![]() |
Tweet |
ENSİA Genel Sekreteri Hazal Coşkun’un yönettiği
“Nasıl Yeşile Döneceğiz?” ana temalı oturumda;
ENSİA Yönetim Kurulu Üyesi ve Oz Energy Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç,
ENSİA Yönetim Kurulu Üyesi ve TPI Composites EMEA CFO’su Özgür Soysal,
ENSİA Yönetim Kurulu Üyesi ve Onur Enerji CEO’su Onur Günduru,
değerlendirmelerini dinleyiciler ile paylaştı.
Almanya ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde,
çok sayıda güneş enerjisi santralinin kurulumunda
aktif rol aldıklarını belirten
Oz Energy Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç,
Türkiye’de, güneş paneli üretiminde;
önemli bir ivme yakalandığını ancak;
bu üretim kapasitesinin, uluslararası pazarlarda
yeterince değerlendirilemediğini ifade etti.
Türkiye’de; panel üretimi anlamında,
ciddi bir endüstriyel altyapı oluştuğunu;
bu potansiyelin, Avrupa pazarlarında
daha rekabetçi bir konuma taşınabilmesi için
bazı yapısal engellerin aşılması gerektiğini vurgulayan Koç,
şu değerlendirmelerde bulundu:
“Avrupa pazarında,
Türk üreticilerin karşılaştığı en temel zorluklardan biri;
fiyat rekabetidir.
Özellikle;
global ticaret politikaları ve
farklı vergi uygulamaları, yerli üreticilerin elini zayıflatabiliyor.
Bu nedenle,
rekabet gücümüzü yalnızca fiyat üzerinden değil;
kalite, mühendislik ve hizmet kalitesi üzerinden artırmamız gerekiyor.
Ayrıca;
ekipman üretiminde, Ar-Ge ve tasarım odaklı yaklaşımlar geliştirilmeli.
Türkiye’nin güçlü olduğu alanlardan biri olan
çelik ve alüminyum işleme teknolojilerini,
sadece üretim gücüyle değil;
aynı zamanda, inovatif çözümler ve bölgesel temsilciliklerle de
desteklemek büyük önem taşıyor.”
Koç;
Türk firmalarının, Avrupa’da mühendislik alanlarında;
giderek daha fazla tercih edildiğini belirterek,
bu başarının yaygınlaşması için
stratejik iş birliklerinin, bilgi paylaşımının ve
uluslararası kalite standartlarına uyumun teşvik edilmesi gerektiğini,
sözlerine ekledi.
Oturumda söz alan;
TPI Composites EMEA CFO’su Özgür Soysal da
rüzgâr enerjisi endüstrisinin,
emek yoğun bir sanayi olduğuna dikkat çekerek;
Türkiye’nin artan işçilik maliyetleri ve
yüksek enflasyon nedeniyle;
rekabetçi olmaktan hızla uzaklaştığına, vurgu yaptı.
Türkiye’de, asgari ücretin; sadece son birkaç yılda,
ABD doları bazında iki kat artış gösterdiğini belirten Soysal;
“Türkiye, hiçbir zaman;
Çin, Hindistan, Meksika, Fas kadar; ucuz işgücü ülkesi olmadı.
Ancak;
kalitesi, performansı ve problemleri çözebilme kabiiyeti ile
hep bu açığı kapatabiliyordu.
Çünkü; küçük bir açık vardı.
İzmir; bu yönüyle, dünya ölçeğinde bir kümelenme adresidir.
Ancak; firmalarımız, son yıllarda rekabetçi yapıdan hızla uzaklaşıyor.” dedi.
Avrupa'da; rüzgâr enerjisi kurulu gücünde,
yılda ortalama 15 bin MW seviyesinde artış olduğunu,
Türkiye’nin ise; çok yüksek potansiyel barındırmasına rağmen,
1000 MW civarında bir kurulu güce imza attığını kaydeden Özgür Soysal;
sözlerini, şöyle sürdürdü:
“Türkiye'deki rüzgâr endüstrisi sanayisi,
%20 oranında iç pazara satış yaparken;
%80 oranında da ihracat yapıyor.
Fakat; bir taraftan, kanatlar ve kuleler yıldan yıla büyüyor;
santrallerin güçleri artıyor.
Türkiye olarak, gelecekte bu işi büyütmek istiyorsak;
offshore (denizüstü) rüzgâr endüstrisinde, doğru adımları atmalıyız.
Mevcut sanayi altyapımızı, offshore tarafına entegre edebiliriz.
Bu anlamda; Çandarlı Limanı’nın, çok büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum.
Sanayiciler olarak;
kamu otoritelerinden, bu konuda sahip olunan büyük potansiyeli
yerli ve yabancı yatırımcılar ölçeğinde,
harekete geçirici aksiyonlar almalarını beklemekteyiz.”
ENSİA Yönetim Kurulu Üyesi ve
Onur Enerji CEO’su Onur Günduru ise;
Türkiye’de, enerji verimliliği yatırımlarının önündeki
en önemli engelin;
finansmana erişim sorunu, olduğuna dikkat çekti.
Türkiye’nin enerji verimliliğinde de
eksikleri olduğunun altını çizen Günduru,
“Eksiklerimiz olsa da;
mevzuatımız, uluslararası pratiklerden çok uzakta değil.
Ancak; sorunumuz, finansman tarafında.
Yapmamız gereken;
‘çok enerji tüketiyorum,
hemen bir yenilenebilir enerji yatırımı yapayım’ demek değil.
Önceliği, enerji verimliliğine vererek;
enerji israfını ortadan kaldırmaya ya da
minimal düzeye çekmeye yarayan bir sistem kurmakta yatıyor.
Bu sistemi kurduğunuzda,
zaten; fazla bir yatırım yapmaya gerek kalmadığı gibi
işletmenin verimliliğini de optimum seviyede tutma şansı oluyor.” dedi.