![]() |
Tweet |
Suüstü enerji projeleri;
karasal projelerden, çok daha farklı dinamiklere ve risk profiline sahip.
Yatırım, mühendislik ve kurulum süreçleri;
değişken çevresel koşullar, su yüzeyinin hareketliliği ve
altyapı zorlukları nedeniyle; çok daha karmaşık.
Özellikle; offshore ve suüstü tesislerde meydana gelebilecek küçük bir hata,
domino etkisiyle; tüm yatırımın kaybına yol açabiliyor.
Bu nedenle;
detaylı risk analizi ve
özenle planlanmış ön mühendislik çalışmaları, büyük önem taşıyor.
Türkiye’de yüzer güneş enerjisi sistemleri (yüzer GES) alanında uzmanlaşmış,
ileri mühendislik temelli bir uçtan uca proje teslim şirketi olan Zenith;
bu farkındalıkla hareket ediyor ve
Türkiye’de henüz yaygın olarak kullanılmayan gelişmiş yazılımlar ile
üst düzey mühendislik hesaplamaları gerçekleştiriyor.
Açık deniz mühendisliği tecrübesiyle;
su yüzeylerinde enerji üretimini mümkün kılan, yüzer GES’ler geliştiren ve
İngiltere merkezli Turquoise Marine Services’in
açık deniz (offshore) mühendislik altyapısı ve
uluslararası enerji projeleri deneyimi üzerine inşa edilen şirketin,
hizmet alanları arasında;
yüzer GES sistem tasarımı ve projelendirme,
işveren ve kredi veren mühendisliği,
proje yönetimi, demirleme/bağlama mühendisliği ve saha uygulamaları ile
anahtar teslim, yüzer GES kurulumu yer alıyor.
Zenith olarak; Türkiye’nin offshore mühendisliği tecrübesini,
karasal olmayan yenilenebilir enerji sistemlerine taşıyarak;
sektördeki en büyük boşluğu doldurduklarını söyleyen
Zenith Kurucu Ortağı Engin Doğan,
amaçlarının; baraj, gölet ve su rezervuarı gibi alanlarda,
arazi kullanımı gerektirmeyen,
verimli ve çevre dostu enerji çözümleri sunmak; olduğunu kaydediyor.
Doğan,
“Yüzer GES sistemleri ile pek çok avantaj elde edilebilir.
Bunlar arasında,
su buharlaşmasını azaltarak; su kaynaklarının korunması,
su üstünde oluşan gölgelik ile
alg üremesini sınırlayarak; sualtı yaşamına destek olunması,
panel sıcaklığını düşürerek;
yüzde 10'a kadar daha yüksek enerji verimi sağlanması,
arazi maliyetlerinin ortadan kaldırılması,
sulama maliyetlerini düşürerek;
daha fazla suya ihtiyaç duyan
gıda ürünlerinin yetiştirilmesine olanak vererek,
dolaylı olarak; dengeli bir tarım üretimine destek olunması ve
geliştirilen özgün bağlama-demirleme sistemleriyle,
su yüzeyinde; uzun ömürlü ve güvenli güneş sistemleri kurulması, yer alıyor” dedi.
Bu yönleriyle;
hem enerji sektörüne sürdürülebilir bir çözüm getiren,
hem de çevresel fayda sağlayan Zenith;
TRL 6 seviyesindeki ilk yüzer GES prototipini,
ODTÜ ana kampüsünde yer alan gölete indirerek;
önemli bir Ar-Ge deneyimi kazandı.
2025 yılı itibarıyla ise;
TRL 9 seviyesindeki ticari ölçekli FPV sistemi için yatırım arayışına girdi ve
bu amaçla kurulan şirkete, yatırım süreci devam ediyor.
Yatırımın amacının;
ticari prototipin kurulumu,
pazarlama ve iş geliştirme faaliyetleri,
ilk projelerin hayata geçirilmesi ve
yüzer GES teknolojisinin, Türkiye pazarında;
yüzde 100 yerli üretim olarak ticarileştirilmesi olduğunu söyleyen, Doğan;
yatırımcılar sayesinde, bu hedefler doğrultusunda;
emin adımlarla ilerlediklerini belirtiyor.
Zenith olarak;
kısa ve orta vadede, Türkiye’deki yüksek potansiyele odaklanarak;
baraj ve göletler gibi uygun alanlarda,
yüzer GES projelerini hayata geçirmeyi ve
yerli pazarda güçlü bir konum elde etmeyi hedeflediklerini belirten Doğan;
sözlerine, şöyle devam ediyor:
“Bu süreçte, sadece tek bir ürün değil;
farklı coğrafi koşullara ve ihtiyaçlara uygun,
çeşitlendirilmiş yüzer GES çözümleri geliştirerek;
ürün portföyümüzü genişletmeyi planlıyoruz.
Türkiye’de elde edeceğimiz saha tecrübesi ve teknik olgunlukla birlikte;
önce Avrupa pazarına açılmayı,
ardından; yüzer güneş enerjisi teknolojisinin en yoğun talep gördüğü
Doğu Asya’da, faaliyet göstermeyi hedefliyoruz.
Uzun vadede ise;
denizaşırı ülkelerde stratejik iş birlikleri kurarak,
global ölçekte tanınan, bir yüzer GES markası ve
teknoloji sağlayıcısı haline gelmeyi amaçlıyoruz.”