![]() |
Tweet |
ABD Merkez Bankası (FED),
Haziran toplantısında 75 baz puan ile beklentilerin üzerinde bir faiz artışına gitti.
75 baz puanlık faiz artışı;
1994'ten bu yana alınan, en sert faiz artışı kararı olarak kaydedildi.
FED’in bu kararı,
dolar karşısında büyük çapta değer kaybeden Türk Lirası için ne anlam ifade ediyor?
Ekonomist Murat Özsoy, olabilecek senaryoları anlattı.
“ABD Merkez Bankası FED’in faizi 50bps artış beklentisi,
son açıklanan ABD tüketici enflasyon verisinin
beklentilerin üzerinde sonra 75bps seviyesine çıkmıştı.
Bugün bu beklentiler paralelinde gelen 75bps artışın gerekçesi;
Powell’ın açıklamaları öncesinde yayınlanan FED basın bültenine eklenmiş olan
“Komite, yüzde 2 enflasyon hedefine geri dönülmesi konusunda güçlü bir şekilde kararlıdır.”
ibaresi ile açıklanmış oldu.
Ardından; Powell hem konuşması,
hem de soru cevap kısmında enflasyonu indirmek konusunda
kesin kararlı olduklarını birçok defa vurguladı ve
en önemlisi de sonraki toplantılarda,
yine; 75bps artış yapabileceklerinin sinyalini verdi.
“Bana göre dikkatleri çeken konu;
uzun zaman sonra FED Başkanı Powell’ın tahminlerde yanıldıklarını ve
artış hızını kesmeyen enflasyon trendini kendilerini şaşırttığını söylemesiydi.
Bunu yine bir nevi açık ve şeffaf iletişim şeklinde yorumlayabiliriz,
fakat; diğer taraftan Powell’ın bu seferki tutum ve söylemleri,
önceki toplantılara kıyasla; daha çekingendi ve
FED’in 50bps üzerinde bir artış yapma zorunluluğu altında kalmasından ötürü,
çok da memnun olmayan bir görüntü sergilemesiydi.
Bundan sonraki gelişmelerin gelen değişkenlere bağlı olacağını söylemesi,
enflasyonun bariz yukarıda seyretmesini kendilerini şaşırttığını söylemesi ve
olağanüstü bir belirsizlik ortamının varlığından bahsederek,
dış etkenlerden bahsetmesinin,
pek de alışık olmadığımız bir Powell görüntüsü verdiğini düşünüyorum.
POWELL KONUŞURKEN PİYASALARDA NELER OLDU?
FED kararından önce;
1820 dolar seviyesinde olan ons altın fiyatının bir ara, 1840 dolara çıktığını gördük ve
daha sonra 1833 dolar seviyelerinde yer buldu.
ABD borsa endeksleri Dow Jones, S&P 500 ve Nasdaq’ın
Powell’ın konuşmasından yarım saat sonraki zaman diliminde sırasıyla;
yüzde 1,67, yüzde 2.37 ve yüzde 3.52 ile oldukça yukarılarda seyredip,
sonra nispeten gevşediğini gördük.
ABD dolar endeksi gerileme kaydederken;
diğer ülke para birimleri arasında
günlük değer kayıplarında en iyi direnen para cinsi TL olarak ön plana çıktı”
sözleriyle dikkat çekti.
BUNDAN SONRA NE OLACAK?
FED Başkanı Powell;
enflasyonu uzun vadeli beklentilerde yüzde 2 hedefine çıpalamak konusunda
son derece kararlı olduğunu söylerken;
bundan sonraki toplantılarda yine 75bps artış yapacağının sinyalini verdi.
Bizim açımızdan bakıldığında;
eğer içeride TL fiyat istikrarı sağlanamaz ise;
TL’nin ABD doları karşısında değer kayıpları,
Temmuz ve sonraki aylarda hızlanacaktır.
FED bundan sonra, oldukça şahin bir tavır izlerken;
ABD ekonomisini resesyona sokmamak için
işgücü piyasasını canlı tutmaya çalışacaktır.
Devamında sıkı para politika adımlarının,
diğer Merkez Bankaları tarafından da atılmasında öncü olacaktır diye düşünüyorum.
Bu durum,
tüm dünyada; resesyona girmemek bıçak sırtı denge yönetimi gerektiriyor.
Eğer; ekonomi yönetimi küresel çaptaki para politikaları ile uyumlu olmadan,
yurtiçindeki sorununu sadece dış etkenlere bağlamaya devam eder ve
enflasyon ile mücadele kapsamında gereken adımları atmaz ise;
FED’in 75bps artışları karşısında küresel likidite sıkışıklığı ve
paranın artan maliyeti karşısında hane halkları ve
özellikle reel sektördeki firmalar tarafında,
bugünden daha yüksek seviyede önemli finansal sıkıntılar gündeme gelebilir.''