![]() |
Tweet |
Avrupa Birliği'nin Yeryüzü İzleme Programı olan Kopernik İklim Değişikliği Servisi,
2020 yılının bugüne kadar kaydedilen en sıcak yıl rekorunu elinde tutan 2016 ile aynı
sıcaklık seviyesine ulaştığını kamuoyuna duyurdu.
2020 yılı boyunca alışılmadık düzeyde yüksek seyreden sıcaklıklar, küresel ölçekteki sıcaklıklar üzerinde soğutma etkisi bulunan bir hava olayı olan La Niña'nın meydana gelmesine rağmen gerçekleşti.
Kamuoyuna yapılan açıklama, geçtiğimiz altı yılın, kaydedilen en sıcak altı yıl olduğunu ve endişe verici eğilimin devam ettiğini gösteriyor.
Açıklamada aynı zamanda, küresel ısınmanın başlıca sorumlusu olan sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik ihtiyaç da vurgulanıyor.
Uzmanlar, mevcut emisyon azaltım taahhütlerinin, Paris Anlaşması kapsamında belirlenen hedeflere ulaşmak için yetersiz kaldığı konusunda hemfikirler.
Ancak, Çin, Japonya ve Avrupa Birliği’nin son zamanlarda ortaya koyduğu iklim hedefleri de
dikkat çekiyor. (aşağıda sunulmuştur).
Bilim insanları, gezegenin ısındıkça aşırı hava olaylarının sıklığının ve şiddetinin arttığına dair mutabakata varmış durumda.
2020 yılında buna dair, Kuzey Kutbu'nda görülen rekor seviyedeki sıcaklıklar, Avustralya ve ABD'de yaşanan büyük ölçekli orman yangınları ve Asya’da bulunan birçok ülkede muson mevsiminde görülen ve sellerle sonuçlanan şiddetli sağanak yağışlar gibi birçok işaret bulunuyor. (aşağıda sunulmuştur).
Küresel sıcaklık ortalamalarının analizi birçok bilimsel kurum tarafından düzenli olarak gerçekleştiriliyor.
Copernicus'un yanı sıra, NASA, NOAA, Berkeley Earth ve Hadley'de yer alan gözlem evleri,
küresel sıcaklıkları yıl boyunca takip ediyor.
Farklı metodolojilerin kullanılması sebebiyle veri kümeleri arasında küçük farklılıklar bulunduğu için,
bu gözlem evlerinin 2020 yılının 2016'dan daha sıcak olmadığı sonucuna varmaları olasılığı da mümkün görünüyor.
Gerçekleştirilen tüm analizler, bu küçük farklılıklara rağmen genel eğilimi ve son yılların
sistematik şekilde kayda geçen en sıcak yıllar olduğu sonucunu doğruluyor.
- İklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik atılan adımlarda artış -
2020 yılı, uluslararası ölçekte iklim değişikliğiyle mücadelede dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
COVID-19 salgını, yıllık küresel sera gazı emisyonlarında şimdiye kadar gerçekleşen
en büyük düşüşle sonuçlandı.
Bunun yanı sıra; birçok gelişmiş ülke 2020 yılı boyunca sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerini açıkladı.
Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping, Eylül ayında ülkenin emisyonlarındaki artışın
2030 itibarıyla düşüşe geçeceğini ve 2060 yılı öncesinde ülkenin karbon nötr hale geleceğini açıkladı.
Çin, günümüzde dünyanın en büyük emisyon kaynağı, en yüksek nüfusa sahip ülkesi ve
dünyanın en büyük ikinci ekonomisi. Güney Kore ve Japonya gibi bölgede yer alan diğer ülkeler de 2050 yılına kadar karbon nötr hale geleceklerini kamuoyuna duyurdu.
Avrupa Birliği, 2020’nin son günlerinde iklim hedeflerini artırarak, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını 1990 seviyesindekine kıyasla %55 azaltacağına dair hedefini kamuoyuna duyurdu.
Bunun yanı sıra; ABD'nin yeni başkanı olarak seçilen Joe Biden, göreve başlamasının ardından;
Paris Anlaşması'na yeniden taraf olmaya ve iddialı bir iklim planını yürürlüğe koymayı taahhüt etti.
2021'nin Kasım ayında Glasgow'da düzenlenecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı,
düşük karbona dayalı ekonomilere geçişin altyapısını hazırlama potansiyeli taşıyor.
Önümüzdeki aylarda ülkelerin, sera gazı emisyonlarını azaltmaya dair güncellenmiş planlarını sunmaları gerekiyor.
