romabet romabet romabet
deneme bonusu veren siteler
Bugun...


Sezer KOYUN

facebook-paylas
Bugünün LNG’si, yarının stratejik bağımlılığı olabilir mi?
Tarih: 15-09-2025 22:00:00 Güncelleme: 18-09-2025 15:36:00


Shell ile 10 Yıllık Dostluk Masalı

 

Geçtiğimiz günlerde;
BOTAŞ ile İngiliz enerji devi Shell arasında,

10 yıllık bir LNG anlaşması imzalandı.

 

Türk yetkililer;
törende, “Türkiye artık enerji üssü oluyor” diye; gururla konuştu.

 

Rakam da küçük değil:

Yılda 40 LNG kargosu, yaklaşık 4 milyar metreküp gaz,

2027’den itibaren; Türkiye’ye gelecek.

 

İlk bakışta kulağa umut verici geliyor.

Ama; işin hikâyesine biraz yakından bakınca,

bu tür anlaşmaların geçmişte nasıl “bağımsızlık yerine bağımlılık” yarattığını

hatırlamak gerekiyor.

 

Rakamların Ardındaki Siyaset

 

Türkiye’nin yıllık doğalgaz tüketimi;
2023’te 51 milyar metreküp civarında gerçekleşti.

Bu anlaşmayla gelen 4 milyar metreküp, toplam ihtiyacın sadece yüzde 8’i.

Yani; stratejik bir destek, ama; oyunu tek başına değiştirecek büyüklük değil.

Buna rağmen;
hükümetin açıklamalarında, bu anlaşma;

“Türkiye’yi enerji hub’ı yapacak” gibi sunuluyor.

 

Buradaki paradoks şu:

Evet; Türkiye farklı kaynaklardan gaz aldığı ölçüde,

Rusya’ya olan bağımlılığını azaltıyor.

Ama, öte yandan; her yeni uzun vadeli anlaşma, ülkeyi başka bir tedarikçiye kilitliyor.

Rusya, Azerbaycan, İran derken; şimdi İngilizler.

Enerji bağımsızlığı derken,
aslında; enerji bağımlılıklarını çeşitlendirmek gibi bir tablo çıkıyor, karşımıza.

 

Tarihten Dersler

 

Bu noktada, hafızayı biraz tazeleyelim.

1970’lerdeki petrol krizini hatırlayanlar vardır.

Türkiye o dönemde, İran’dan uygun petrol bulduğu için sevinmişti.

Ama 1979’da İran Devrimi olunca; o “uygun petrol” bir anda, musluk gibi kesildi.

Siyasi değişim, anlaşmaları bir gecede; kağıt parçasına çevirmişti.

 

1990’larda Rusya ile yapılan doğalgaz anlaşmalarında

“stratejik ortaklık” denilmişti.

O gün atılan imzalar, hâlâ cebimizden çıkıyor.

Çünkü; fiyat formülleri, uzun yıllar Türkiye aleyhine çalıştı;

hem de Rusya’ya politik bağımlılığı artırdı.

 

Bugün Shell ile yapılan anlaşma da aynı mantıkla işliyor:

Şimdiden 10 yıl boyunca, “biz sizden şu kadar LNG alacağız” diye söz veriyorsunuz.

Peki; ya 2030’larda enerji piyasaları bambaşka bir noktaya gelirse?

Ya da Avrupa; yeşil dönüşümle, doğalgazdan uzaklaşırken;

Türkiye hâlâ, bu anlaşmaların faturasını ödemek zorunda kalırsa?

 

Vitrindeki Hub, Kasadaki Fatura

 

Enerji Bakanı anlaşmayı imzalarken;

“Türkiye Avrupa’nın enerji güvenliğine katkı sağlıyor” dedi.

Doğrudur.

Ama; Avrupa için köprü olmakla,

vatandaşın; evinde doğal gaz faturasını ödeyebilmesi arasında, ciddi bir mesafe var.

 

2024 verilerine göre;
Türkiye’de hane halkının enerji harcamaları,

bütçelerinin yüzde 14’üne ulaştı.

Avrupa ortalaması ise; yüzde 6 civarında.

Yani; biz Avrupa’nın enerji güvenliği için “hub” olurken,

vatandaş; kendi mutfağında, tüp gaz parasıyla boğuşuyor.

Enerji koridoru olmanın faturası;
halka, “yüksek elektrik ve doğal gaz fiyatı” olarak dönüyor.

 

İroninin İnceliği

 

Bu noktada işin ironisi şurada:

İmzalar atılıyor, törenler yapılıyor, fotoğraflar servis ediliyor.

Devlet, “stratejik vizyon”dan bahsediyor.

Ama; üç ay sonra, bir vatandaş faturasını ödeyemediği için doğal gazı kesiliyor.

Yani; imzanın stratejik değeri, mutfaktaki faturanın stratejik yükünü hafifletmiyor.

 

Aslında; Türkiye’nin enerji politikası,

tıpkı; 19. yüzyılda Osmanlı’nın dış borç politikası gibi:

Her anlaşma; günü kurtarıyor, ama; geleceği, biraz daha ipotek altına alıyor.

O dönem; Düyun-u Umumiye gelirleri yıllarca Osmanlı’nın cebinden çıkmıştı.

Bugün de uzun vadeli enerji kontratları,

geleceğin fiyatlarını bugünden belirleyerek; ekonomiyi sıkıştırıyor.

 

Sonuç

 

Evet, Shell ile yapılan anlaşma kâğıt üstünde güzel.

Çeşitlendirme, güvence, prestij…

Ama; bu topraklarda enerji anlaşmalarının tarihine bakınca,

her imzanın ardında; bir bağımlılık hikâyesi saklıdır.

 

Kısacası;
törende kurdeleyi hep birlikte kesiyoruz,

ama; faturayı tek başımıza ödüyoruz.

 

Enerji bağımsızlığı masalı,

aslında bağımlılıkların daha rafine bir koleksiyonudur.

 

 


sezerkoyun@cratone.com

 



Bu yazı 1801 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA