Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kendisine gerçekten soru soramayacak bir kanalın yayınına katılarak dert yanmış. ‘Bizim başımızı neler geldi, yine de iyi atlattık’ cinsinden açıklamalar karşısında ‘ne geldi ve niye geldi’ diye soramayacak embedded yayın organlarına ya da sosyal medya arkadaşımız olarak iletilere sığınacağına, gerçekten soru sorulabilen bir basın toplantısı yapsa keşke.

İşin bu boyutunu zaten ümitsiz vaka. O nedenle bir kenara bırakalım. Fakat Bakan Şimşek bu açıklamaları yaparken, halen enflasyon rakamından, kurdan, işsizlikten, faizden bahsediyor. Fakat bir noktayı atlıyor. Bunların hiçbirine sokağa çıkıldığında itibar edilmiyor.

Ne demiş Şimşek? “Bu sene başımıza gelmeyen kalmadı.” Peki bu başa gelenlerin içinde uygulanan ekonomik yaklaşımların, öngörüsüz bakış açılarının, faturayı vatandaşa ve reel sektöre kesen tavrın hiç mi günahı yok?

2023’ün Ekim ayında bütün dünyada pazarın daraldığı, ticaret savaşlarının alevlendiği bilinirken, iç piyasayı göz ardı ederek, ‘ihracatla büyüme’ hedefini koyan ben miyim? Üstelik bunu bir de gelen ihracat rakamını, ki cirodur, TL’ye çevirme zorunluluğu getirerek ihracatçıyı kur riskine iten kim?

KKM’den çıkıyoruz diyerek, sabit kur, görece yüksek faiz uygulayan, ihracatçısından reel sektörüne, çalışanından emeklisine herkesi perişan eden kim? İhracatta işler istendiği gibi gitmeyince, aradan iki sene geçip, sonra da ‘bizim için esas olan iç piyasa’ diyen hangi Bakan?

Peki ortada bir iç piyasa kaldı mı? Kimsenin inanmadığı enflasyonu baz alıp, hedef enflasyon üzerinden insanlara gelir artışı yapan, bununla da yetinmeyip bir tarafta giderlerini arttıran, diğer tarafta satın alma gücünü yok eden, böylece vatandaşı da, iç piyasaya mal satacak olanı da devre dışı bırakan hangi ülkenin yetkilisi?

Tasarruf yılında baskılar artınca, kamuda tasarruf diye yola çıkıp, 2 trilyon TL bütçe açığı ile Cumhuriyet tarihinin rekorunu kıran, faiz ödemesini 1,9 trilyon TL’ye çıkaran, bunları da vergi gelirlerini yüzde 62 arttırarak yapan kim ola ki?

Yani Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek hiç yakınmasın. Çünkü vatandaş, makroda yaşananların yüz mislini yaşadı, yaşamaya devam ediyor ve enflasyon başta olmak üzere verilerin gerçeğiyle yüzleşilmediğine göre anlaşılıyor ki, yaşamaya da devam edecek.

Konkordatolar içinde hile arayacağınıza, bu ülkede firmalar niye batıyor, ödemeler zinciri neden kırılıyor, neden ülkenin sinemacısından hazır giyimcisine kadar herkes başka ülkeye kaçıyor, insanla neden mutsuz diye sormak gerekmiyor mu?

Siz bu ülkede çay ve çekirdek ile tüm gün oturup sohbet ederek mutlu olabilecek insanları, mutsuz hale getirmişsiniz, halen bir de çıkıp ‘biz ne çektik’ oyunu mu oynuyorsunuz? İşin siyaset tarafına değinmiyorum bile. Çünkü orada yapılan harcamaların, zorlamaların faturasını daha ödemedik. Kur riskinin 200 milyar dolar borçla reel sektörün üzerine yıkıldığı bir yerde, Şimşek yakınmak yerine, kapı kapı dolaşıp neden para bulamadığının sorusunun yanıtının peşine düşsün.

cetinunsalan@yahoo.com