Yenilenebilir enerji teknolojilerinin günümüzde piyasadaki en düşük maliyetli seçenek olduğu
göz önünde bulundurulduğunda, ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele hedeflerini
daha iddialı kılmaları bekleniyor.
- ‘Aşırı hava olayları’ yılı -
Geçtiğimiz ay yayınlanan bir rapor, 2020 yılında dünya genelinde yaşanan aşırı hava olaylarının maliyetinin 150 milyar dolardan fazla olduğunu ortaya koydu.
Bu aşırı hava olayları arasında, küresel ısınmadan etkilendiği bilinen sıcak hava dalgaları,
orman yangınları, seller ve tropikal siklonlar yer alıyor.
- Yüksek sıcaklıklar -
Yıl boyunca aşırı sıcaklıkların süreklilik göstermesi sonucunda birçok rekor kırıldı:
- Yangınlar -
Meydana gelen orman yangınları yıl boyunca birçok kez manşete taşındı.
İklim değişikliğinin neden olduğu aşırı sıcaklıkların,
bu yangınların birçoğuna önemli katkı sunduğu düşünülüyor.
2020 yılında dünya çapında gerçekleşen en büyük ölçekli yangınlar aşağıda sunuluyor:
- Aşırı yağış ve seller -
Birçok ülkede, özellikle Asya musonu ile bağlantılı olarak aşırı ölçüde yağışlar yaşandı.
Bilim insanları gezegenin ısınmasıyla, muson yağmurlarının artış göstereceğini öngörüyor.
Ancak rüzgâr düzenindeki değişim, bazı bölgelerin daha az, diğerlerinin ise; daha fazla yağış almasıyla sonuçlanabilir.
Aşırı yağış ve sel olaylarından etkilenen ülkelerden bazıları aşağıda sunuluyor:
- Tropikal siklonlar -
2020’in tropikal siklon sezonu, hem Atlantik hem de Hint okyanusunda oldukça fazla tahribata yol açtı.
- Görüşler -
Almanya İklim Hizmetleri Merkezi'nde (GERICS) görev yapan Dr. Karsten Haustein:
“2020'nin, kaydedilen en sıcak yıl olan 2016 yılıyla aynı sıcaklık seviyesine ulaşması,
insan faaliyetleri sonucunda gerçekleşen iklim değişikliğinin hız kesmeden devam ettiğine dair bir başka çarpıcı hatırlatma oluyor.
Bu durumun 2016’da tropikal Pasifik'te doğal iklim değişkenliği yaratan ve ısıyı artıran
El Niño'nun etkisinde olmayan 2020 yılında yaşanması özellikle dikkat çekici.
2020'de El Niño etkisiyle sıcaklık artışı yaşanmamasına rağmen;
bu yıl, 2016 yılındaki sıcaklık rekorunu neredeyse geçmiş durumda.
2020'nin en sıcak yıl olarak tek başına tarihe geçmesini, Aralık ayının (Kasım ayına kıyasla) oldukça soğuk yaşandığı bir yıl olması engelledi.
Bilim insanları küresel salgın kapsamında, Paris Anlaşması’nın hedefleriyle uyumlu şekilde düşük karbonlu bir gidişat için gerekli yıllık enerji yatırımlarının maliyetinin,
hükümetler tarafından şirketleri ayakta tutmak (ve bireyleri desteklemek) adına sağladıkları likit para akışı şeklindeki ekonomik teşviklerle kıyaslandığında oldukça düşük olduğunu fark etti.
Acil bir durumla karşı karşıya kaldığımızda, imkânsız görünen (finansal) eylemler,
benzeri görülmemiş hızda ve ölçekte hayata geçti.
Bizlerin de aşıların bulunmasıyla geri döndürülecek bir durum olmayan iklim acil durumuyla karşı karşıya bulunduğumuz göz önüne alındığında, akıllı yatırım seçimlerine yönelmenin gerekliliği ortaya çıkıyor."
Georgia Athletic Association’da görev yapan Atmosfer Bilimleri ve Coğrafya Profesörü Dr. Marshall Shepherd: "2020'nin sıcaklık rekoru kırıp kırmadığına yönelik tartışma büyük resmi görmemizi engelliyor.
Birbiri ardına sistematik şekilde sıcaklık rekoru kırıldığı bir çağda yaşıyoruz.
Bu durum artık manşete giren bir haber niteliği taşımıyor ve insani bir krize işaret ediyor."