Tweet |
Pankreasın yeterli insülin üretmemesi veya
üretilen insülini, etkili kullanamaması nedeniyle ortaya çıkan diyabet;
kanda glikoz yoğunluğunun artmasına yol açıyor.
Birleşmiş Milletler verilerine göre;
dünya genelinde her 5 saniyede 1 kişi, diyabet hastalığına yakalanıyor.
Sağlıklı bir diyet,
düzenli fiziksel aktivite,
normal vücut ağırlığını korumak gibi tedbirler ise;
diyabeti önlemenin yöntemleri arasında yer alıyor.
BM tarafından 2007’de kabul edilen 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’yle,
tüketicilerin; şeker hastalığıyla ilgili farkındalıklarını artırmak,
sağlıklı beslenme ve kan şekeri yönetimi üzerine düşünmeye teşvik edilmeleri hedefleniyor.
Duru Gıda Beslenme Danışmanı Diyetisyen Emine Uluçay,
14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada,
diyabet yönetiminde;
kan şekerini dengelemeye yardımcı besinlerin seçimi,
farklı besinlerin birlikte tüketimi ve
düzenli beslenmenin büyük önem taşıdığına dikkat çekti.
Kan şekeri dalgalanmaları yaşamamak için,
glisemik indeksi düşük, lif içeriği yüksek
karbonhidrat kaynaklarının tercih edilmesi gerektiğini belirten Uluçay,
şöyle devam etti:
“Bulgur ve tam tahıl ürünleri gibi
işlenmemiş karbonhidrat kaynakları,
vitamin ve mineral içeriği açısından da
pirinç ve beyaz ekmek gibi
işlenmiş karbonhidrat kaynaklarına göre;
daha zengindir.
Bulgur, tam tahıl yapısıyla;
B grubu vitaminler, demir, magnezyum ve
çinko gibi önemli mineralleri de içeriyor.
Dengeli bir öğün planı,
diyabetle mücadelede
büyük bir avantaj sunarken,
aynı zamanda; genel sağlığı da olumlu yönde etkiliyor.
Bu özellikleriyle bulgur;
diyabet hastalarının ve sağlıklı beslenmeyi tercih eden her sofranın
vazgeçilmezi oluyor.
Ayrıca, bulgur gibi;
liften zengin, glisemik indeksi düşük
bir kompleks karbonhidrat kaynağının yanına eklenecek;
tavuk, balık ve kuru baklagiller gibi düşük yağ içeren proteinler ile
zeytinyağı, ceviz ve avokado gibi sağlıklı yağlarla tüketilmesi,
kan şekerini dengelemeye,
uzun süreli tokluk hissinin korunmasına, yardımcı oluyor.”