'lik orana tekabül ediyor.

Kasım ayı verilerinin de, buna yakın gelmesini bekliyoruz.

2023 ile birlikte;

düşme eğilimini yeni bir yükselme trendine çevirecek verilere, sahibiz"

Bazı bankaların,

konut kredilerine yıllık bazda yüzde 33'e varan kredi tekliflerinin

sektörde maliyetleri daha da artırdığına değinen Sarıalioğlu,

Merkez Bankası'nın yeni faiz kararını da olumlu bulduklarını ifade etti.

Sarıalioğlu, bu konuda şunları söyledi:

"Merkez Bankası faiz oranlarının tek haneye düşmesi,

en çok emlak piyasasına olumlu yansıyacaktır.

Konut kredilerinde, özellikle ikinci el konut kredilerinde;
yılbaşı sonrası bankalar arası yeni bir rekabet dönemi başlayabilir.

Piyasanın buna ihtiyacı var.

Tek haneli faiz döneminin yeniden başlaması, sektör için moral verici."

Türkiye'de yabancılara yönelik konut satışının

yeterli düzeye ulaşmadığını kaydeden Sarıalioğlu,

bazı çevrelerin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayanlara konut satışını

antipatik bulduğunu belirterek;
"Türkiye'ye olan güvenin en önemli göstergelerinden biri,

yabancıya konut satışıdır.

Ülkemizde yaşamayı tercih edenlerin konut alması;

piyasaya taze kaynak girişi, anlamına gelir.

Geçtiğimiz Ekim ayında;
toplam 102 bin 660 konut satışı gerçekleştirildi.

Satılan konutların, sadece 5 bin 377'si yabancı müşterilere gitti.

Bu satışlar; Türkiye'deki bankalardan kredi kullanılmadan,

doğrudan yatırım; anlamına geliyor.

Bu durumu;
emlak sektörü için, Türkiye için, büyük bir kazanç olarak görüyoruz. 

Türkiye'de konut alan yabancılar, sadece yerleşmekle kalmıyor;
çok sayıda gencimize istihdam kapısı açacak, yatırımlara da yöneliyor"

değerlendirmesinde bulundu.