Tweet |
2012 yılında mevzuata giren Stratejik Yatırım tanımlamasının;
ülkenin ihtiyaç duyduğu ve net ithalatçı olduğu ürünlerin,
yerli kaynaklar ile üretilmesinin önünü açtığını söyleyen
Jeotermal Enerji Derneği (JED), Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap,
“Bugüne kadar, son derece verimli şekilde işleyen ve
muazzam eserlerin ülkeye kazandırılmasında kritik işlev yüklenen,
‘stratejik yatırım’ tanımlamasına;
jeotermal enerji yatırımlarının da dâhil edilmesini talep ediyoruz.
Bastığımız her yerin altında bulunan,
kaynağın tamamı bizde olan,
dışa bağımlılığı olmayan,
ülkemizin her yerinde var olan ve
Türk halkının ortak refahına hizmet eden
daha yerli ve daha milli bir enerji kaynağımız bulunmuyor.” dedi.
Jeotermal enerji kaynaklarının,
diğer yenilenebilir enerji kaynakları ile karşılaştırıldığında;
süreklilik ve arz bakımından, kesintisiz ve güvenilir olduğunu kaydeden
JED Başkanı Kındap;
dünyadaki değişen dengeler açısından sıklıkla altı çizilen bu kavramların,
ülkemizde yaygın olarak bulunan, temiz bir kaynak ile karşılanabilmesinin
büyük bir şans olduğunu söyledi.
Kındap; bu yatırımlarının stratejik yatırım kapsamına alınarak, teşvik edilmesi ile
diğer yenilenebilir kaynaklara göre; çok daha yüksek olan yatırım maliyetlerinin
bir nebze iyileştirilebileceğine dikkat çekti.
Türkiye’de halen;
1700 Megavat (MW) seviyesinde olan
jeotermal kaynaklı elektrik enerjisi kurulu gücünün,
birkaç yıl içerisinde 5 bin MW seviyesine taşınmasının
mümkün olduğuna değinen Ali Kındap;
bu santrallerin, mevsim koşullarından etkilenmeden;
7 gün 24 saat baz yük konumunda temiz enerji ürettiğini hatırlattı.
Türkiye’de faaliyet gösteren 63 jeotermal elektrik santralinin,
dünyada kabul gören en çevreci üretim teknolojilerine sahip olduğunu vurgulayan Kındap,
şu değerlendirmeyi yaptı:
“Jeotermal enerji yatırımları;
Türkiye’nin sahibi olduğu kaynağı,
Türk halkının refahına sunduğu için özgün birer yerlileştirme projesidir.
Türk jeotermal enerji sektörü olarak,
bu projeleri; tamamıyla kendi sermayemiz, işgücümüz ve teknolojimiz ile
dünyayı şaşırtan bir başarıyla ve hızla devreye alıyoruz.
Ülkemizin, bu sonsuz varlıktan daha fazla yararlanması ve
değer yaratması için çalışıyoruz.
Türkiye bir enerji ülkesidir.
Temiz enerji kaynaklarına daha fazla önem vererek,
destekleyerek, teşvik ederek, devreye alarak;
bugün hayal gibi görünen, ‘enerji ihracatçısı ülke’ olma seviyesine
rahatlıkla yükselebilecek bir ülkedir.
Sonsuz bir enerji kaynağı olan jeotermali;
milletimizin ortak refahına hizmet eder noktaya taşıyarak,
dünya sıralamasındaki dördüncülüğümüzü, açık ara liderliğe taşıyabiliriz.
Türk jeotermal sektörü olarak;
yatırımcılarımız, mühendislik birikimimiz, insan kaynağımız ve
finansman gücümüz ile bu büyük vizyonun ateşleyicisi olmaya, hazırız.”