Kraliçe 2. Elizabeth 96 yaşında hayata gözlerini yumdu.

2. Elizabeth 70 yıldır tahttaydı.

İngiltere’nin taze başbakanı LizTruss, Başbakanlık Konutu önünde yaptığı açıklamada;
Kraliçe 2. Elizabeth'in ölümünün hem İngiltere'de, hem de dünyada şok etkisi yarattığını söylese de

aslında; İngiltere bugüne çoktan hazırdı.

Çünkü; İngiltere Kraliyet ailesinde sürprizlere yer yok!

İletişim sektörüne çeyrek asrını vermiş bir iletişim gurusu,

stratejik pazarlama ve kurumsal iletişim marka danışmanı olan Doret Habib,

kraliçenin ölümüyle birlikte Kraliyet yönetimi tarafından devreye alınan

iletişim aksiyon planını detaylarıyla analiz etti.

Uygulanan hazırlık ve yöntemlerin,

firmaların kriz iletişimi için de önemli bir yol gösterici rehber olduğunu vurgulayan

D'oret İletişim Kurucusu Doret Habib’in verdiği bilgilere göre;
anayasal monarşi ile yönetilen Birleşik Krallık’ta,

İngiltere Kraliyet Ailesi'nin nasıl davranacağı ve

Kraliçe'nin dış dünyayla nasıl bir ilişki kuracağı katı ve değişmez kurallarla belirleniyor.

Yeni nesil kraliyet mensupları arasında bu kuralları esnetme eğilimi olanlar olsa da,

kraliyet mensuplarının attıkları her adım, danışmanları tarafından planlanıyor.

Söyledikleri her sözden kıyafet seçimlerine,

fotoğrafçılara verdikleri pozdan fotoğrafın arka planında yer alan nesnelere kadar her detay,

profesyonel danışmanlar tarafından önceden hazırlanıyor.

Parlamento seçimleri, yurtdışı seyahatleri, bayramlar, düğünler ve cenazeler gibi

önemli günlerde yapılacak seremoni ve açıklamalar en ince detayına kadar önceden planlanıyor.

Kraliyet mensuplarına ise; sadece bu plana ayak uydurmak kalıyor.

Aksiyon planı zamanı gelince uygulanmak üzere hazırdı!

Özetle; Kraliyet ailesi, ölüm gibi ani gelişen kriz anlarına her daim hazır!

İletişim ve kriz yönetimi profesyonellere emanet.

Son yaşanan örnekte de,

herhangi bir kriz anında devreye giren Kraliyet yöntemlerine şahit olduk.

Kraliyet danışmanlarının;
bu olayla ilgili iletişim ve aksiyon planları, zamanı gelince uygulanmak üzere hazırdı.

Kraliçe 2. Elizabeth’in ölümü için "Londra Köprüsü Operasyonu" adı konmuştu ve

iki ayrı iletişim prosedürünü kapsıyordu; iç haberleşme ve dış haberleşme...

İç haberleşme kapsamında;
kraliçenin hayata gözlerini yumduğu haberi,

ilk olarak kraliçenin özel sekreteri tarafından Başbakan LizTruss’a iletildi.

Haber, 'üst düzey' isimlere, daha önce belirlenen şekilde;
"Londra köprüsü yıkıldı” koduyla duyuruldu.

Böylece; yaklaşık 12 gün sürecek,

oldukça kapsamlı ve sıkı bir prosedüre bağlı olan cenaze süreci başlatıldı.

Daha sonra kraliçenin liderlik ettiği ülkelere bilgi verilerek, bayraklar yarıya indirildi.

Buckingham Sarayı’nın girişine ise; Kraliçe 2. Elizabeth’in ölüm ilamı asıldı.

Cenaze töreni için seyahat kaosunu ortadan kaldırarak,

güvenliği de sağlayacak şekilde planlamalar yapıldı.

Dış haberleşme kapsamında ise; ilk olarak,

kraliçenin ölümü ve cenaze planını içerecek şekilde hazırlanan,

detaylı duyuru bülteni basına servis edildi.

BBC, normal yayın akışını durdurdu ve

sadece kraliçenin ölümü ile ilgili haberlere yer vermeye başladı.

BBC’nin beyaz olan amblemi yas süresi boyunca siyaha büründü,

sunucular da siyah giysilerle ekrana çıktı.

Radyolar, ulusal yas ile uyumlu olarak; kasvetli şarkı listeleri yayınlamaya başladı.

Dijital karartma yapıldı ve İngiliz kraliyet ailesinin

web siteleri ve sosyal medya hesapları siyah renkte yas duyuruları yayınlamaya başladı.

Yas süresince zorunlu açıklamalar dışında;

kamuya ait hesapların, Twitter üzerinden paylaşım yapması da yasaklandı.

Kurumsal iletişim, aynen Kraliyet ailesi gibi sürprizleri sevmez!

Şahit olduğumuz bu örnek;
şirketler için de önemli yol haritalarını içinde barındırıyor.

Kraliçe 2. Elizabeth’in vefatıyla başlayan bu sürecin yönetimi,

özellikle kriz ve kaos anlarında önemli bir iletişim rehberi olarak ele alınmalı.

Şirketlerin de kadroları, kuralları, iç dinamikleri, vizyonları ve misyonları ile

kendi alanlarında bir kurumsal bir yönetim mecrası olduğunu düşünürsek;
stratejik iletişim ve kriz yönetiminde profesyonel danışmanlık almalarının

ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılabilir.

Kurumsal iletişim de, aynen Kraliyet ailesi gibi sürprizleri sevmez;

her zaman her koşula hazırlıklı olunmasını sağlar,

kriz anlarında hızlıca çözümler üretir,

şirketin imajını ve görünen yüzünü planlayarak,

dış dünyaya yansıtır ve marka değerini güçlendirir.

Yaşanacak kaos ve sorunlara önceden hazırlıklı olmak, son derece önemlidir.

Bu tip durumlarda, sapma kabul edilemez ve herşey önceden planlanmalıdır.

https://youtube.com/shorts/_Z9ZowyKbvw?feature=share

Daha fazla ipucu “Marka Marka Söyle Bana”da

D’oret İletişim’in Kurucusu, Marka İletişimi ve Strateji Danışmanı Doret Habib,

Youtube kanalında, “Marka Marka Söyle Bana” konseptiyle yayınladığı video serileriyle;
markaları başarıya taşıyan tüyoları paylaşıyor.

Şirketler için kriz iletişimi yöntemlerinin yanı sıra;
her geçen gün gelişen ve değişen dijital ekosistemde

markaların nasıl konumlandırılması gerektiğiyle ilgili pratik ipuçları veren Doret Habib,

markalardan gelen soruları da yanıtladığı kanalında;

dijital kriz iletişiminden, marka dernek iş birliği çalışmalarına,

sosyal medya paylaşım stratejilerinden e-ticaret faaliyetlerine kadar;

markalar için hayat kurtaran pek çok konuda, önemli bilgiler sunuyor.

Habib’in kanalına www.youtube.com/c/DoretHabib adresinden ulaşılabiliyor.