romabet romabet romabet
deneme bonusu veren siteler
Bugun...


Sezer KOYUN

facebook-paylas
Borsadaki kanat çırpışı, pazardaki patlıcan
Tarih: 28-08-2025 14:33:00 Güncelleme: 31-08-2025 00:41:00


Sabahın köründe borsa ekranına bakan küçük yatırımcı,

elindeki kahve kupasıyla;

“artık açığa satış serbest” haberini görüyor.

 

Kahve boğazına kaçıyor.

Çünkü, bu cümlenin;

aslında, sadece birkaç fon yöneticisi ya da algoritmik işlemciyi değil;

en sonunda, manav tezgâhındaki domatesi bile; ilgilendirdiğini biliyor.

 

Türkiye açığa satış yasağını kaldırdı.

İlk bakışta bu, sadece Borsa İstanbul’un derinliğiyle ilgili

teknik bir karar gibi görünebilir.

Ama, tarih bize gösterdi ki;
borsadaki her küçük dalga,

bütçeden reel sektöre, oradan da mutfaktaki tencereye kadar;
zincirleme bir fırtına yaratabiliyor.

 

Hatırlayalım:

2001 krizi sırasında borsa çöktüğünde,

açığa satış tartışmaları manşetleri kaplamıştı.

Bankalar batıyor, Hazine tahvil faizleri yüzde 140’a fırlıyordu.

2018’de kur şokunda açığa satış yasaklandı,

ama; bu kez, yatırımcı güveni daha da eridi,

yabancı payı; yüzde 60’tan yüzde 35’e düştü.

2020 pandemi günlerinde açığa satış yine yasaklandı;

sonuç: borsadaki panik geçmedi, sadece yer altına indi.

Yani, tarih diyor ki:

yasaklamak ya da kaldırmak tek başına çözüm değil,

ama; her seferinde domino etkisi var.

 

Bugün 2025’te yasağın kaldırılması,

uluslararası yatırımcılara “artık normalleşiyoruz” mesajı veriyor.

Ama; bu kanat çırpışı, sadece borsa tahtasında kalmayacak.

Çünkü; borsadaki oynaklık bankaların bilançolarını etkiliyor.

Bankaların bilançoları Hazine’nin borçlanma maliyetini belirliyor.

Hazine’nin maliyeti kredi faizlerine yansıyor.

Kredi faizleri reel sektörde yatırımı kesiyor.

Yatırım kesilince üretim düşüyor.

Üretim düşüncepazarda patlıcan fiyatı artıyor.

 

Yani kısacası;

borsada bir işlem tuşuna basıldığında,

pazarda patlıcanın etiketi değişiyor.

İşte kelebek etkisinin Türkçesi bu.

 

İstatistiklere bakalım:

2024 sonunda, Borsa İstanbul’un toplam piyasa değeri;
400 milyar dolar civarında.

Bankacılık endeksi, bunun yüzde 30’unu oluşturuyor.

Bankaların borsada yaşayacağı her yüzde 10’luk dalgalanma,

doğrudan; kredi faizlerine 50-60 baz puanlık bir yansıma yapıyor.

Bu da, konut kredisi çeken vatandaşa aylık binlerce lira ek maliyet demek.

Yani; “borsada açığa satış yasağı kalktı” cümlesi,

aslında; “vatandaşın ev taksiti artabilir” cümlesinin çok daha kibar bir versiyonu.

 

İşin ironisi şu:

Açığa satış, adıyla bile; vatandaşı tedirgin eden bir kavram.

Ama; aslında, modern piyasalarda;
şeffaflığın, likiditenin ve fiyat keşfinin temel araçlarından biri.

Yasaklandığında; yabancı yatırımcı kaçar, kaldırıldığında; spekülatör gelir.

Yani; vatandaşa “kazandıran” değil,

genelde; “daha pahalıya mal olan” bir oyun.

 

Sonuçta, 26 Ağustos 2025 itibarıyla;
Türkiye yeni bir döneme giriyor.

Açığa satış, artık serbest.

Ama; şunu unutmayın:

borsadaki bir kanat çırpışı, pazardaki patlıcan fiyatına kadar uzanır.

Ve bu ülkede vatandaş; borsa terimlerini anlamasa da patlıcanın kilosunu çok iyi bilir.

 

 

 

sezerkoyun@cratone.com

 



Bu yazı 2099 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA