Marsbahis
Holiganbet
1xbet MobilBetturkey GüncelBetist MobilKralbet Güncelsupertotobet bonusTipobet MobilMatadorbet GirişMariobet Güncel GirişBahis.com girişTarafbet Giriş
1xbet supertotobet
jojobet
ankara escort
escort eryaman
Fapjunk.com
romabet romabet romabet
deneme bonusu veren siteler
Bugun...



'Sağlık turizmi yalnızca medikal turizmle sınırlı değil. Termal turizm, sağlıklı yaşam, sporcu sağlığı ve engelli turizmi gibi geniş bir kapsama sahip ve bu alanlarda Türkiye’nin her bölgesi farklı avantajlar sunuyor'


facebook-paylas
Güncelleme: 06-07-2025 18:01:39 Tarih: 29-04-2025 07:16

'Sağlık turizmi yalnızca medikal turizmle sınırlı değil. Termal turizm, sağlıklı yaşam, sporcu sağlığı ve engelli turizmi gibi geniş bir kapsama sahip ve bu alanlarda Türkiye’nin her bölgesi farklı avantajlar sunuyor'

 

2025 turizm sezonunun açılışına kısa bir süre kala;
önemli değerlendirmelerde bulunan

Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Bodrum Temsilcisi ve

Bodrium Hotel & SPA Genel Müdürü Yiğit Girgin;

Türkiye'nin, turizm sektöründeki rekabet avantajını koruyabilmesi için

yeni adımlar atılması gerektiğini söyledi.

 

Artan enflasyon ve baskılanan döviz kuru nedeniyle;
turizm sektöründe önemli maliyet artışları yaşandığına dikkat çeken Girgin,

turistlerin artık; fiyat avantajı sağlayan,

rakip destinasyonları tercih etmeye başladığını dile getirdi.

 

Girgin,

“Başta personel gideri olmak üzere;
tüm kalemlerde önemli maliyet artışları yaşandı.

Yalnızca personel gideri, toplam maliyetin yüzde 50'sini oluşturmaya başladı.

Dolayısıyla; bu artışlar,

yatırım ve tedarik tarafında; her şeyin fiyatının çok artmasına neden oldu.

 

Aslında; tüm dünyada bu böyle.

Amerika'nın politikaları nedeniyle;
dünyada, ürün maliyetleri ve enflasyon artmaya devam edecek.

 

Bir yandan da;
baskılanan döviz kurları nedeniyle,

biz bu artışları tam olarak fiyatlara yansıtamıyoruz.

 

Ülkemizi tercih eden turistler;
yeme, içme, otel ve hizmet kalitemiz yüksek olmasına rağmen;
fiyatları pahalı bulmaya başladı.

 

Yurt dışı medyasında da, bu duruma dikkat çeken yayınlar yapılıyor.

Ülkenin, genel huzur ve refah düzeyi de turist tercihlerinde etkili oluyor.

 

Dolayısıyla; Türkiye yıllardır sahip olduğu,

fiyat - kalite avantajını yitirmeye başladı.

 

Turistler artık, uygun koşullar sunması nedeniyle;
Tayland, Bali ve Mısır gibi ülkeleri tercih ediyor.

Bu durum, sektörümüzün sürdürülebilirliği için bir tehdit oluşturuyor”

diye konuştu.

 

2024 yılının sektör açısından verimli bir yıl olduğunu hatırlatan Yiğit Girgin;
2025 yılında da ülkemizin yine talep göreceğini,

fakat; gelirlerde bir azalma yaşanabileceğini söyledi.

 

Turizmin; 70'e yakın iş kolunu besleyen,

her kademeden önemli istihdam ve

katma değer sağlayan bir sektör olduğunu belirten Girgin;

sözlerine, şöyle devam etti:

 

"2024 yılı, Türkiye genelinde güçlü bir toparlanma yılı oldu.

Özellikle; Avrupa pazarından gelen talep artışı,

Ege ve Akdeniz kıyılarında olumlu bir hareketlilik yarattı.

 

Bodrum özelinde bakarsak;
konaklama dolulukları ortalamanın üzerine çıktı;

ancak, bu talep; bazı dönemlerde arzı da zorladı.

 

Yüksek sezonda fiyatlar zaman zaman dengesizleşti ve

bu durum, misafir memnuniyetini etkiledi.

Ekonomik faktörler iç pazarı şekillendirdi.

Bu yıl da artan maliyetleri, fiyatlara tam anlamıyla yansıtamıyoruz.

Toplam karlılığımız da azaldı.

 

Bu nedenle;
birçok otel, maliyetlerini azaltmak için istihdamı düşürmek zorunda kalacak.

5 kişinin yaptığı işi, 2 kişi yapmak zorunda kalabilir.

Bu da hizmet kalitesini ve dolayısıyla;

turistlerin memnuniyetini de etkileyecektir”

 

Turizmde sürdürülebilirlik için turist sayısının yanı sıra;

turistlerin, ekonomiye katkılarının da

göz önünde bulundurulmasının önemine dikkat çeken Yiğit Girgin,

sezonun; farklı turizm alternatifleriyle, 12 aya yayılmasının

sektör için gerekli olduğunun altını çizdi.

 

Bodrum'un, güçlü konaklama ve hizmet altyapısıyla birlikte;
sağlık turizmine yönelmesi gerektiğini kaydeden Girgin,

“Bodrum, turizmde 4 mevsim birden yaşamalı;

farklı turizm alternatiflerine yönelmeli.

 

Son dönemde, başta İstanbul ve Antalya olmak üzere;
ülkemiz, sağlık turizmi alanında önemli bir atılım gerçekleştirdi.

Bakanlık verilerine göre;

Türkiye, 2024 yılında 2 milyon sağlık turisti ağırladı ve

3 milyar dolar gelir elde etti.

Buradan, sağlık turizminin katma değerinin ne kadar yüksek olduğunu görüyoruz.

 

Bodrum'da, artık 'daha çok turist' değil;
'daha doğru turist' kavramına yönelmemiz gerekiyor.

 

Sürdürülebilir lüks anlayışı,

doğayla barışık ama hizmetten ödün vermeyen bir deneyim sunmamızı sağlıyor.

İklimi, doğası, otel ve hizmet kalitesi, havaalanına yakınlığıyla;
Bodrum'un da bu pastadan pay alması gerekiyor.

Milas - Bodrum Havalimanı'nda direkt uçuşların artırılması da

bu açıdan bir gereklilik.

 

Ben, özellikle Bodrum'da;
Wellness & Spa, medikal turizm, estetik cerrahi,

ileri yaş turizmi, sağlıklı beslenme, Ayurveda gibi

farklı alanlarda hizmetler sunulabileceğini düşünüyorum.

 

Oteller, belli yatırımlarla mevcut hizmet altyapılarını güncelleyebilir.

Böylece; yılın 12 ayı, kesintisiz hizmet üreterek;
sağlık turizminden de pay alabilir”
diye konuştu.

 

Genel Müdür Yiğit Girgin,

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre;
Bodrum'un, 372 proje ile en fazla turizm yatırımı alan bölge olduğunu söyledi.

 

Bodrum'un; 2024 yılında otel yatırımlarında zirveye oturduğunu belirten Girgin,

bu yatırımların, kentin karakteriyle örtüşen nitelikte olması gerektiğine dikkat çekti.

 

Bodrum'un;

binlerce yıllık tarihi, gastronomisi ve doğasıyla

bir bütün olduğunu kaydeden Yiğit Girgin, şu ifadeleri kullandı:

 

“Yeni yatırımların da Ege kültürüne ve kent kimliğine uygun, yapılması gerekiyor.

Bodrum’un, turizmdeki başarısını sürdürülebilir kılmak istiyorsak;
otel yatırımlarının doğru konseptlerle,

Bodrum’un doğasına ve kimliğine

zarar vermeden gelişmesini, sağlamak zorundayız.

 

Tüm dünyayı etkileyen pandemi sonrasında;
Bodrum, sadece tatilcilerin değil;
uzun süreli yaşamak isteyenlerin de gözdesi haline geldi.

 

Bodrum artık,
yıl boyu yaşanılan ve yaz aylarında ise; pik yapan kalabalık bir nüfusa sahip.

Yılın 12 ayı yaşayan bir kentte, turizm yatırımlarının da

kalıcı yaşamı destekleyecek altyapıyla uyumlu olması, gerekiyor.

 

Bu konuda, merkezi ve yerel yönetimlerin de

kentin artan altyapı ihtiyacına uygun yatırımları planlaması ve

uygulamaya koyması önemli.

 

Artık; trafik, su kaynaklarının kullanımı, enerji tüketimi ve altyapı gibi konular da

yatırım artışıyla birlikte, daha fazla önem kazandı.

Turizmde sürdürülebilirlik, bir bütün olarak değerlendirilmeli;
kent altyapısı da buna göre; modernize edilmelidir”







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER TURİZM Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA